cok güzel bir gündür. sadece o gündür. o günün tadini cikarmak gerekir. pembe gözlüklerin etkisi 100de 200dür. hayaller kurulur, hayat bayramdir, durmaksizin siritilir, o kisiyi düsünürsünüz, cep telefonu elden düsmez, hic bir sorunu takmasiniz, televizyon izlerken durup dururken kalkar atlarsiniz seviyorum o da beni seviyor gibisinden bi sarki uydurursunuz bagira bagira söylersiniz. hic yerinizde durmak istemezsiniz, bu ilk gündür.
bundan sonra gelen her gün sansliysaniz iyi olur ama bu ilk gün gibi hic biri olamaz, bu muydu yaniye baglarsiniz. eger sansizsaniz bu güzelim günden sonra her gün daha berbat olur hüzün, hayatdan nefret etme kendinden nefret etme gibi hisler ortaya cikar, o ilk günde olusan yasam sevincinden bir sey kalmaz.
korku, korkmak, şüphecilik her şey vardır.
acabalar, yoksalar, belkiler alır yürür. ister istemez saçma hayallere dalınır, sanki ilişki sağlam temellere oturmuştur da, evlilik, düğün müğün gibi daha önce "ıyyy" denilen şeyleri düşünmeye başlanır. devam edecek mi? beni aldatacak mı? gibi sorular aklı meşgul eder. tam bir belirsizlik dönemidir, karşıdaki kişi yeni yeni tanınıyor, keşfediliyordur.
"beni bırakma" sözleri, "seni hiç bırakmayacağım" yeminleri edilir büyük ölçüde.
tanışmadığınız biriyse bütün gün tanışmak için ne bahane uyduracağınızı düşünür, a planı , b planı c planı yaparsınız. çok sıkıcıdır.
diyelim ki az buçuk tanıdığınız biri.sevgilisi var mı yok mu belli değildir, öğrenmek için muhabbeti nasıl yürüteceğinizi düşünürsünüz çok sıkıcıdır.
farz edelim tanışabildiniz ve mucize eseri ilişkisi yok, acaba bana ilgisi var mı diye anlamak için muhabbeti nasıl yürüteceğinizi düşünürsünüz. çok sıkıcıdır. karşı tarafta genelde hiç bir çaba olmaz, odundur.
