eksik kuponların, yaysatlara eksik kupon sayısı * bir adet gazete fiyatı şeklindeki bir rüşvetle yok sayılabildiği çılgınlık.
%70'i kadar kupon biriktirip üzerine para koyarak çoğu ürün alınabilirdi.
biriktirilen 6gunluk kuponun ardından gazete tarafından cıkarılan herkul kupon, ultra kupon, ultra mega kupon lar vs tarafından insanı cidden cıldırtan, neyse ki getirilen engelleme ardından kitap, saglık rehberi gibi kulturel ekler verme seklinde cılgınlık yuzdesi dusurulmus olay...
verdikleri şeylerin tamamiyle dandik ve sıradan ürün olması nedeniyle, kuponları bitirdikten sonra ürünü hayal kırıklığıyla inceleten, doya doya küfrettiren, gıcık, basılı yayın dönemi
spor gazetesi vardı bi ara. bu salaklar sırayla dört büyüklerin renklerinde 10 kupona kartondan uyduruk tavla takımları vermişti. alfabetik sıra ile başladığı promosyonların ilk ayağında verdiği beşiktaşlı tavla takımı kuponlarının dördüncü kupondan sonra süper kupon vermiş, kuponları tamamladıktan sonra fenerin takıma başlamış onun da ilk dört kuponunu verdikten sonra hoop bi süper kupon daha dayamıştı. e tabi amcaların bu süper ticari zekası benim yedi kupona galatasaraylı tavla takımı almama vesile olmuştu. çocukluk işte...
tanım: çocukluğumun güzel tatlarından biridir bu çılgınlık.
gerçekten de "bir ara" yaşanmış çılgınlıktır. zamanında farklı farklı gazeteler, ansiklopedi setinden 32 parça 8 kişilik tabak çanak takımına, kolonlu müzik setinden şahin tempra marka arabalara kadar birçok çeşit ürün vereceeğini okurlarına duyurmuş, karşılığında 10 100 1000 milyon kupon biriktirme ara ara ekstradan nakit ödemelerde bulunmak gibi isteklerde bulunmuştur.
reklam kuşakları bile birbirinin aynısı olmuş, fazla ilgi çekmek için ultra mega süper kupon gibi şeyler icat edilir olmuştur.
sonuç olarak bugün her evde kimsenin bakıp etmediği ancak ne hikmetse o yoksa ev yıkılacakmış gibi itinayla kütüphanede sergilenen 24 kitaplık büyük larousse seti, kullanılmadığı için çeyizlik olarak saklanan aslında iftar çadırı için bile yetecek kadar yemek takımı ve üzerinde o gazetenin logosu olan büyük ihtimalle de bozulmuş elektronik âletler her evde peydah olmuştur.
mehmet ali ılıcak' ın popüler olmasını sağlayan dönem. akşam gazetesi olarak 37 ekran televizyonları, okurlara teslim etmemiş ve dünyanın kaç bucaktan ibaret olduğunu görmüştür.
bi ara müzik seti veriyorlardı böyle kocaman bişeymiş gibi gözüküyordu tv'de gazetede.. günlerce biriktirdik biriktirdik sonunda gidip alıcağımız gün geldi. gittik baktık ki bizim o müzik seti macro boyutta bir müzik setiymiş.. böyle cd player boyutunda bişey veridiler. bir yığın kufur edip gelmiştik eve bidahada kupon falan biriktirmedik. hala durur evde.
gazetelerin haber satmak degil, tiraj yapmak icin ciktigi zamanlar (aslinda hala oyle) futursuzca kampanyalar duzenleyip milleti kupan manyagi yaptigi zamanlardir.
80lerin ortalarinda gunes gazetesi 30 kupon biriktirenlere ev vaad ederdi. bazilari araba verirdi. 90larda ansiklopedi cilginligi yasandi.
öyle ki bi ara kupon da kesmiyordu, şöyle bir sistem vardı. x marka 70 ekran tv sadece 200 bahar gazetesine, üstelik sabah gazetesi de hediyesi. yani kuponu başka bir gazete yaptılar akılları sıra bununla da yetinmeyip asıl gazeteyi bedava veriyoruz ayaklarına yattılar.
bir zamanlar akülü araba verdikleri döneme rast gelen çılgınlık. çocukluğumuzun hayali arabalarıydı bunlar. ne yazık ki, onca kupon biriktirmemize rağmen, elimize geçemedi bir türlü.