4. kitabın eylül ayında çıkacağını duyduğum ve beni etkileyen forrest gump dan sonra ki kitaptır. o sara jane i bulursam neler edecem. angutyus herkes için biraz biraz bir şey anlatır. okuyun efendim.
edebi bir kaygısı olmayışı anlamında ilgimi çekmiş bir kitaptır. fakat angutyus'un tüm varoşlar adına konuşması ve tüm varoşların bilincine varıp onları gözlemlemiş birisi gibi yazması açısından eksik bulduğum vasat kitap.
diz üstü edebiyat içinde tek düzgün kitaptır. Birinin seks yada manita maceralarını anlatmadığı, gerçeklerin akıcı bir üslupla yansıtıldığı kitaptır. Bir kaç saatte bitirdiğim ve devamını merakla beklediğim kitaptır ayrıca.
çevrede ki; dairelerde ki yazlıkcılar. kurmuşlar sofralarını, demlemişler çaylarını sefa yapıyorlardı. kahkahalar atarak okey, tavla oynayanlar vardı.
hayatı hiç bu yönü ile görmemiştim. kafamda ki soru işaretleri o zaman başladı.
annemi ve babamı düşündüm.
ne yapıyorlar şimdi?
ne yapacaklar? anasını sikeyim.
babam; işten çıkmıştır, biraz sonra garsonluk yapmak için evden çıkar sabahlara kadar koşturur durur. gecenin bir yarısı ayakları kan toplamış bir biçimde döner eve.
annem; ya küçükesat ya da cebeci taraflarına ev temizliğine gitmiştir. bok temizlemiştir, onuncu katlarda cam silmiştir. anası sikilmiş bir şekilde elleri, ayakları buz gibi dönmüştür eve.
o sıktıgımın kapkaranlık gecekondusuna.
o sefıllıge.
eylul de geldı. 10 ton komur alırlar.
amına kodumun sefaletı.
bır de şuraya bak. kahkahalar nasıl çınlatıyor ortalığı. millet çoluğu cocuğu ile neşe içerisinde. bırak en son, böyle kahkahalar atarak pür neşe içerisinde bir defa sofraya oturmadık biz.
kapkaranlıktır şimdi bizim oralar. neden bilinmez çok erken çöker karanlık gecekondulara. bu karsımızda ki tepelerdeki büyük sosyete binaları hep ışıl ışıl olur.
sanki bıze güler o amına kodumun ışıkları.
erken kararır bizım oralar.
- bir kasvet cöker.
- bir irin akar o yollardan.
- biz buna sefalet diyoruz.
- biz buna kabullenmışlik diyoruz.
- biz buna anasını siktiğimin kaderi diyoruz.
- biz buna kaderimiz diyoruz.
- kaderımiz buysa cekeriz diyoruz.
kaderimizi de sikeyim.
bize bu kaderi layık görenleride sikeyim.
öyle bir boyamışlar ki gözleriiızi. öyle bir perde çekmışler ki önümüze.
lan fakırliğinden, yokluktan, sefaletten gurur duyan bir biz varız.
fakir adam hep delikanlı olur.
yesılçamın en buyuk kazanc kapısı.
münir özkul gibi. ''bak beyim'' ile başlayan bir replik görmedim ben gerçek hayatta. ''sen bilirsin beyim''dir doğrusu.
fakirsen gururlusun, fakırsen birgün felek sana güler. sen yeter ki isyan etme. mutlu biter fakirlerın hep sonu.
sen yeter ki sisteme karsı çıkma.
sen o siktığım gururun ile ayakta kal. sikilmeye devam et.
öyle olur yesılcam melodramları.
iyi bıter fakirlerın sonu.
yarrak bıter amnk. ben sonu iyi biten, bır bedel ödemeden o yaşadığı lağım çukurundan çıkanı görmedım.
ya okumuş iyi bir kariyer yapmıştır.
bedelını ailesı ödemistır okutmak için.
ya zengın bir koca bulmuştur.
bedelini o fakir ve gururlu genc ödemiştir.
yaş küçük. algılama dar. dünyam sikildi benim o ilk gün alanya'da gördüklerimden. ışıl ışıl lan her yer.
otelden bahsetmıyorum. tatil sıtesınde kalan balkon sefası yapanlardan.
bir de bizim oraları düsünüyorum.
ananı sikeyim senin felek..
(angutyus, 10.01.2011 18:47 ~ 19:09)
Menzili olmayan,sonu görünmeyen,karanlık yolları,ıslak kaldırımları çok sevdim. ilk yollara düştüğümde annem demişti: "Bok yemeye alışan köpek iflah olmaz"diye.Haklıymış...Bok yemeye alıştım bir daha da vazgeçemedim.
Hep bir bahanem oldu yollara düşmek için.Hep bir bahanem oldu terk etmek için. Hep bir bahaneleri oldu beni affetmek için.Hep bir bahaneleri oldu bana hak vermek için.Sanırım her acısı,her sevdayı,her seveni,bana her değer vereni aşılması gereken bir engel olarak görmek oldu.Bir ömür yollarda,ne aradığımı bilmeden,ne için mücadele ettiğimi sorgulamadan,kimselere hesap vermeden,kimselere hesap sormadan geldi,geçti.Deldi,geçti.
Hayata kinim yok.Alınması gereken bir intikamım da... Tek pişmanlığım daha çok pişman etmediğimdir."
incideyken taşşak geçtiğimiz kitap muhabbetiydi bu bir apaçi masalı falan...herif harbiden çıkarmış demek ki lan!!!!
bunu yaptıysa ben de size bişey söylim, tee o zamanlar bi yönetmenle neyim konuşup buluştuydu bu piç, filmimi de çekcekler olm dediydi de yine taşşak geçtiydik..şaka maka zengin olcak la herif..hadi bakalım bekliyoruz angutyuz reyiz...
aldığım gün her yerde okuma çabam sonrası bitirdiğim güzel kitap.
angutyus twitter adresinde serinin ikinci kitabının daha iyi olacağını söylemiştir. bekliyoruz.
Hayatım boyunca 3 gün içinde bitirebildiğim ender kitaplardan. Akıcı hikayesi ve okuyanın mutlak kendinden kareler bulabileceği bir şaheser. Okuyanın okudukça okuyası bitirince tekrar başlayası kitaptır.
Kitapta angutyus efendinin gerçek ismi birkez geçmektedir. yazarı tanımayıp kitabı dikkatli okuyanlar bunu bulur.
Kitabın 2. bölümünü angutyus reyiz den sormamaya gayret göstererek büyük bir sabır ve merak içinde bekliyoruz. sara jane tribi ve yazarın ingiltere hayatı dikiş tutacakmı acaba diye.
Serinin ikinci bölümünde * yine entrymin geçmesini dilediğim bu nobran hikayenin, gözyaşı ve kahkaha garantili satılması, aksi taktirde iadesi hususunu, kıymetli kitabevi yetkilerinin bilgilerine sunarım..
çam ağacı gibi saçları olan bir ,meddah değil tabi, anlatıcının ben deyim üçyüz sen de beşyüz diyerek anlatmaya başlayacağı masaldır. (bkz: üçyüzbeşyüz)