bir anı

entry7 galeri0
    1.
  1. kimseye anlatamadıklarımız ya da anlattıkça daha çok insanla paylaşmak istediğimiz anılarımızdır.
    0 ...
  2. 2.
  3. çok uzun zaman önce kaybetmiştim izini,ama ben yılmadım hep aradım hep bekledim, sonra kazandığın üniversitenin kayıt gününü bekledim.o gün geldi işte, görme ihtimalim ne kadardı bilinmez, zaten üniversitenin iki kapısı vardı.ben zaten seni görmek istediğim kadar, seni görmekten korkuyordum, istemeden boynuna atlarım diye...

    ben geldim bütün gün bekledim, göremedim...

    ama yanıma bir kız yanaştı,bir kafenin tanıtımını yapıyordu, adımı soyadımı sordu telimi ve msn adresimi istedi verdim,çok içtendi çünkü. sonra seni allah gönderdi dedim,çok heyecanlıydım, yanlızdım birileriyle konuşma ihtiyacı hissettim dedim. sonra hikayemi anlattım, seneler önce kaybettiğimden bahsettim izini, numaran yoktu sana ulaşabileceğim,msn adresinde...

    sonra kız karıştırdı aldıgı kayıtları, yoktu...

    ama o kız benim karşıma tesadüfen çıkmamıştı, olmalıydı birşeyler dedim içimden, allah gönderdi dedim.dur dedi bana aniden, burada bir kaç arkadaş çalışıyoruz dedi, onlara sorabilirim dedi gitti, elinde bir kağıtla geldi,ne ısmarlıyorsun dedi.

    bulmuştu,hiç tanımadığım o insan bana hayatımı geri vermişti sanki, sesini duyabilecektim, telefona sarıldım...
    0 ...
  4. 3.
  5. insanın geçmişte yaşadığı ve ileride hatırlayacağı kah ağlatan kah güldüren hatıralardır.
    1 ...
  6. 4.
  7. bundan tam 6 yıl önce bugün kız taşının önünde 21-22 yaşlarında bir genç o adamı vurdu...

    ''yaptığının karşılığı bu!'' diye bağırarak özel fatih hastanesinin camlarından olayı izleyen hastalara ve çalışanlara aldırmadan kan ter içinde bir vaziyette macar kardeşler caddesine doğru ilerledi.

    saat 02:48'i gösterdiği sıralarda telefonunu cebine koyduktan sonra elini sol cebine attı. sigarasını genelde sol cebinde taşırdı. yerinde olmadığını farkedince boğuşma esnasında yere düştüğünü farkedip o adamı vurduğu yere geri döndü.

    kıztaşı semtinin eski sakinleri olan bu insanlardan her biri camlara balkonlara koşmuş olan biteni izliyorlardı. halbuki kıztaşında hiç böyle şeyler olmazdı. mübadele döneminde buradan kovulan rumlar yedikule'den başlamak üzere karagümrük acıçeşme tarafları hariç fatih'te yaşayan herkese birlikte nasıl yaşanacağını öğretmişti.

    o eski cumbalı taş evlerden, koruma altına alındığı için belediyece üzerine tabela asılı ahşap, yıkılmaya yüz tutmuş müstakil evlerin karanlığını ve sessizliğini bozan yan daire komşuları bu insanlar ne olup bittiğini anlamlandıramamışlardı.

    o genç sigarasını almak için geri döndüğünde çığlıklar birbiri ardına geldi. özel fatih hastanesinden yaşlıca bir kadın ''polisi arayın!'' diye bağırdı. hastanin hemen çaprazında, borçtan yakasını kurtaramayan trabzonlu tekel bayii sahibi sadrettin'in üst katında oturan ekrem isimli bir şahsı kızları ve karısı zor tutuyordu. silahını alıp kahraman olmak istiyordu. o yerde yatan adamı kurtarmak...

    o genç adamın duyduğu tek şey çığlıklar ve ''ekrem yapma!'' cümlesinden başka bir şey değildi. halbuki saat şu anda 02:53'tü ve sigara alacak açık bir yer olmadığı için geri dönmek zorunda kalmıştı.

    bu onu biraz olsun korkutmuştu elbet. işini bitirmiş, yıllarca beklediği an gelmiş ve o adamı vurmuştu. bir sigara olsun içebilmek için kahraman ekrem onu vurabilir, polisi aradıkları için vefa'dan ve ya Şehit Tevfik Fikret Erciyes Polis karakolundan polisler gelip onu kıskıvrak yakalayabilirlerdi.

    buna rağmen yerde yatan o adamın hemen dibine düşen mavi kutulu, boşluklu filtresi olan 2001 sigarasını yerden aldı ve yaktı. kız taşının üzerinde yazan ''principis hanc statuam marciani cerne torumque praefectus vovit quod tatianus opus'' yazısının ''işte bu imparator Marcianus’un anıtıdır'' demek olduğunu hatırladı. çünkü daha öncesinde defalarca kez gitmişti oraya. meraklı biriydi. gereksiz bilgilerle dolu kafasında o adamı vurmak da yer edinmişti yıllarca.

    çünkü dedesi ona hep sansarların köyde yavrularını öldüren adama neler yaptığını anlatırdı. rivayet o ki dedesinin köyünden bir adam sansarın yavrularını damda öldürmüştü. anne sansar ise aradan uzunca seneler geçtikten sonra ocakta pişen yemeğe zehrini kusmuş, adamın torunları gelini karısı oğlu ve kendi dahil tüm aileyi öldürmüştü.

    karıncadan ilham alan soysuz aksak timur'un emir timur olması misali, o gençte alacağı intikam için yıllarca bir sansar gibi bekledi. ama sabır onu tüketmişti. ne de olsa sabır dikenli bir yoldu.

    o adamı beklemeye başlamadan önce abdi ipekçi caddesi üzerindeki nokta pub'da içtiği 7 biranın da etkisiyle imparator marcianus'tan ne eksiği olduğu düşünüp 9 mayıs 2010 günü saat 02:59 civarı artık buranın kendisi için bir anıt noktası olması gerektiğini düşündü ve camlarda onu izleyen insanlara dönerek bağırdı;

    ''yaptığının karşılığı bu!''

    çünkü dünyada herkesin azığı, yaptığı kadarının karşılığıdır...
    1 ...
  8. 5.
  9. Evde çocuk yüzünden çok ufak bir olay oldu. Hatalı olmadığım halde annem ısrarla akrabamızdan Özür dilememi istedi. Eğer özür dilemezsem benimle konuşmayacağını da ekleyerek.

    Aradı kadını telefonu bana verdi. O da özür bekliyor. Hatalı olmadığımı hepimiz biliyoruz özür dilemeyeceğim, eğer sen benden özür dilemeyeceksen bir daha benimle hiçbir ortamda konuşmayacaksın dedim. Yüzüne kapattım.

    Anneme de ben seninle konuşmayacağım asıl dedim

    Çok koymuştu sözlük. Hatalı olmadığım halde annemin bana böyle bir şeyi dayatması çok koymuştu..

    Yıllar geçti unutmadım, hep de hatırlatırım, utansın.
    5 ...
  10. 6.
  11. Stajyer bebelerden birisi beni başlangıçta yaşıtı sandığı için numaramı adımla kaydetmiş sonradan abla ekledim ama diyo, onu anlattı bugün. Ablan kurban olsun ver staj defterine yıldızlı pekiyi yapcam
    1 ...
  12. 7.
  13. Eve gelen misafir kız çocuğu iki rujumu bir fırçamı ceplemiş. Annesi fark etti çıkarken. Aaa ben şok.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük