uyudugu andir. yanina gidersiniz sarilirsiniz, annenin algisi o kadar gucludur ki hemen hisseder ve karsi ataga gecer. iste o az bucuk uyanik halleri tam yemelik.
annenin tatlı olmadığı an yoktur, ağzınıza sıçacak laflar bile söylese hakkı vardır, ses edilmez. bir bildiği her zaman vardır, ayağının altını öperim annemin.
her evden ayrılışında (izine diye gelip okuluna, yaşadığın şehre gitmeden önce) bir gün boyunca oturup sevdiğin bütün yemekleri yapması üzerine birde bir haftalık yanında yiyebileceğin yiyecek yaptığı anlardır.
bu sefer yurtdışına gidiyorum o da çalışıyor. ama bir haftadır eve her geldiğinde yanımda götüremiyeceğimden dolayı sevdiğim birşeyler yapıp duruyor. hele bugün yeni bir bluzumu kirletmiştim 1-2 güne gideceğimden ve bluza kötü bir şey olacak diye oturup elinde yıkadı. halbuki onu öyle de giyebilirdim. kazık kadar olduğum halde sana bir şeyler hazırlıyayım mı deyişi varya her şeye bedel. herşeyden daha tatlıydı benim için.
bu ülkede tek özleyeceğim en tatlı varlık o.
edit: ayrıca çok üzüldüğünüz bir şeyde oturup sizinle birlikte ağladığı, çok sevindiğiniz bir şeyde de sizinle sevindiği ama aynen sizin hissettiğiniz gibi hissettiğine emin olduğunuz anlardır.
yüzüne sürdüğü bal maskesiyle gençleşmeye çalıştığı andır. bir de gelip evdekises baksana kırısıklarım gitmiş sanki dimii? diye sorar eheheh yirim kız seni.
kazık kadar adam olmuşken bile pazara giderken, ne istiyosunuz diye sorması "sen evin alışverişini yap anne" dendiğinde bile gelirken çantasında muz, çilek, kivi benzeri bir zamanlar iştahla beklediğimiz meyveleri getirdiği andır.
(bkz: br tek annem olsun bana bir şey olmaz)
- yemekten sonra; koltukta uyuya kaldığı andır.
- yemek programı izlerken; panikle tarifi kaçırmadan yazmaya çalıştığı andır.
- sabahları uyandırmak için usulca yatağına sokulduğunuzda; uykulu uykulu baktığı andır.
- sofra hazırlarken; yemeklerden çalmaya kalkışıldığında, bi tane patlattığı andır.
- yüz kiloluk evladına bile her sarıldığında; " vah çocuğum vah! ne kadar zayıfladın sen." dediği andır.
- babayla yalnız kaldıklarında; fısır fısır bir şeyler konuşurken aniden odaya giren çocuğunu görünce yanaklarının kızardığı andır.
- sinirlendiğinde çocuğunu haşladıktan sonra; usulca laf atıp konuşmaya çalıştığı andır.
- size küstüğünde; affedilmek için türlü şebeklikler yapan evladını ilk başlarda " git başımdan! " diye azarlarken, 5 dakika içinde affettiği andır.