yüzüne sürdüğü bal maskesiyle gençleşmeye çalıştığı andır. bir de gelip evdekises baksana kırısıklarım gitmiş sanki dimii? diye sorar eheheh yirim kız seni.
her evden ayrılışında (izine diye gelip okuluna, yaşadığın şehre gitmeden önce) bir gün boyunca oturup sevdiğin bütün yemekleri yapması üzerine birde bir haftalık yanında yiyebileceğin yiyecek yaptığı anlardır.
bu sefer yurtdışına gidiyorum o da çalışıyor. ama bir haftadır eve her geldiğinde yanımda götüremiyeceğimden dolayı sevdiğim birşeyler yapıp duruyor. hele bugün yeni bir bluzumu kirletmiştim 1-2 güne gideceğimden ve bluza kötü bir şey olacak diye oturup elinde yıkadı. halbuki onu öyle de giyebilirdim. kazık kadar olduğum halde sana bir şeyler hazırlıyayım mı deyişi varya her şeye bedel. herşeyden daha tatlıydı benim için.
bu ülkede tek özleyeceğim en tatlı varlık o.
edit: ayrıca çok üzüldüğünüz bir şeyde oturup sizinle birlikte ağladığı, çok sevindiğiniz bir şeyde de sizinle sevindiği ama aynen sizin hissettiğiniz gibi hissettiğine emin olduğunuz anlardır.
annenin tatlı olmadığı an yoktur, ağzınıza sıçacak laflar bile söylese hakkı vardır, ses edilmez. bir bildiği her zaman vardır, ayağının altını öperim annemin.
uyudugu andir. yanina gidersiniz sarilirsiniz, annenin algisi o kadar gucludur ki hemen hisseder ve karsi ataga gecer. iste o az bucuk uyanik halleri tam yemelik.
bir sözcüğü yanlış telaffuz ettiğinde anlamamış gibi yaparak tekrar söylemesini istediğimde ki hali çok tatlıdır utanır, gözlerini kaçırır kısa sürer bu hali toparlar ve hücuma geçer.