evet aslında anneler her zaman dünyanın en saf en tatlı en şirin insanlarıdır ama bazı anlar vardır ki sizi gerçekten güldürür ve ona kanınızın kaynamasına sebep olur.
1 2 saat önce facebook ve sözlükten sonra en yakın dostum olan buzdolabına koştum ve açtım. dolaptaki ice tea kutusunun kapağını açıp bardağa doldurdum, ilk yudumu aldığım gibi yüzümde aptalca bi gülümseme vardı. çünkü bana 2 gün önce o gereksiz hazır içeceklere gidip ne para veriyosun diyen annem ice tea mi boşaltıp yerine kendi yaptığı soğuk çayı koymuştu.
karakter olarak sessiz, sakin bir kadın olmasına rağmen çocuğuna söz söyleyeni söylediklerine pişman ettiği anlardır. her zaman yanında olduğunu bilirsin.
okeye kaptırmış giderken izin istemek için yanına yaklaştığında her şeye "peki" demesi en tatlı andır. yalnız okeyden kalkınca "sen bana ne sordun, ben sana ne dedim ? " dediğinde o tatlılık bi tık azalıyor.
yemek sırasında tabağınıza bir kaşık daha fazla yemek koyduğu ve ''anne yaa'' dediğinizde '' bu aralar çok zayıfladın, ye de cana gel '' dediği andır.
o yemeği tenceresi ile yemek istersiniz. *
doğum günümde istanbul da olamamam nedeniyle bir hafta rötarlı olarak,kuzenlerle anlaşıp sürpriz doğum günü hazırlaması.
kapıyı açıp içeri girdiğim an şok olup kalmam,ağlamam.
damla gözümden düşmemişken onun ağlaması.
gözyaşlarını yerim..
hani eve gelirsin, yemek yapmıştır. sen de yemeği görüp hemen büyük bir iştahla yemeye başlarsın. o senin yemeği beğendiğini ve yediğini görünce gelir öper ya işte o an en tatlı olduğu andır.
- yemekten sonra; koltukta uyuya kaldığı andır.
- yemek programı izlerken; panikle tarifi kaçırmadan yazmaya çalıştığı andır.
- sabahları uyandırmak için usulca yatağına sokulduğunuzda; uykulu uykulu baktığı andır.
- sofra hazırlarken; yemeklerden çalmaya kalkışıldığında, bi tane patlattığı andır.
- yüz kiloluk evladına bile her sarıldığında; " vah çocuğum vah! ne kadar zayıfladın sen." dediği andır.
- babayla yalnız kaldıklarında; fısır fısır bir şeyler konuşurken aniden odaya giren çocuğunu görünce yanaklarının kızardığı andır.
- sinirlendiğinde çocuğunu haşladıktan sonra; usulca laf atıp konuşmaya çalıştığı andır.
- size küstüğünde; affedilmek için türlü şebeklikler yapan evladını ilk başlarda " git başımdan! " diye azarlarken, 5 dakika içinde affettiği andır.
kazık kadar adam olmuşken bile pazara giderken, ne istiyosunuz diye sorması "sen evin alışverişini yap anne" dendiğinde bile gelirken çantasında muz, çilek, kivi benzeri bir zamanlar iştahla beklediğimiz meyveleri getirdiği andır.
(bkz: br tek annem olsun bana bir şey olmaz)