ağlamadan dinleyebilmenin imkansız olduğu ahmet kaya şarkısı. öldürür adamı. ve bir şarkı nasıl bu kadar hissedilerek söylenebilir, bunu ahmet kaya'dan başka kim bu kadar kusursuz başarabilir.
suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi
suçüstü kelepçeyle yardılar bileğimi
anne ben diyar diyar umudun savaşçısı
bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi."
ahmet kaya ve bu şarkı. abi bu ne ya.
feriduttin attar der ki, mantık ut tayr , kuşların dilinde.
anka kuşu gelir ormana, etrafına çalı çırpı toplar. ve başlar şarkılara. ama gagasındaki bin delikten bin ayrı nağme duyulur. sonra kanat çırpar ve yanmaya başlar. kül olur. sonra işte o küllerden bir anka kuşu daha dünyaya gelir.
çok ağlatabilitesi olan, muhteşem ötesi bir yusuf hayaloğlu şiiridir. ahmet'in sesinden dinlemek de çok güzeldir. rakıyla katık edilmesi tavsiye edilir. gözpınarlarının amınakoymakla, ciğerleri dağlamakla yükümlüdür. her bir dizesinde ayrı bir acı var.
prometeus'tum çiviyle çakılırken taşlara,
ciğerimi kartallara yedirdim.
spartacus'tüm köleliğin çığlığında,
aslanlara yem oldum, tükendim.
kör kuyuların dibinde yusuftum.
kerbela çölünde hüseyin.
zindanlarda cem sultan.
sehpada pir sultan.
kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu.
tanrılardan ateş çaldım,
yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım.
bir anka kuşu gibi anne,
bir anka kuşu gibi,
kendimi külümden yarattım...
--spoiler--
Ben bu acılar ülkesinin
insana reva görülen
Bütün acılarını tattım.
Aç yattım, ekmeğime sabır kattım.
Beni milyon kere dövdüler üst-üste!
Ben bu yolu, kendim seçtim anne,
Ben ömrümü kendim kanattım...
--spoiler--
''zindanlarda cem sultan
sehpada pir sultan..'' dizelerini öyle bir tonlar ki ahmet kaya, tekrar tekrar dinlersiniz, dinlersiniz, derin bir of çekersiniz, hayatın anlamını sorgulamaya başlarsınız ve ve...
kendi külünden ortaya cıkan , var olan bir ku$ ce$ididir.
aynı zamanda yusuf hayaloglu'nun bir siir idir. hatta ve hatta ahmet kaya'da bu siir i evirip cevirip $arkı halinde yorumlamıstır.
güzel olmu$tur.
ho$tur.