aslında nedensiz olmayan mutsuzluktur. gün boyu bilinçaltımızda bin bir sorunumuzu düşüne düşüne geziyoruz. sonra kafamızın sakinleştiği ilk anda onlar ortaya çıkıyor.
Geldi yine bu duygu. Mutsuzum sözlük yine çok mutsuzum. Halime şükretmem gerekiyor aslımda biliyorum ama dönem dönem herşeyi herkesi bırakıp gidesim geliyor. Mesai saatlerinin rahat olduğu bir şim var, kendimi idame ettirecek kadar paramı kazanıyorum, sağlığım da yerinde antidepresanım sağolsun ama olmuyor yine de.
Enayi yerine koyulmaktan çok sıkıldım artık. Dedim ya mesai saatleri rahat diye affedersinde bunun bokunu çıkaranlara tahammülüm kalmadı. Aynı işi yaptığın aynı parayı kazandığın insanların sen çalışırken eve gidip uyumasına bi de bunu utanmadan gelip yüzüme söylemesi çok zoruna gidiyor insanın. Neymiş efendim gece uyuyamış tamam bir kere olur iki kere olur idare edersin de hafta 5 günse 4 ünde de yapma bunu.
Bu insanları gördükçe isyan edesim, aradaki tüm bağları koparasım geliyor sonra sabır diyorum. Yine çok darlandım bak.
eski bir anı gelebilir akla. illa sevgili değil tabiki. bir daha yasanmasi muhtemel olmayan anılar sanki biri ölmüş gibi hissettirir. bir daha aynısı yasanmaz, yasanamaz. bütün bunlar saniyenin onda biri gibi bir zaman diliminde olur ve bir bakmışsınız içinize öküz oturmuş.
kapali kapinin anahtar deliginden birden sizar mutsuzluk. icinde derin duygular barindirir. mutsuzluk denip gecmemesi lazim bunun, gelecek kaygisi, yalnlizlik, huzursuzluk, umitsizlik gibi bir cok duygulari icinde barindirir. sebebsiz degildirde sadece sebebi o an akila gelmez, alt beyinin bize oynadigi oyundur adeta can yakabilen oyun, cogu zaman kuralsiz olan oyun.
Genelde geceleri uğrayan mutsuzluktur. Gelir kolay kolay gitmez önce sizden bir şeyler alması gereklidir. Gelir vaktinizi alır, umudunuzu alır, sizi kararsız biri yapar ve gider. Sonra aslında özlemediğiniz ama sırf o an ki zayıflığınızdan dolayı birilerini kıskanırsınız, özlersiniz. Kendinizi hiç gibi hissedersiniz, değersiz işe yaramaz. Sonra saçma sorular sorarsınız madem sevilmiyorum neden varım? gibisinden. Tarifsiz duygular yaşarsınız kendi içinizde boğulursunuz sabah olur bunlar geçer ya da geçtiği sanırsınız.
bir kez geldikten sonra bir daha gelecek diye kişiyi hep diken üstünde oturtan mutsuzluktur. o kadar sevimsizdir ki insanların ''n'oldu?'' sorularına ve bakışlarına verebilecek bir cevabınız olmadığından rol yapmak zorunda bırakır sizi. kimse yaşamasındır.
muhabbetin on numara gittiği bir ev ortamında vaktin hızlı geçmesine bağlı gecenin köründe masadaki rakı'nın bitmesi. al sana bir anda gelen mutsuzluk. hele birde tekel bayilerin devlet daireleriyle aynı saatte kepenk kapattığı bir yerdeysen gelen mutsuzluk değil ölümdür.
kendimize bile itiraf etmekten çekinip bastırdığımız içimizin derinliklerinde yer alan hayal kırıklıklarının, umutsuzlukların, keşkelerin su yüzüne çıkmaya çalışıp:" bakın ben hala burdayım" demesinden kaynaklanır. sözün özü hayatta ıskaladığınız şeyler,kazandıklarınızdan fazlaysa bu duygu her an gelip en güzel anınızı zehir edebilir.