o beni hiç sevmedi. ben en çok onu sevdim; o sevmediği kadar yalan söyledi.
"ulan dişlek halimi bile beğenen oldu" dedim, o çirkin gülümsememi, yumurta gibi sarı saçlarımı bile tatlı bulan oldu hatta.. o'ysa sadece benim iyi biri olduğum için sevilmeye layık olduğumu söyledi. ben bu denli sevilmezken, elin tombul bir adamının, gri tondaki sesi nasıl olur da bir mevsime benzetiliyor anlayamıyorum.
330 mllik kola kutusunun üzerine çıkıp dümdüz yapmak, ona yokuş yukarı vura vura inzivaya çekileceğim mağaraya koşmak geliyor içimden.
bir de bu denli sevilmezken "kohen yeeaa, kış sesli adam.." diyenlerin ağzını burnunu kırmak..