ama werner heisenberg'in belirsizlik ilkesi tam da benim anlatmak istediğim şeyi anlatıyor.
ben bu ilkeden yola çıkarak birçok şeyi kendi hayatıma göre yorumluyorum. hatta nihilist bile diyebilirsiniz bana ama durum böyle..
mesela birisi beni gerçekten seviyor mu, yoksa seviyor gibi mi yapıyor? bunu nasıl anlarım? o kişinin davranışlarından mı yoksa o kişinin sözlerinden mi?
aslında bunu asla tam olarak anlayamam ama beni sevmeyen birisi neden bana "seni seviyorum" desin ki?
beni sevmeyen birisi neden bana sarılmak istesin, neden benimle vakit geçirmek istesin?
peki ya tam tersi, peki tam teridini nasıl ayırt edebilirim?
beni sevmeyen birisi beni sevmediği halde benimle zaman geçirebilir mi? hadi diyelim ki beni sevmediği halde benimle zaman geçiriyor, peki neden yapıyor bunu? kendisi hiç mi merak etmiyor bunu?
işte bu ve bunun gibi soruların cevabınu asla tam olarak bilemeyeceğimi biliyorum. çünkü hisler değişir