gökhan türkmen in şaheser bir şarkısıdır. arabada dinlenilmesi tavsiye edilmez, çünkü şarkı insanı etkisi altına almakta ve ne yaptığını bilemez hale getirmektedir.
cumartesi günü televizyonlarda dönmeye başlayacak olan sözü ve müziği bana ait olan, klibi izledikten sonra "iyi ki yazmışım" dediğim şarkım..başta yönetmen aydın ketenağ hocam başta olmak üzere şarkıyı seslendiren ve klipte oynadığı karakter ile kendini aşan, müzik yoldaşım, kuzenim Gökhan Türkmen'e; oyunculukta zaten kendisini ispatlamış ama sesiyle de çok yakında çıkaracağı bir albümle herkesi büyüleyeceğini düşündüğüm canım dostum Deniz Sipahi, ve klibin diğer halkası başarılı oyuncu Engin Hepileri'ye sonsuz teşekkürlerimi sunarım..
aşk acısı çekmiş olsun olmasın,her bünyeye put gibi çakılıp kalma,düşünceleri ağırlaştırma yaşatacak bir şarkıdır.nasıl bir şarkıdır,eğer bu eser e şarkı diyecek isek,diğer zırvalara ne diyeceğiz...
Al bu sana ilk olmuşken
ne acı ki son şarkım bu
çok mu kolaydı yoksa zor mu
sisli aşk mı tutku mu
oldu hani olmazdı sondu
sende gitmek yoktu
doldu süre bize bu bile çoktu
bir hayaldi yok oldu
Sus doğru yalan ne farkeder
bak bir aşk başlamadan böyle biter
kime kime kalır aşk
Ben bile seni sevdiğimi
bakma git daha ne söylemeli
yoksun artık bende
ne acı bitti gittin
Yetti o günler bana yetti
çok çoktan mutlu etti
birdik bende yerin ah tekti
bir çocuk bende tükendi
Yeter demek yetmez ki bazen
ah içimde Al bu sana ilk olmuşken
ne acı ki son şarkım bu
çok mu kolaydı yoksa zor mu
sisli aşk mı tutku mu
oldu hani olmazdı sondu
sende gitmek yoktu
doldu süre bize bu bile çoktu
bir hayaldi yok oldu
Sus doğru yalan ne farkeder
bak bir aşk başlamadan böyle biter
kime kime kalır aşk
Ben bile seni sevdiğimi
bakma git daha ne söylemeli
yoksun artık bende
ne acı bitti gittin
Yetti o günler bana yetti
çok çoktan mutlu etti
birdik bende yerin ah tekti
bir çocuk bende tükendi
Yeter demek yetmez ki bazen
ah içimde bir öykü ağıtlarla biter
güler yüzüme taptığım bir sen
ah içimdeki türkü dudaktan kalbe düşer
Düşer de hani bir gün olur da
azrail bana güler
bir yerde hani bir gün olur da
azrail bana güler...
bugünkü gibi değildi o kadar soğuktu ki dışarıda duramadım daha doğrusu daha yüzümü bile görmeden bana kıyamadın arayp içerde beklememi söyledin. girdim bende içeri. mağazalara, vitrinlere, yılbaşı için ortaya konmuş tavşanlara baktım. ne kadar sakin duruyorsamda bir o kadar fırtınalar kopuyordu içimde. vazgeçmedim bekledim. girer girmez tanıdım seni hemen görünmedim sana baktım biraz durduğum yerden. başını sağ sola çevirip beni araman mı desem, kahverenginin içindeki asaletin mi desem bir an nefse bile almayı unutturdu bana. yanıma gelir gelmez sana sarılmayaydım da ne yapsaydım? o koku o sıcaklık herkesi herşeyi sildi o an ordan. bir tek sen ve ben vardık.
günler, geceler ve yıllar geçmiş hergün böyle hissede hissede. aşkı anlatmak için daha güzel bir kelime bulamıyorum ve bugünümüze geliyorum.
dün gece geçirdiğimiz 2 sene geçti böyle gözlerimden. sen anlattın ben düşündüm. kurduğun o güzel tatil planları arasından çekip çıkardım bizi. kocaman bir boşlukta sadece sen ve ben. ben benden çoktan geçmiş bir halde ruhum gözlerinden içeri süzülüp bedenine girerken sen bir kez daha benim olmuş ruhunu benimkine yaklaştırmışsın. bu iki senedir hep böyleydi ve hep böyle kalacak. ruhum bedenimden ayrılıp ruhuna yaklaşana kadar...