Ekmekten kalan parayla mey-buz almak ve eve gelene kadar bitmesi için dua etmek. Ayrıca taso oynamakta bir çocuğun muhakkak yaşaması gereken tecrübelerden biridir.
pislikte, çamurda umarsızca oynamak.
Ben bunu bütün çocukların denemesini istiyorum günümüz anneleri yok üstü kirlenir yok hasta olur diye çocuğu eve tıkıyolar yav kadın bi bırak çocuğu, gönlünce oynasın, öğrensin özgürlüğü, bir kerede kirlensin çocuk ölüyor musun? Sonra çocuğun metabolizması mikrobu tanımıyor en ufak bi şeyde pat hasta oluyor.
kapının eşiğinden tırmanmak.
mahalle maçı turnuvalarına katılmak.
anne terliği yemek.
kolunu veya bacağını kırmak-alçıya imza attırma havasını herkes yaşamalı.
bisikletten düşmektir. Bisikletten düşmeyen bir çocuk, çocukluğunu tam yaşamış sayılmaz. Aslında 2000'li yılların çocukları için liste uzattıkça uzatılabilir ama gereksiz "90'lar mükemmeldi abi yaa" muhabbetine girmek istemiyorum şimdi.
- bahçedeki topraktan pasta yapmak.
- kasetlere kendi sesini kaydetmek.
- en sevdiği sanatçıyı babanın omzunda seyretmek.
- bayramda komşuları gezip el öpüp şeker toplamak.