Şu aralar çok iyi olduğum için hastalık hakkında ne yazabilirim bilemedim. illet bir hastalık. Atak geçirmek gerçekten çok kötü oluyor. Umarım olmaz bir daha öyle bir şey. Uzun zamandır ciddi bir atak geçirmedim.
bu hastalıklı kafa yapısında olan kimileri ayak bilek yalamayı iyi bir bok zannetme ve bunu yazıya dökünce okuyanlar tarafından ''komik bir kişi, ne güzel de espri yapıyor'' hissine kapılırlar ki büyük aptallık oysa böylesi.
böylesi bir tipi yok saymak kişinin kendine olan saygısı ile alakalıdır.
Manik dönemde üç gün uyumasam farkına varmazdım. ilaçlar çok ağırlaştırıyor maalesef. Nerede eski ben? Sanki bacaklarıma asılıyorlarmış gibi. Öyle bir güçsüzlük... ilacı bırakma lüksüm de yok.
Karşılaştığım tam 4 olgu var .
ilkinde bir kadın acayip enerjili ve aktif. Yaklaşık on saat sonra istanbul tünel civarında kaldırıma oturup ağlamaya başladı. Neyle karşılaştığımı bilmiyordum. Kadın kendisi raporunu çantasından çıkardı ve okumamı istedi. Raporda iki uçlu mizaç bozukluğu tanısı konulduğu yazılıydı.
ikincisi ise yurtdışında bir adada bir işadamının danışmanlık işini yaparken işini aldığım bu iş insanı kendisinin bipolar bozukluk tanısı aldığını ve onunla çalışabilmemin zor olduğunu belirtti. inanılmaz ama bir ay boyunca manik dönemin en üstlerinde yaşadı ve bir gece kulübünde hiç durmadan oniki saat dans etti . Onun ardından çevresindeki diğer kişileri manyaklıkları ile çıldırttı. Araba kiraladığı rent a car şirketine gidip bir aylık peşin verdiği parayı arabayı sadece on gün kullandığı için 20 günlük parasını geri isteyip alamayınca orayı altını üstüne getirdikten sonra karakola götürüldü ve konsolosluğu devreye sokup raporlarını oraya götürüp olayı kapattık. Aşırı para harcarlar.
Üçüncü olgu ise aşırı enerjik ve çok nadir depresif dönemleri yaşayan ve ikizi bulunan bir kisinin kardesindede manik depresif tanı bulunuyor olması idi.
Yarım kalan projeler ve işler ve kanabis kullanımı vardı.
Dördüncü vaka ise ceza infaz kurumlarının birini ziyaret etmem gerektiğinde manik dönemin en kuvvetli dönemini yaşayan bir mahkumu izledim. Gerçekten normal olan dönemden manik döneme geçmeden öncesi ve hastalığın manik dönemi arasında hastayı daha önceden tanıyanlar onun manik döneme girmesi ile canlarından bezmislerdi.
işin ilginç olan tarafı bipolar bozukluk tanısı almış olanların tanıştıkları insanlara hasta olduklarını önceden söylüyor olmalarıdır. Bu onlara doktorları tarafından öğretilmektedir.
Valproic asid ile tedavi oluyorum. Lityumdan daha iyi geldi bana. 3 kişilikli olmak gibi bir şey bipolar bozukluk. 1. Manik sütlü çilekli, 2. Depresif sütlü çilekli, 3. Normal sütlü çilekli. Ne kadar Normal orası da tartışılır tabi. Tedavi yoksa manik dönemde her türlü manyaklığı yapabilirsiniz. Mesela ben evden kaçıp kocamı savcılığa şikayet etmiştim. Önemli olan farkedilmesi. Çünkü eşim hastalandığıma inanamamıştı ama annem hemen anladı. Babam da bipolar.. genetik geçişli de bir hastalık gördüğünüz gibi.
Bipoların en belirgin özelliği kişinin ruh halinin uçlarda olmasıdır. Bipolar bozukluk en yüksek seviyedeyken kişi hiperaktif bir ruh haline bürünür ve kendini çok mutlu hisseder. Fakat depresyon haline büründüğünde ise dış dünyaya kendini kapatabilir ve hatta intihar eğilimi gösterebilir.
Beyinsel bir hastalık. Duyguları uçlarda yaşamaklarıyla bilinirler. Mutlu iseler kendilerini şah, mutsuz iseler sürüngen bir hayvan gibi hissediyorlar.
Son bir kaç gündür sessiz sedasız atak geçirdiğimi farkettim. Ölüm isteği var içimde yine. Ölümden korkmamak, sonrasını düşünmemek, oğlum yalnız kalır diye düşünememek. ilaçlarımı her zamanki gibi düzenli alarak mücadeleye devam ediyorum.
Bunu da atlatırım.