Bipolar II bozukluğu kısaca 'hipomamik episodlarla giden rekürran majör depresif epizodlar' olarak tanımlanabilir. Bipolar II bozukluğu DSM-III-R'da başka türlü adlandırılamayan bipolar bozukluk içinde tanımlanıyor. DSM-IV'e göre en az bir hipomanik epizod ve en az bir majör depresif episod bulunmalı. DSM-IV'deki diğer kriterler ise şöyle: hiç bir zaman manik episod veya mikst episod geçirilmemiştir; duygudurum episodları şizoaffektif bozuklukla daha iyi açıklanamaz ve şizofreni, şizofreniform bozukluk; sanrısal bozukluk ya da başka türlü adlandırılamayan psikotik bozukluk üzerine binmiş değildir. Kronik, katatonik özellikler gösteren, melankolik özellikler gösteren, atipik özellikler gösteren, postpartum başlangıçlı, epizodlar arasında düzelme olan ve olmayan, mevsimsel yapı gösteren (sadece majör depresif episzodlar için uygulanır) ve hızlı döngülü olan hastalar DSM- IV'e göre tanı konulduğunda ayrıca belirtilmeli (1). Bipolar II kadınlarda daha sık görülüyor. Yaşam boyu prevelansı ise 0.5. Hipomanik episodlar kişiye özgül bir biçimde majör depresif episodlara öncelik ediyor yada izliyor olabilir. Hastaların yaklaşık %5 ila %15'i bir yılda 4 veya daha fazla duygudurum epizodu geçiriyorlar.
Bipolar II'nin ailevi sorunlarla daha ilişkili olduğu ve bipolar I'e göre daha erken yaşta başladığı, hastaların bipolar I'e göre suisid girişimi ve sonuçlandırma oranlarının daha yüksek olduğu yönünde kanıtlar vardır. Bipolar II'nin ayırcı tanısında bipolar I, majör depresyon ve borderline kişilik bozukluğu (BKB) göz önünde bulundurulmalı. Hipomanik episodların kronik olarak depresif olan hastanın ötimik dönemleriyle ayıd edilmesi ayırıcı tanıda bir diğer kritik nokta.
Bipolar II'nin, henüz yeterli çalışma olmamakla birlikte kronik seyirli bir hastalık olduğu yönünde bulgular var. Bipolar I'deki tedavi yaklaşımının bipolar II'de de geçerli olup olmadığı sorusuna da kesin bir cevap vermek için henüz erken.
berbat bir hastalıktır. bir sürü ilaç verilip, düzelmeniz beklenir. hiç öyle özenilecek bir rahatsızlık filan da değildir. ''şizofrenler zeki ya ben de şizofren olayım'' diyenlere tavsiye etmediğim bir hastalık. hayatım boyunca hiçbir yararını görmedim. çünkü bu hastalığa sahip kişiler, hayatı boyunca aynı kalamaz. düzelmek için kullandığınız ilaçlar, başka rahatsızlıklara da sebebiyet verdiğinden, ilaç işine girişmenizi tavsiye etmem.
not: intihar etme oranı en yüksek olan psikolojik hastalıktır. bu bilgi sizi korkuttuysa, ilaç almanıza gerek yok. korkmuyorsanız ilaç alın.
bir yakınımın yıllardır olduğu hastalıktır. hayatı çekilmez eder, kendisine de çevresine de. ya olması gerektiğinden fazla neşeli ya da tükenmiş haldedir.
1-2 şeklinde adlandırıldığı için yanlış yere yanlış şeyler yazıyor olabilirim. sadece bipolar olarak hatırlıyorum hastalığı.
shameless izleyenler de bu hastalığa muzdarip kişiyi görüp daha iyi anlayacaklardır.
Hayat dolu bir insanın bir anda nasıl hayata küstüğünün resmi olan sinirsel rahatsızlık. Bir arkadaşımda var olduğunu öğrendik ve dünyamız başıma yıkıldı. Günlerdir bununla nasıl baş edebilecegimizi düşünüyoruz. Bir çözüm bulamıyoruz.
1 i çok tutunca 2 si çıkmış höhühöhü insanlara hakaret etmek hiç tarzım değil de bazı insanlar gerçekten çok boş.
bipolar 2 bu iki kutuptan depresyon kısmının süreç olarak çok daha fazla gözlendiği şeklidir, lityum içerikli valprot tarzı ilaçlar ve ileri vakalarda ekt tercih edildiği de olur çünkü bu bireyler kendilerine zarar vermeye intihar etmeye eğilimli olurlar.
aile yakınları bu bireylere her daim yardımcı olacağının güvencesini verebilmeli onu desteklemeli hastalığı kabullenmeli bireye onu oyalayacak uğraşlar bulabilmeliler ve aile yakınları bu hastalık sebebiyle asla bireyi suçlamamalılar, evet bu bireyler kendilerini genel olarak güçsüz hissedecek sorumluluk almak istemeyecektir ama özellikle bipolar 2 hastalığına sahip bireylere değerli olduklarını hissettirmelisiniz.
bu arada tekrar ediciğim, sözlükte çok mal var. Biraz sağduyulu olun be.