bioshock infinite

    8.
  1. zeka yaşı 14 olanlara göre olmayan oyun. beyni balon olanlar anca mario oynasın birader.

    oyuna gelecek olursam;
    oyun değil 2013 veya son yılların, oyun dışı bile olarak son yılların en iyi yapımlardan biri demek hata olmaz.
    zira bu oyunda öyle bir senaryo ve kurgu var ki sanırsam çoğu film ve dizide bile böyle muazzam bir kurgu ve senaryok yoktur.
    oyun bittiğinde o final ile şok olmanız bir yana, muazzam olay örgüsü ve senaryonun damakta bıraktığı tat bir yana, ilk defa bir oyunda sonra netteki yazıları okumak, teori ve komplo üretmek bir yana.

    evet bioshock infinite böyle bir oyun.
    fazlasıyla ingilizce istemesi, fazlasıyla beyin istemesi nedeni ile zekası mario civarında olanlara hitap etmeyen oyun.
    kesin oynayın.

    not: dikkat ederseniz oyunun grafikleri vs.'sine yazmadım bir şey. zira onlarda güzel. ama bu oyunu insanı mest edercesine tat bırakan asıl etmen senaryosu ve kurgusu.
    5 ...
  2. 32.
  3. Güzel oyun ama keşke bioshock adı ile satılmasaydı diyorum. Nedeni ise ya arkadaşım Bioshock dediğin oyunun karakteristik özellikleri belli. Rapture'da geçecek, o yalnızlık havasını tattıracak, post apokaliptik bir hava olacak falan filan gidiyor. Burda hiçbiri yok bildiğin günlük gülistanlık ortam. Savaştığın şeyler polisler (big daddy kopyalarıda varda neyse karıştırmayın orayı). Plasmidleri falan eklemişsiniz iyi hoşta bunlarla onların da bi alakası olmalıydı bana kalırsa. Oynanış aynı diye aynı isim vermek garip geliyor bana.

    Yine söylüyorum oyun güzel eyvallah, hatta tüm paketi 10$ a aldım o yüzden de ayrı tatlı geliyor da bioshock olmamalıydı adı.

    Aylar sonra oyun oynandıktan sonra gelen edit: Ölümüne haksızım.

    Edit üzerine edit:

    Oyunu aşırı sevdiğim için ikinci defa bitirdim, ardından DLC'leri edinmiştim onları da bitirme bahanesiyle oyuna tekrardan giriştim.

    Öncelikle şunu belirtmem gerekli ben şu üstteki yorumları yaparken üçlemeyi rushlıyordum. Bir Half Life sevdalısı olarak bana Rapture o tadı tekrardan verdiği için bunu gördüğümde açıkcası hayal kırıklığına uğramıştım. Ondan biraz laf etmişim. Eleştirdiğim herşeyin hikayede bir açıklaması varmış, onları da belirteceğim, belirtmezsem bile linkle yönlendiririm sizi.

    ikinci olarak bu oyunun senaryosuna klişe denmiş. Spoiler olacağı için söyleyemiyorum ama hikayenin temelindeki şeyi evet bu oyun yepyeni bir şeymiş gibi sunmuyor. Kitaplarda, filmlerde işlenmiş olanı var. Ha iyi ha kötü orası artık takdire kalmış. Bioshock infinite'in bu kadar iyi olmasının sebebi şu, oyun sektöründe bu denli zengin senaryo çok az. Milletin kendinden geçtiği çoğu oyunun bırakın senaryosunun olmasını, bir lore'u bile yok. Bioshock infinite hem doğru düzgün bir oynanışla hemde kitap gibi ustaca kurgusuyla bu kadar üst düzey övgüyü kesinlikle hakediyor.

    Alttaki link spoiler içerir ona göre tıklayın derim.

    http://www.fragtist.com/d...nitein-sonu-ve-gizemleri/

    Bu arada dipnot: DLC'lerin optimizasyonu aşırı kötü. Fps sürekli değişkenlik gösteriyor.
    4 ...
  4. 20.
  5. ya kolay modda oynayan ya da ingilizcesi -are you cola? kadar olanların beğenmediği oyun. Ulan tamam herkes paralel evren fikrini anlayacak kadar zeki değil ama videolarını falan izleseydiniz bari ana avrat küfretmeden evvel.
    2 ...
  6. 44.
  7. Senaryosu efsane olan oyun. Uzun uzadıya yazmak isterdim ama yorgunum şimdi. ilerde muhakkak edit yaparım diye notumu düşüyorum. Özet bilgi vermek gerekirse,

    --spoiler--
    Elizabeth de witt'in kızı.
    Comstock ve de witt aynı kişi.
    --spoiler--

    Beyin yakan oyun.
    3 ...
  8. 36.
  9. oyun sağlam çıktı. konusu bir kere mükemmel. sonunda hassiktir dedirtiyor...
    2 ...
  10. 17.
  11. haterların hakkında yardırmaya başladığı oyun. neyse ben şöyle uzunca bi şeyler yazayım bakalım. ilk bioshocklar'la ilgili spoilerlar vereceğim baştan söyleyeyim. görmek istemeyen okumasın arkadaşlar.

    bioshock'la 2007 yılında tanıştık. oyun bütün gamerlar arasında çok büyük olay oldu, hem dünyada hem türkiye'de. çok sevdik bioshock'ı. oynanış mükemmeldi. senaryo mükemmeldi. grafikler yine zamanına göre çok iyi değildi ama, sonuçta bir oyunun iyiliğini grafikleri belirlemez. zaten bu bütün bioshock oyunlarını ve dishonored'ı yapan irrational games'in tarzıdır. oynayanlar bilirler, bu stüdyo yaptığı oyunlarda yüzde doksan çizgi film gibi bir modelleme kullanmakta. grafik motorları güçsüz olduğundan değil. babalar gibi unreal engine kullanıyorlar, tamamen seçim meselesi yani. bu oyunların grafiklerinin battlefield 3 gibi ya da crysis gibi olduğunu düşünemiyorum da zaten. patlamalar, mermi efektleri, aksiyon... bioshock'ın en temel öğesi olan olağanüstü atmosfere odaklanamayız bence o şekilde. yani demem o ki, bioshock oynayanlar bu oyundan bir crysis görüntüsü beklememeliler.

    neyse ilk oyun diyodum. ilk oyunun senaryosu kesinlikle mükemmeldi. taa ki andrew ryan'ı öldürdükten sonrasına kadar. yanlış anlaşılmasın ordan sonrası da güzeldi; ama işte tam şey... neyse dur. estetik cerrah bölümündeki vahşet, sanatçı bölümündeki donmuş heykeller... sonra andrew ryan'ın yanına geldiğimizde; o andaki o tufa. özgür irade illüzyonu kesinlikle daha güzel anlatılamazdı. zaten bu plot twist bütün oyun otoritelerince ve yaşı kemale ermiş bütün oyuncularca, oyun tarihinin en şaşırtıcı anlarından birisi sayılır. oyunun bu bölümünden sonrası ise daha çok oyunu orda bitirmeyelim, senaryoyu toparlayalım denerek yapılmıştı biraz. ama olsun. sonra 2010'da galiba bioshock 2 geldi. bioshock'ı seven birinin ikincisini sevmeme olasılığı yoktu. aynı oyundan biraz daha işte. hem bu sefer senaryo insanı daha bir içine çekiyordu. ilk oyundaki kadar fransız değildik mevzuya. bir kızımız vardı, ve onu elimizden almaya çalışan bir kadın... başka bir diktatör... o kızın bizim kızımız olmadığını, onun üzerinde hiçbir hakkımız olmadığını söylüyordu. ana senaryo bir yana little sisterlarla etkileşimimiz de daha yakın, daha kişiseldi. başıma bir iş gelmeyecekse ben ikinci oyunu daha çok sevdim.

    kısa not: burdan gerisi son oyun hakkında da azcık spoiler içermektedir:

    --spoiler--
    bioshock infinite'in trailerını ilk gördüğümde çok heyecanlandım, ama oyuna şüpheyle yaklaşmaktan kendimi alamadım. rapture'da geçmeyen bir bioshock fikri biraz garipti. ama uçan bir şehir de bir o kadar ilgi çekiciydi. velhasıl oyunu edindim, oynadım. oyun columbia isimli, gök yüzündeki bir şehirde geçmekte. tamamen bir hayalet şehir olan darmadağın, mahvolmuş rapture'ın aksine; columbia canlı hayat dolu bir şehirdi. iyi insanların iyi hayatlar sürdüğü, refah içinde, zengin bir şehirdi columbia. ancak dış görünüş aldatıcıdır. daha sonra gördük ki, şehrin bu güzel yüzünün arkasında korkuyla yönetilen; ırkçılığın, bağnazlığın ve vahşi kapitalizmin ve tabi ki sefaletin hüküm sürdüğü; vahşetin arkasının kesilmediği bir distopya var. biz bioshock atmosferinin, etkisini karanlıktan, bitaplıktan, kafayı yemiş binlerce insandan aldığını zannediyoduk; ama çok yanılmışız. cennet gibi bir şehirde bile aynı atmosfer yakalanabiliyormuş. ha zaten vox populi sağolsun şehri yakıp yıkınca, rapture'ın aynısı oluyor. oynanış da birkaç ufak nüans dışında eskisiyle aynı olunca, bioshock infinite bioshock'ın büyüyüp serpilmiş, portakal portakal memeleri çıkmış hali gibi.
    --spoiler--

    senaryo hakkında daha fazla konuşmak istememem bir yana, hakikaten diyecek bir söz de bulamıyorum. son iki saat hop oturup hop kalktık. iyileşti iyileşti iyileşti iyileşti; tam daha da iyileşmez diyoduk ki, yine iyileşti. senin benim gibi bir insanın böyle bir şey yazmasına, böyle bir sanat eseri yaratmasına imkan yok. ben çok rahatlıkla söylebilirim ki, hiçbir oyunun ardından böyle yarrak gibi kalmamıştım. oyun bitti ve 10 dakika boyunca ağzım açık şekilde creditsi izledim.

    sonuç olarak demem o ki, bioshock infinite her oyuncunun, ve arada sırada da olsa oyun oynamaktan zevk alan herkesin kesinlikle tatması gereken bir zevktir. grafiği kötüymüş, ışığı zayıfmış bunlara inanılmamalı, kesinlike oynanmalıdır.

    ps: zaten içinde şöyle bir sahne olan bir oyun nasıl kötü olabilir allah aşkına: *

    http://www.youtube.com/watch?v=O2snw-qQiC8
    2 ...
  12. 27.
  13. assasin's creed ile call of duty oynayıp yetmeyip bununla övünenlerin zaten oynamaması gereken efsane, sanat eseri oyun.
    1 ...
  14. 28.
  15. ilk olarak BioShockun önceki oyunlarını oynamayanların çok sıkıntı cekmeyeceğini söyleyebilirim.Oyundaki görevimiz gayet basit bring us the girl and wipe away the debt işin diğer yanı ise bundan başka hiçbir bilgi verilmiyor.Bundan sonra kendimizi Columbiaya doğru kayık cekerken buluyoruz. Gökyüzünün ötesinde uçan mucize şehir.Geldiğimiz vakit burasının bir cennet olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz, insanları, yaşamları ve kimlikleriyle gerçek anlamda yaşayan bir yer Columbia. Bu şehirde biraz gezindikten sonra takılan soru ise bu kadar güzel bir şehirde nasıl bir sorun cıkar ki?Sorun ise Columbianın bu kadar güzel yer olmasındaki karanlık sırlar. Ana kahramanlarımız Booker ve Elizabeth'in dışında Zachary Comstock, Daisy Fitzroy, Cornelius Slate, Jeremiah Fink, Robert ve Rosalind Lutece bütün alt karakterlerinin kendine ait hikayelerini tanıklık edeceğiz.Fps olarak bakarsak biraz vasat kalmış diyebileceğim ama bu eksiğini harika atmosferi ve hikayesi kapatıyor.
    1 ...
  16. 21.
  17. hafiften germiş oyun. ilk defa oynuyorum sayılır bu tarz bir oyun. dishonored'ı pek sevmemiştim ve oynamayı bıraktım. bu daha ilginç başladı, ve inanılmaz fantastik bir dünyayla karşılaşıyorsunuz. ama bi sürü garip garip robot/yaratık bozması şeyler geriyor beni açıkçası. sanırım bu oyunu oynamam için kendimi epey zorlamam gerekecek, zira dishonored'ın aksine bunun devamında nolacak merak etmekteyim bayaa...
    1 ...
  18. 11.
  19. oyunun zorluk seviyeleri arasındaki "zorluk seviyesi" çok fazla. hard modda her çatışmada 4-5 kere ölürken, medium seviyede 1-2 bazen 0'a kadar düştü. kolayda oynamadım.
    basit bir ilerleyişe sahip demek saçmalık olur. "bitirmedin mi kardeşim sen?" diye sorulur. olm oyunu bitirince seri "mind-fuck"lar yaşadım lan. beynim amcıklandı.
    oynadığım en iyi senaryolardan birine sahipti. vay efendim bunun içi boş, bu oyun balon demek...ne demek lan?! Ayıp yemin ediyorum. Bir kere ilk oyunla bağlantı kurabilmesi bile ayakta alkışlanır.
    Düşmanlar boş falan değil, handyman ile ilk karşılaşmamda 10 kere falan öldüm. hard modda bir de. 10'dan fazla da ölmüş olabilirim.
    Karakteri ve silahları geliştirdikçe "ehehe hemen ölüyorlar lan xd" halleri geliyor tabii. Aldırmayın. Zaten aldıracak gibi olursanız, hikayeyi kaçırmışsınız demektir. Baştan başlayın.
    Oyun "First Person Shooter" olarak geçebilir, ama shooter'dan öte bir şey zaten. Tamam çatışmalarda çok güzel şeyler hissettiriyor ama oyunu sırf çatışmaları ve düşmanları için almak aptallık olur. Ya gelişkin ingilizceniz olsun, ya da türkçe yamayı bekleyin. Yoksa sıkıntıdan ölürsünüz.
    "Tabii sizin gibi mallardan bunları anlamasını beklemeyiz ğahğahğağha"
    Neyse, Elizabeth...Aşık oldum lan buna. Geçen yine motorized patriot sikertiyorum, "Bucker!?" diye bağırdı arkadan, böyle bir sağlık olsun, tuz olsun, cephane olsun, fırlatışı var tam sevmelik...
    "Ayh ya çok mal olmuş bu, baksana düşmanlar bile siklemiyor ouf çok gereksiz ıhıhıhı olmamış .sx.s." dersen...dersen...diyemezsin. hakkın yok.
    ne demek lan? anlamadın mı kuzum sen hikayeyi? ne diye bunca zahmete giriyoruz lan madem ilk görülen yerde vurulacak kadar değersiz bir kişilik bu? yapma kanki.
    vigorlar, yani ilk bioshock'taki plasmidler, işleyiş bakımından ilk oyundakilerle aynı denilebilir. ama ne var mesela, arı yok da karga var. karga atıyorsun adama. evet.
    çoğunu kullanmıyorsun ama "ben çok yaratıcıyımdır, kulaklarımdan hayal gücü fışkırır" dersen, adamları havaya kaldırıp, sonra şok verip, sonra yanına çektinten sonra boynuzu bir çakarsın...zevkten dört köşe oh.
    kullanıyorsun yani. ama ne bileyim demin dediğim karga olayını çok az kullandım mesela. yaratıcılığınıza kalmış.
    elizabeth her daim size destek sağlamıyor. yani medal of honor'daki gibi "ecebe kurşun var mıdır abe?" diye sorunca çıkartıp vermiyor sana. etrafta arıyor falan. düşmanlar umursamıyor zaten kızı. ki bence artı bir yön. düşünsene iki saniyede bir "elizabeth öldü..." dediğini. bırak zorluğunu kalp dayanmaz lan. elizabethler ölmesin...
    karakterimizin kıyafetleri oluyor böyle, çok büyük artı sağladığını söyleyemeyiz ama etrafta bunları arayıp çok yararlı olanları bulmak şart gibi. çoğu işe yaramaz zaten dediğim gibi. ha "ben stratejik oynarım" dersen, alanına göre istediğini giyip çıkartabiliyorsun. mesela sky-line var bol bol. sana sky-line'da üstünlük sağlayacak olanı giyersin o an için, işin bitince önceki giydiğini geçirirsin üzerine. kalın giyin de üşüme. e mi?
    başkadabaşkadabaşkabaşkaaa
    Elizabeth'e ne kadar aşık olduğumu söylemiş miydim?
    Evet.
    Oyunu bitirdikten sonra ingilizce seviyenize rağmen bir şey anlamadıysanız youtube'a başvurun. orda yarım saatlik, 15'er, 20'şer dakikalık videolar var açıklıyor böyle. Şimdiden bol bol komplo teorisi üretilmiş durumda.
    Bir de mozart çalıyor lan. Lacrimosa ve Requiem.
    Son olarak oyunda yaptığınız seçimler sonu etkilemiyor. altarnatif yok yani. ama ne oluyor mesela, bir sahnede eliniz bıçaklanıyor seçiminize bağlı olarak, oyun boyunca bandajla dolaşıyorsunuz. bıçaklatın derim.

    Bucker, are you afraid of god?
    - Allah'a şirk koşmuş...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük