efenim malumunuz olduğu üzre bioder; istenmeyen tüyleri azaltan doğal bir ilaç. bu iddialarına bir itirazımız da yok zaten. ama asıl dikkat çeken şey (en azından benim açımdan) ürünün kalitesinden daha çok, tv reklamlarında ürüne referans olması için konuşan kişiler. özellikle de bayanlar..
bayanların bazı hassas konularda takıntıları olur, o konularda konuşmayı sevmezler diye bilirdim ben. bok yemişim maalesef. pek ala konuşabiliyorlarmış. bioder reklamlarında da böyle bir durum sözkonusu işte. o reklamlardaki hamfendilerden biri çıkıyor;
- "özellikle sırt bölgemde aşırı kıllanma vardı bioder kullandım önce azaldı, sonra geçti" diyor.
nasıl bir özgüvendir bu? nasıl bir kendine inanmaktır? "bugüne kadar kıllıydım ama artık değilim, yani tekliflere açığım gari" demek istiyor bence. yoksa bir kadın çıkıp "evet kıllıyım ben" demez, diyemez. bu onların doğasına aykırı çünkü.
bir diğer hamfendi;
- "özellikle çene bölgemda aşırı kıllanma vardı bioder kullandım, zamanla azaldı" diyor.
e abla sen "sakallıydım ben aslında" desene şuna! benimde çene bölgemde aşırı kıllanma var ve bunu kirli sakal olarak kullanıyorum ben. adı budur çünkü. bu örnekte de bir beklenti, bir "herşey geride kaldı" havası var. bunu açık açık dile getirmemeleri çok önemli değil. biz anlayabiliyoruz..
başka bir hamfendi ise;
- "özellikle bel kısmımda aşırı kıllanma vardı. bioderle bu sorunuma çözüm buldum" diyor.
yani şimdi bu söylemdeki "özellikle" kelimesi; "aslında her tarafımda çok kıl var ama ordakiler daha fazlaydı, uyutmuyorlardı. sünger yatakta gibi hissediyordum kendimi" anlamı katıyor cümleye. bu çok bariz şekilde belli. bu söylemde de bir beklenti olduğu aşikar zaten..
örneklerde de görüldüğü üzre bioder reklamları özgüven kelimesinin sınırlarını yeniden çiziyor. bayanlara komplekslerini yenmeleri gerektiğini öğütlüyor. halk hareketi gibi bir şey bu.. sonuçları nasıl olacak aceba? bekleyip görelim.