kişisel tercih. ya tabii elalemin tercihi elalemin parasıi karışamayız ancak ben yapmam bunu. kitapta yazıyor falan da, insanın da kendi aklı kendi vicdanını devreye sokması gereken zamanlar olmalı. çağına göre gayet mantıklı şeyler zamanla pek de olmaması gereken şeylere dönüşebilir neticede. hacca gitmek ne kadara patlıyor bilmiyorum da, o parayla öküz alırız biz diye düşünüyorum.
ayrıca kız arkadaşa alınan tangayla ne karıştırıyorsunuz olm bunu, hoş orda da gene bi karşındakini sevindirme durumu var. akraba ziyareti ile aynı kategoride diye düşünüyorum.
islamın şartlarını tam olarak özümseyememiş kişi beyanatıdır.
Hacca gitmek islamın şartı olup, maddi ve manevi şartları tutan insanın gitmesi üzerine farz kılınan insandır. Tabi toplumumuzda hacca gidebilmek için ayırdığı parayla zor durumdakilere yardım edenlerin daha makbul olduğuna dair bazı düşünceler var ise de bunu evrensel bir ilke olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı bellidir.
Neticede islam dini vicdan dinidir, sadece hac parasını fakir fukaraya dağıtmasıyla yoksulluğa çözüm olmak yerine dünyadaki bırak onu türkiyedeki zenginler varlıklarından hatrı sayılır miktarı bağışlasalar zaten türkiyede yoksulluk ya biter ya da yok denecek kadar azalır.
Bu çerçevede sanki bir tek hacca gidilen para israf oluyormuş gibi bir beyan üzüm yemekten ziyade bağcıyı hedef alan bir açıklamadır.
sen onca para verip sigara alırsın, içki içersin. Barlarda kafelerde gezinirsin. Kız arkadaşına gece giymesi için tanga alırsın. Tatile çıkarsın. O zaman konuşma at kafası denilesi durum.
bir de şöyle düşünelim. Türkiye'de binlerce kişinin doyacağı parayla alkol alınıp içilmesi. yanlış hatırlamıyorsam Türkiye avrupa'nın en çok alkol tüketilen ülkeleri arasında.
islami açıdan cahil, islam sistematiğini okumaya tenezzül etmemiş yazar beyanıdır.
islamda zorunlu ibadetler ya da şarta bağlı ve şart sağlanınca zorunlu hale gelen ibadetlerin mekan ve zaman olarak muayyen olduğu gerçeği vardır. şöyle ki ; sabahın 7 sinde öğle namazı kılacağım diyemezsiniz..ya da akşama kuzenler geliyor, ben bir koşu gidip deve boğazlayıp barbekü yapayım,bu senenin kurbanını da aradan çıkarmış olurum diyemezsiniz. kurban sadece kurban bayramı günlerinde kesilirse kurban olur. diğerlerinde sadaka vs. olur.
hac ibadeti de allah ın muayyen mekan ve zamanda emrettiği kendisine has bir ibadettir. hac yapmaya gücü yeten kişinin hacca gitmesi farzdır, sadaka ise isteğe bağlıdır. tabii ki insanları doyurmak muazzam derecede önemlidir ama hac ibadetinin yerini tutmaz.
bugün suudi arabistan yıkılıp başka bir devlet kabeyi sınırlarına dahil etse veya papua yeni gineliler arabistanın yeni halkı olsalar haccın yeri,zamanı ve farz oluşunda bir değişiklik olmayacaktır.
binlerce yoksulun doyabileceği gibi bilgisayar, araba, ev, gömlek, ayakkabı almak, üstüne yurt dışı hayalleriyle yaşayıp hacca gitmeye üşenmektir, gidenlere laf çarpmaktır. Ben müslüman değilim ancak, biraz saygı.
Bilinçsizliğin en bariz göstergesidir. Murat bardakçı, programında kabe'nin çevresini amerika'dan daha yüksek gökdelenlerle dolduran suudi yönetimini, projesini eleştirdi. Bizim bilinçsiz müslüman halkımız, kabe'nin ve mekke'nin kutsal bir yer olduğuna inanır. Ama dünyanın en büyük alışveriş merkezi olabileceğini de kabul eder. Araplara daha çok para verin.. Orayı manhattan'dan daha beter bir yer yapsınlar. Koskocaman kabe, bir nokta kadar kalsın..
Osmanlı devleti, mekke-medine bölgesine o kadar önem verdi ki, tren hattını kurarken ses çıkarmasın diye önlem aldılar. Şimdiki suudi yönetimi ise, haramzade gibi bu kutsal mekanı, en 'kutsal' alışveriş merkezi yapmaya çalışıyorlar. Alkışlayın onları, daha çok kabe'ye gidin de saygısızlığı destekleyin. Güya osmanlı torunusunuz, dini değerlere saygılısınız. Aynaya bakın bir hele.