dünya'da her gün onlarca kişi katledilirken, onlarca kişi köle gibi kullanılırken, onlarca kişi trafik kazasında ölürken, onlarca kişi işsiz gezerken, bir ayının katledilmesi çok da değerli olmasa gerek... (!)
ondan sonra "efendim anadolu aslanı en son 1945 yılında malatya civarında görülmüştür" "anadolu parsı en son 1970'lerde toroslarda görülmüştür" diye başlarız. aslolan ayı değil, doğal çevredir. katledilen ayı sadece bir semboldür. katledilen van gölü, katledilen tuz gölü, katledilen ormanlar gibi...
ama tabi, insan her şeyden önce gelir değil mi? kendi skimizin keyfi için dünyayı bok götürmesine sebep olmamız, insanlık için şarttır. (!)
Olayin cereyan attigi yer ve o bolgede yogun olarak yasayan toplullugun etnik yapisi goz onune alindiginda sasilmamasi gereken bir olaydir.
Ayrica (bkz: kurtler)
normal şartlarda vahşi, yırtıcı ve öldürücü bir hayvan olan ayının bu olayda masup olup linç edilmesi gerçekten çok acı bir şey. fakat işin garip yanı hayvan "ben su içmeye geldim. zarar ziyan yok bu sefer rahat olun." diyemediği için, herzaman ayıyı öldürücü olarak gören köylü "yazık nasılda susamış içsin suyunu. canım canım." diyememiş ve can havliyle ayıya saldırmıştır. ortaya da bu görüntüler çıkmıştır. ayıya Allah dan rahmet sevenlerine sabır diliyoruz.
neyse ki taşlayanın hayvan ve insan olmadığı linç biçimidir.
doğanın ta kendisi. sopalar falan hep o ağacın dalları! canım olur mu öyle şey ne biçim rüzgar var ortamda , taşlar falan uçuşuyor videoda efendim. taşlar rüzgarın o müthiş etkisiyle canımız kanımız ayıcığımıza denk geliyor. öyle ki ağaçların dalları, ayımızın rüzgardan korunmak için sığındığı çalılıktaki bitkilerdir. lütfen biraz daha dikkatli olalım... denesi durumdur. *
bunu yapanın bilinen anlamda ve aslında kendisinin 'ayı' olduğu, iki ayaklı insan denen, hayvan bile olamayacak kadar duyarlı olmayan, hayvanoğlu hayvan işidir. *
şimdi bildiğiniz gibi ayılar yıllarca halka açık yerlerde oynatılarak toplumla iç içe mahluklar haline gelmişlerdir. neden sonra gerek mesleki risk, gerek düşük kar payları, gerek işverenle işçi arasındaki iletişim sorunları gerek ayı oynatıcılığının emeklilikte yıpranma payı olarak ek süre kazandırmaması gibi nedenlerden dolayı bu sektör bitme noktasına gelmiştir.
bu kısa ön bilgiyide verdikten sonra tahmin kısmına geçiyoruz. türkiye cumhuriyeti sınırlarında yaşayan insanların namus davaları ya da maçlar dışında organize hale gelip toplu eylemler yapmaktan aciz olmaları sır değil bildiğiniz gibi. dolayısıyla bu linç girişiminin iki nedeni olabilir:
birincisi; ayı dostumuz rakip takım taraftarlarına karşı "roberto götünüzde patlıycak olm ben özhan başkanla konuştum bizim tarafta haberler iyimiş" tarzı aşağılayıcı diyaloglara girmesi. ama o tip linç girişimine katılacak düzeyde insanların bu kadar uzun bir cümleyi anlama ihtimalleri düşük olduğu için bu ihtimali çizdim kafamda.
ikincisi; sıcaklayan ve susayan ayı kardeşimizin serinlemek için su kenarına gitmesi, o sırada orada su dolduran/çamaşır yıkayan/yüzünü yıkayan (malum su sıkıntısı var memlekette) bir hatuna yan gözle bakmış olması ihtimali. hatuna yan gözle bakması sonucu namus duyguları kabarıp galeyana gelen halkında namussuz ayıya hak ettiği cezayı vermesi.
hayvanoğlu hayvanlar tarafndan gerçekleştirilen hadise. ayı sizin bağınıza-bahçenize zarar veriyor ve öldürmeniz gerekiyorsa getirin bi çift kırma dann diye vurun hayvanı, işkence ederek öldürmenin ne mantığı var a vahşiler!
bu insanlar* evlerinde sinekleri de öldürüyordur allah bilir, hatta bunların çocukları köydeki kedi köpeklere de işkence ediyorlardır, ekmek kapıları olan balın ayılar tarafından talan edilmesine de kızıyorlardır bu hayvan köylüler.