sözlükten haz alıp şöyle bir göz attığım dizidir. hacım bunlar yarım saate kalmaz canlı yayında sevişir. ahanda yazıyorum. gecenin sürprizi bu. o değil de o canlı yayını bok etmek vardı şimdi. ah benim anarşist yanım.
Medya maymunluğunun ve insan sömürüsünün son yegane örneği olan dizidir. Ne ulan o canlı sahte nikahlar falan. Evde zeytin ekmekle karın doyuran insanlara sahte mama verir gibi... Yaptıklarından utanmayan omurgasızlara sesleniyoruz. Düşün şu insanların yakasından. iş terbiyesizlik boyutuna vardı artık. Sizi izleyen üçüncü gözler her zaman vardır bunu unutmayın! Bu dizide oynayanlara da artık oyuncu dememek lazım. Böyle bir senaryo sahte oyuncular yaratır.
oha oha nasıl sağ gösterip sol vurdular diye şaşırtan dizi. lan sanki salaktık biz de anlamadık; o kadar çaydan sonra düşük yapması zaten beklenen bir olaydı. asıl ilginci annemin yaptığı yorum: "yine pasta kesemediler."
--spoiler--
canlı yayın esnasında gelin ve damatın masalarına gittiği her konuk " siktirin gidin lan başka masaya " der gibi kameralara bakmaktadır.
nükhet duru kılığına girmiş emel sayın/emel sayın kılığına girmiş nükhet duru, gelin düşük yaparken birilerine " tamam mı? ben gidiyorum" manasına gelen hareketler yapmıştır.
yine canlı yayın esnasında ekrana yanlışlıkla getirilen set görevlilerinden biri çükünü kaşımıştır.
ve son olarak canlı yayın kanlı yayına dönmüştür. lan 3 haftalık hamile bir kadın düşük yaparken o kadar kan mı gelir? sanki doğum yapıyor mnskym
--spoiler--
şehrazat'ın, bitki çayını dibine kadar içtiği dizi. arsızlık yapmasa, başına bunlar gelmeyecekti. öldü sanki çaysızlıktan. kuş sütü eksik olmayan evde, sanki bitki çayı yok da, kadının çantasındaki çaya kaldı kala kala. kadın, herbalist olsa anlarım.
bazen bazı insanlar ellerindeki olanakları nereye kullanacaklarını şaşırarak, tam manasıyla kendi paralarıyla rezil olurlar. bu da izlenilip ders alınası sağlam bir örnektir.
bir dizinin son bölümünü çekmek için 2 sinema filmi çekecek kadar parayı organizasyona ve gelecek konuk sanatçılara çalgıcılara yatıracak yapımcı, yönetmen *, ya bu piyasada tanınan biri olmadan film çekmek, dizi yapmak nedir, kaça mal olur, sesini duyurmak için kaç başarısız adledilen * projeye imza atmak gerekir bilmiyordur yada geldiği yeri çoktan unutmuştur.
yönetmen, yapımcı olmak için çabalayan, o bölümün masraflarının 10 da biriyle hepsini dut gibi baktıracak filmler çekebilecek yeteneğe sahip olan gençlerin bu şahıslara karşı sonsuz küfür hakkı doğmuştur. saygılar...
bir şeyi eleştirebilmek için o "şey" hakkında fikir sahibi olunmalı gerçeğini bilen kişiler tarafından izlenip bok atılan dizidir. izlemeden nasıl eleştirebilirim? görmediğim bir şeyi kafamda mı canlandıracaktım?