türkçe'ye çevirisi alim şerif onaran tarafından yapılan eser, yky'larından 8 cilt olarak kitap raflarına konmuştur. kitapların kapakları, hikayelerden resimlerle süslenmiş ve rengarenktir. okuması çok keyifli olan kitap, okumasanız bile bu güzelliği için bile alınasıdır.
eski zamanlarda hint ve çin diyarlarında hüküm süren şehriyar ve şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, karıları tarafından aldatılmak felaketine uğramışlar. bunun etkisiyle şehriyar, kendi ülkesinde her gün başka bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş. vezirin güzel, bilgili, akıllı ve hayal gücü sınırsız kızı şehrazat ya evlenir adamı düzeltirim, ya da zaten öleceğim diye düşünüp talip olmuş. evlenmişler. gerdek öncesi son dilek olarak, kocasından kardeşi dünyazat'ı görmek istemiş. dünyazat da bir masal anlat, sonra ver, sonra ölürsün demiş.
şehrazat da merak uyandıran bir masal anlatmaya başlamış ama tam gün ağarırken, "gündüz masal anlatılmaz" deyip kesmiş. bu yöntem böyle 1001 gece sürmüş. artık sürekli uykusuzluk nedeniyle midir nedir, şehriyar da karısını bağışlamış.
batı dünyasının en çok ilgisini çeken, edebiyatlarını en etkileyen eserlerdir. Dr. Mardrus'ün fransızca eserinden Alim şerif onaran tarafından çevrilmiş 16 ciltlik afa yayınları baskısı var.
Y.K.Y yayınlarında mevcuttur ve yanılmıyorsam masalların hepsi günümüze ulaşmamıştır. Bu hikayelerde genel olarak iki tip mevcuttur;
Ya arap kadın kocasını aldatır( o dönemlere göre çok rahatça ve sıkça nedense?)
Ya da bi küpün içinde değerli mücevher bulunur. (Hatta cin falan çıkar, bi atraksiyonlar yapar.)
Acayip erotik hikayeler vardır. Ağzınız açık kalır. Ve bence binbir gece masallarının bu kadar yayılmasının nedeni de budur. Arap arkadaşlarımızın(nerden arkadaşımız oluyor elin arabı?) neyse, hayal dünyalarının sınırlarının görüldüğü, hatta hatta bilinçaltlarında neler olduğunu açık açık bu hikayelerden izlenebilir . Ben 100 küsürlü sayılarda bıraktım artık.( O kadarını okumamın nedeni de , hiç mi doğru dürüst bi hikaye yok acaba diye meraktan, insan bi yerden sonra inanamıyo çünkü, öyle ki o dönemde nerdeyse bütün kadınlar kocalarını şehre gelen gizemli bir yabancı ile, yada bir dilenci, pazarcı..vs ile aldatıyor,) Ortaokuldayken arap aşığı hocalarımız bu masalları önerirlerde önerirlerdi, ben de bi halt sanırdım. (Diğeri için (bkz: Beyaz Lale) Yıllar sonra okudum bana bişey kattığını düşünmüyorum,hatta okumasam daha iyi olurdu en azından araplardan bu kadar tiksinmezdim. Bu insanların aklı bu kadar mı dar çalışır yahu; sadece seks, yemek ve altın. Bugün bu misyonu Dubai üstleniyor bildiğim kadarıyla..
arap edebiyatinda hikaye turunun en onemli ornegidir. gercekten buyuleyici, insani alip goturen bir uslubu vardir. oku oku bitmez bi de bunlar. cok degisik bir toplumun eseri oldugu her satirda farkedilir. arapcasi sade ve akicidir.
her ne kadar aslen islam oncesi doneme ait olsa da, hikayelerin bazisinda karsiniza birdenbire hz. suleyman yahut bir emevi halifesi cikabilir. doguda zaman anlayisinin ne kadar degisik ve serbest oldugunu gosterir aslinda bunlar.
hatta bir de (bkz: sinbad).
binbir gece masalları binlerce yıllık bir geçmişe sahip arkaik özellikleri bünyesinde barındıran , anlayana sivrisinek saz anlamayana davul hede hödö diye açıklanabilecek özellikte metinlerdir. zira masal oldukları kadar sosyolojik belge içeriği de taşımaktadırlar.sanskritçe'de ilk örnekleriyle göze çarpmakla beraber dede korkut hikayelerinde de kendilerini gösterirler. kelile ve dimne metinleri ile akrabadırlar.