nitelikli, dürüst ve kaliteli insanlar da, en az niteliksiz, madrabaz ve kalitesizler kadar cesur olup siyasete girmedikleri sürece, bakan ya da önemli bir mevkide sorumlu olarak karşımıza çıkmış, çıkmakta ve çıkacak olan insan tipi örneğidir. meydanı bunlara bıraktıktan sonra böylelerinin varlığına şaşırıp kızmak çok da mantıklı değil açıkçası, ama tabi sinir hastası olmamak da mümkün değil. yazık oluyor bunlarla kaybedilen zamanlara, bu ülke neden bu kadar kara bahtlı yahu?
kabineye tam anlamıyla kazık çakmış bakandır, akp'nin bugüne kadar kurduğu tüm hükümetlerde yer almıştır, arycaı anlaşılamayan bir biçimde bursa düşmanlığı vardır kendilerinin, binbir zahmetle yapılan bursa otoyolunu normal karayolu ststüsüne sokmak için verdiği uğraşlar, ülkemizin nüfusta 4. sanayi ve diğer birçok konuda 2./3. şehrini bırakın hızlı treni kara tren ağına bile bağlamak için çaba sarfetmeyip resmen koca bir şehri dalgaya alması, thy'nin bursa bürosunu kapatmasından sonra fason şirket sun express'in de bursa'yı terk eylemesi yeterli örneklerdir kanımca.
Geçenlerde gazetecilerin sormuş olduğu bir soruyu "Zaten hep istifamızı istiyorlar" diye gülerek yanıtladı sayın bakan. Malum hızlı tren kazası sonrası kendi istifası ısrarla istenmiş, buna rağmen istifa etmemişti ya, işte ona ilgi veriyor sayın bakan. Şimdi, sayın bakan istifa etmeli miydi, etmemeli miydi tartışmasına burada girecek değilim. Ne vakit, nede Mecal var. ha, Ben olsam kesin istifa ederdim. O ayrı, ben ayrı tabi! neyse, Diyeceğim o ki; sayın bakanın sözleri ve yüzündeki o müstehsi tebessüm hassas ruhuma dokundu. Ve ruhuma kramp girdi gecenin yarısı.
biz kendisini badem bıyıklı bürokratlarıyla yemek yerken eşini bir masada yetim gibi tek başına bıraktığında ve birinci derece sorumlusu olduğu ve yanlış hatırlamıyorsam yirmiden fazla insanın öldüğü hızlı tren kazasından sonra "istifamı gerektiren bir durum" yok dediğinde tıynetini anlayarak yok saymıştık ancak kendisi uzun duble bir yoldayım gibi eşsiz bir inci ile olağanüstü bir come back yapmış ve varlığını bize hatırlatmıştır.
kendisi için ölüm bakanlığı adında bir bakanlık kurulmasını ve kendisine bu bakanlıkta ömür boyu görev verilmesini istediğim kabine üyesi. ulaştırma bakanlığında pek başarılı olamadığı bir gerçek ancak ölüm bakanı olursa kendisi cumhuriyet tarihinin en başarılı bakanı olma konusunda atilla koç'u zorlayacaktır.
bu kadar uykusuzluğa nasıl dayandığını merak ettiğim politikacı. hani vicdanı olan bir insan abuk subuk bir tren projesi yüzünden can veren insanları düşünüp uyuyamaz da o bakımdan.
Erzincan doğumlu,iTÜ Gemi inşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi'ni bitirmiş,
Dünya Denizcilik Üniversitesi (World Maritime University)'de ihtisas eğitimi almış,
Camialtı Tersanesi ve Gemi Sanayii Genel Müdürlüğü'nde mühendislik ve çeşitli kademelerde yöneticilik yapmış,
ulaştırma bakanımızdır.
yaptığı açıklama ile yakında facebook'un kapanma ihtimalini dile getirmiştir..
açıklama aynen şöyledir:
""Burada faaliyet gösteriyorlarsa bu ülkenin kanunlarına tabi olduklarını bilmeleri lazım. Bazıları, "Biz sizin yasalarınıza tabi değiliz, siz bize karışamazsınız" diyor. Bunun bizim açımızdan hiçbir kıymeti yoktur. Burada para kazanıyorsa, vergi dairesine kayıt olacak, gelecek yetki belgesi alacak. Ama "Ben YouTube'um, ben Facebook'um, bana kimse karışamaz" derse, buna müsaade etmeyiz. Keyfilik asla. Ama yasalara uyarsa, başımızın üzerinde yeri var.""