Binanın mütaehiti var mimarı mührndisi var da devletin her kattan sonra kontrol etmesi için görevlendirdiği yapı denetim var belediye izinleri var bunları verenler nerde.
Peki şu memlekette bilmem kaç yüz inşaat mühendisliği ve mimarlık fakültesi açanların aklı yok mu?
Bir mühendis olarak, binaların bir kısmının tasarım hataları yüzünden yıkıldığına eminim.
iyi de pıtrak gibi açtığınız enişte, kayınço üniversitelerinden mezun olanlardan ne bekliyordunuz? Avrupalılar neden sizin gibi yapmıyor? Onlarda sayısız bilmem ne mühendisliği fakültesi açmak için yeterli para mı yok, demir mi yok, çimento mu yok, yoksa akıl mı yok?
ilk ve son sorumu ben cevaplayayım: akıl yok tabi.
Bunlarda o kadar akıl olsa, aynen bizde olduğu gibi, her kasabaya bir üniversite olayına girerlerdi. Böylece önce "haybeciyim ama mimar, mühendis olacağım" diyen gençler, sonra bunların "benim oğlum kızım zeki ama çalışmayı sevmiyor" diyen ana babaları, sonra üniversite inşaatının müteahhitleri, sonra üniversiteye hoca diye doldurulacak enişteler, kayınçolar, sonra öğrenciye fahiş fiyatla ev kiralayacak kasabanın mal sahipleri, sonra öğrenciler sayesinde işleri açılacak kasabanın esnafı ve en çok da aşırı arz sayesinde asgari ücrete mimar, mühendis çalıştıracak patronlar memnun olurdu. Vakıf batakhaneleri, pardon sözde üniversiteleri mevzusuna ise hiç girmeyeyim.
Bir taşla kaç kuş azizim, bu Avrupalılarda valla akıl yok.
Sonra? Sonrası sorun değil, bu sözde mimar ve mühendislerin tasarladığı binalar yıkılırsa suçu bunlara atarsın, olur biter...
işçinin bu durumda suçu olmaz aga. "maldan çalınan inşaatta çalışmam lan ben" dese siktiri çekmezler mi adama? eee yeni işi nereden bulacak sonra? onlar ekmeğinin peşinde. Suçu bu yarakçıbaşlarında arayınız.
Espriyi bir kenara bırakacak olursak; amasız fakatsız bu felakette payı olan kim olursa olsun idam cezası verilmeli. Bu konuda tek düşüncem budur. Siyasi görüşü ne olursa olsun ahlaksız ahlaksızdır.
sorumluluk aşağıdan başlayarak yukarıya doğru artarak yükselir. hadi işçilerin yeterli eğitimi yok, bunu akıl edemiyorlar, paraya ihtiyaçları var diyelim. mimar ve mühendislerin de paraya ihtiyacı var. müteahhitlerin ise çok fazla paraya ihtiyaçları var. peki devlet denetçileri ve yapıya izin verenler? onlarında paraya ihtiyacı var.
bu ülkede para için değerlerini ayaklar altına alacak çok fazla insan var. suçlu sadece müteahhitler değil ama her şeyin başı da onlar ve makamlarında yayılarak bu saçmalıklara izin veren kişilerdir.
keşke inancım veya tanrının gerçekliği bahsedildiği şekilde olsa da ahirette ceza çekeceklerini düşünerek biraz sevinebilsem. tek umudumuz bu çünkü. uzun yıllardır alışılmış çaresizlik içinde bulunduğumuzdan dolayı göstermelik cezalar dışında en büyük sorumlulara bir şey olmayacağını biliyoruz.
Bir soru. Haklılık tarafı da var haksızlık tarafı da.
Müteahhitlik kavramı bizim ülkeye has bir durum. ilkokul mezunu adamlar muazzam yapı bilgisiyle (!) ev inşa ederler bizim ülkemizde.
Birçok inşaat mühendisine 5 kuruş para verip imzasını alıp siktiri çekerler. Mühendis olup sürünen, mecbur kalıp 3 kuruşa ımza atan mühendis suçlu mudur evet suçludur ama suçun ne kadarı ondadır ?.
En başta bu yapıları yapan müteahhitler ve Bu yapılara izin veren gerekli merciler suçlu değil midir ?.
Peki ya denetim yapanlar veya denetim raporlarını önemsemeyenler?.
sadece müteahhit ve mimar degil. Tuglasindan, demirinden, betonuna kadar üreticisi ve bu insaatlarin yapimina izin veren kuruluslar da ayni sekilde sucludur. (bkz: inşaat köpüğü mafyası)
"Tugla önemli degil, tasiyici görevi üstlenmiyor" diyenlere duyuru!
Tasiyici kolonlardan önce duvar üstüne yikildiginda gercek anlamda pestilin cikicagini da biliyorsundur umarim.
hepsine sıra gelecektir inşallah. o binaları yaptıran müteahhit, ağzında sigara günde 4 demlik çay içerek malzemenin özelliğini ufak ufak yok ederek inşaat yapan kalfalar/ustalar, onların başındaki ( tabi varsa ) formenler, o binalara proje hazırlayan mühendisler ve o projeleri onaylayan kamu personelleri/mühendisleri.
ama burada da kalmamalı. son kertede devletin kasasını tam takır hale getirip onu biraz doldurabilmek adına "imar affı" gibi bir rezalete imza atan kim varsa hepsi yargılanmalı. yahu kendim defalarca şahit oldum imar affı çıkacak diye binanın üstüne bir kat daha atan, apartmanın terasını 1-2 odalı ev haline getirip suriyelilere vs kiraya veren kaç kişi vardı. 23 senedir büyük istanbul depremi bekleniyor bizim yapmamız gereken tek şey binaları güçlendirmek iken zaten sağlam olmayan binaların sırtına biraz daha yük bindirip yıkılması gereken binalara imar affı ile "sağlam" raporu veriyoruz. bu bile isteye intihar etmektir hatta cinayet işlemektir..