insana hayata zindan edenler. ırkçılık yapmak istemiyorum, hoşgörülü olayım diyorum ama yok, gerçekten zor bu insalar. önceden binada görülmeyen şeyler bunlar geldikten sonra görülmeye başlaması bile ne çekilmez olduklarının kanıtı.
toplam on beş çocukla 2+1 eve çıkmış olmaları bile nasıl bir zihniyetin ürünü olduklarını açığa çıkarıyor. bunun fakirlikle alakası yok zira verdikleri parayla daha büyük ama biraz eski bir eve çıkabililer, dedim ya zihniyet meslesi.
onlar geldikten sonra binanın kapısını tek bir gün bile kapalı görmedim yahu, bize de yazık. tek başıma yaşayan bir insanım ben, güvenlik ne denli önemli bilen bilir yalnız bir kandınsan. kapının önünden eksik olmayan çoluk çocuk, bitmek bilmeyen sesler, her daim binada var olan bir koku vs vs. ha ayrıca asansörü oyuncak gibi kullanan çocuklar da cabası.
neyse ki üst kat komşu mahallede imza toplayıp atttırmayı düşünüyor, bilemiyorum olabilir mi böyle bir şey gerçi ama haksız da sayılmaz hani. zordur kürtlerle yaşamak vesselam.
gecenin 1'inde bağırışmalar, kamyon durur vaziyetteyken gazı köklemeler, o saatte çocukları parka salmalar, arabalarını evimizin tam önüne park etmeler. cidden zorlar ama o balık kamyonunu getirip mahallenin burnunu becermiyorlar mı, en fenası bu işte.
bunun kürt ya da türk ya da başka bir milliyete mensup olmakla bir ilgisi yoktur diye düşünüyorum. Mensup olunan milliyetten ziyade, mensup olunnan kültür haritası ile ilgili birşey. Kürtler, gerek tarihsel ilişkiler, gerekse de coğrafik gerekçelerle, güney asyanın orta kesimlerinden başlayıp ortadoğu coğrafyasına yayılan bir kültür koluna mensuptur. Dolayısı ile, kentlileşme mefhumu yeterince oturmamış, daha ziyade cemaatsel ilişkiler ağı ile yaşayan bir kültür mensubiyeti söz konusu. Kent yaşamının bireysel ve rutin hareket alanına adapte olamayan insan profili ortaya çıkmaktadır. Kalkıp da bu sosyolojik tahlil yerine, basit mahalle ağzı yaftalarıyla hareket etmek, ötekileştirmeyi ırk aidiyeti üzerinden yapmak, aklıma justin denilen veledin, anadolu insanına yaklaşım tarzını getiriyor. Yani mağrur olma padişahım, senden büyük allah var. Hatta allah a varıncaya dek, senden daha üstte nice nice sen gibi cahiller var. Senin ülkene gelip konser verir, kendi ülkesinde de senin ter kokundan ve bir kalıp sabunun öneminden laf eder.