kalbim düştü elimden yere... kalpsiz yaşar mı insan diye düşünürken göz göze geldim seninle. o an paramparça değil, bin parça oldu hem kalbim, hem ruhum... bin birinci parça gözyaşım oldu, yere inene kadar o bile umut doluydu.
olmadı ama, olamadı. yapıştırsam bile vazo misali belliydi tekrar kırılacağı. o yüzden denemedim bile yapıştırmayı.
kırılmaktan öte bir şeydir bin parça olmak. içi acımaktır, acıtılmaktır, acınılacak hale gelse de gülümsemeye çalıştıkça camdan bir hançer batırmaktır etine.