klavye delikanlılığından başka bir şey değildir. sınırı geçmenin kolaylığından bahsetmeme gerek yok sanırım. canını feda edecekler olanlar götleri yiyorsa ışid ile savaşabilir ya da işidi bahane edip, ortalığı velveleye vererek "faşik devlet, kobanaye koridor aç." diye yırtınabilir. zaten ne yaptıkları da ortada.
ayrıca çoğu kişinin yaptığı gibi daha düne kadar bihaber olduğunuz yere sırf gündemde diye ilgi duymak aptallığın daniskası olsa gerek. sosyal medyada taraf olmak kolay. iki yalandan haber ile milletin nasıl galeyana geldiğini gezi parkı eylemlerinde gördük. troll zekası çoğu aydın sıfatıyla geçinen kişileri alaşağı etti.
kobane ile çıkan haberlerin de ondan hiçbir farkı yok söyleyeyim. normal zamanda bile kimsenin gitmek istemediği bölgede yer alıyor kobane. daha doğrusu ayn el-arab. normal zamanda gidilmeyen bir yere, şu ortamda da mı gidilsin? oradaki olayları başka bir kaynaktan doğrulama imkanı ya da birebir şahit olma imkanı olmadığı için, orada bulunana gazetecilerin dediklerine ve uydurdukları olaylara inanmak zorundayız. orada bulunan gazetecilerinde bir kısmının da zihniyeti ayrılıkçı olduğu için kendi lehine de aleyhine de olanı abartmaya meyilli. hal böyle olunca da kanı kaynıyanlar, klavye başına geçtiği zaman "tutulan küçük enişte" rolündeler.
ayrıca yolda sakallı biri gördüklerinde korkanlardan da bi bok olmayacağını peşinen söylemek isterim.
edit : ölen insan. din, ırk vs. ayrım yapılmaksızın, benim devletime hiçbir şekilde zarar vermeyen ve ölen insana üzülürüm. bende elbette ülkemde ya da yanıbaşımda savaş olsun istemem. ama devletime zarar verenlerin, zarar görmesi durumunda da tutup da onlara yardım etmem.
kalbi taşlaşmamış, vicdanı buz tutmamış, insanlığını kaybetmemiş, insana insan olduğu için değer veren, her zaman ezilenin ve ötekileştirilenin yanında yer alan güzel yürekli devrimci bir insan sözüdür.
bir insan hakları savunucusu ve bir toplum gönüllüsü aktivist olarak ben de bu sözün altına imzamı atıyorum.
onurlu durummuş. senin onurun mu kaldı. ışid ayn el arab'a girince mi onurlu oldun. çocuk, asker, polis, öğretmen, korucu şehit edilirken onurun neredeydi. okul yakarken onurlu muydun.
hadi asker ve polisin görevi vatanı korumak ve kader de yazılmışsa şehit olmak. şehit olmak onurlu olan.
ulan onursuz sen kendi halkından ne istedin. o garip, utangaç, ekmeğini paylaşmayı seven ve yaşadığı ülkenin değerini bilen kürt halkından ne istedin.
insan olanın bir canı vardır. onuda bu saçma sapan düşüncelerle vermişsin zaten. sen ölmüşsün de haberin yok onursuz.
bize ne amk kobaneden denilecek başlık, ulan önce türkiyenin içinde ki sorunları halledelimde sonra yurt dışına çıkarız amk, benim derdim bana yeter zaten.
istanbul dan yürüye yürüye ayn el arab a gidecekmiş. yollar senin yüzünden tıkansın mı? eğer gitmekte samimi iseniz. otobüs paranızı toplar göndeririz sizi .