akıl olur mu amına koyum, gece gündüz, hafta sonu ve bayramlar dahil durmadan çalışıp asgari alıyorlar, ne doğru düzgün zam politikası var, ne de niteliğe göre maaş. savunma endüstrisinde öyle mi, azıcık tezgah biliyorsan taşaklısın, hadi onu geç, kalitede uzmanlaşmışsan bile şanslısın her türlü. 30-35-50-60-70 bin liralar havada uçuşuyor. her allahın günü aselsan, tai, roketsan dan kendine yamayabileceğin zibilyon tane müdür görüyorsun. çalıştığın savunma, havacılık firmasına her gün uçak mühendisi stajyerler geliyor.
patron gık çıkaramaz sana. adamı anında sikerler. bütün çalışanlar örgütlü. müdüre anca yanında orospular sakso çekmek için kahve, çay hazırlar.
bir de bim in bölge müdürünün vesikalık pozuna bakın siz. özel sektörün dibinin dibi.
bunlar maaş mı şimdi? kölelik bedeli. hammal la bildiğin adamlar. birkaç sokak aşağıdaki hammallar saatliği 400 den tır boşaltıyor, 2 firmaya 4 saat çalışıp eve gidiyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2372829/+
bunların üstünden de tonlarca mal geçiyor... ve maaşa bakın. lafa gelince koca bim...
bizim fabrikanın elektrik kablo tesisatını boşaltan surili rasıl, bir saat çalıştı, 10 bini kaptı gitti!
kendini geliştirmeyen, iş bilmeyen adamı siken çok olur, eşek gibi sırtınıza binip deh deh derler. siz de koyun gibi her denilene boyun eğersiniz, abim bayramın ilk üç günü gel, he paşam gluk gluk gluk, abim hafta sonu çalışıyorsun, tamam ağam gluk gluk gluk.
bizim tai ye yolladığımız sikindirik parçalardaki takım kırıklarını temizleyen kardeşlerin işlettiği dükkan, basit bi parça kaplama işlemi yapan minik bir atölye parça başına 5-6 bin liraya çalışıyor, ve her gün önlerinden 20-30 parça geçiyor etti mi sana 200-300 bin lira. ve bu adamların sizden bizden farkı yok.
ve adamların çalışma ortamı bim koridorlarından temiz.
tabi bunlar, savunma sektörü ve etrafındaki firmalar için geçerli! bu piyasaya kapak atamadıysanız zaten hapı yutmuşsunuz demektir. geçmiş olsun. bir bardak soğuk su için siz. türkiyenin de, enflasyonun da düzeleceği yok, kendinizi kurtarmak için hiçbir şey yapmadıysanız bu saatten sonra size bu sistemin kralı da gelse size bir faydası dokunmaz...
çalıştığım sektörde beş dk parçayla ilgileniyorsan, geri kalan sürede oturuyorsun, telefonla mesajlaş, hani film izleyip dikkat çekecek kadar öküz olma da müzik dinle, internette takıl, insta ya gir, stalklaş kimsenin sikinde olmaz, ilk yarım saat son yarım saat avel avel takıl. akşam beş buçuk oldu mu, beş altı otomobilden biriyle çıkar, beş on dk sonra evde olur, keyfine bakarsın.
mühendis olmasalar nolur ki. çoğu potansiyel olarak, yıkık hayallerin peşinde. vasıfsız, niteliksiz, hiçbir amacı, vasfı olmayan, kpss peşinde koşturan öğretmen, işletme, kamu yönetimi mezunu öğretmen adayları. şansları geçen senelerde %1 di. o da düştü. dibin de dibinde... çok şanslı ve çalışkan olurlarsa, hatay da konteynır semtinde çadırda falan yatıcaklar. bütçe zaten toparlanmıyor. kim napsın yeni memuru. hele hele akraba çevresinden falan değilse. çok çok çok çalışmaları, çok şanslı olmaları, bol bol kpss ye girmeleri lazım. zaten yaşta geçti mi hapı yuttular.
aynı koyun gibi, günde 1000... tane parça geçirip, 1 milyonu zar zor görüp, patrona ağamsın, paşamsın demek zorunda kalıyor, kafalarını bile kaldıramıyorlar.
savunmada parçanın tanesinin ederi 50 bin, 100 bin. o patron sıkıysa, örgütlü işçilere söz geçirebilsin, maaşlarını düşük tutsun. piyasa belli, kimse beş dk durmaz o firmada.
Bimde çalışmak hayat damarlarından birini degil beşini kopartır. Bimde çalışmaktansa inşaatta çalışın hiç olmazsa para görür cebiniz. Bimde hem az veriyorlar hemde azar işitiyorsun.
valla ben iyi ki çalışmıyorum ama çalışırsam bim'de çalışabilirim ya da kütüphane görevlisi olurum. kütüphane görevlisi olmak da güzel bence. zaten yurt dışı hayalim de yok ablam izin vermediği için kıbrıs dışında, çok parayı ne yapayım.
bu genç yaşta çalışıyorlar, en azından çocuklar. çalışan insan tembel tembel yatan insandan kıymetlidir. bugün bim de çalışır. tamam belki parası az ama en azından az da olsa piyasayı tanır. iş hayatını iş disiplinini öğrenir. insan ilişkilerini bilir. toplumda nasıl hareket edeceğini öğrenir. bunlar az şeyler mi? yarın öbürgün ya işteki pozisyonunu yükseltir yada yüksek imkanlara sahip bir iş bulur oraya geçer. sonuçta terakki (ilerler) eder. bir akrabamız, buna benzer bir firmada çırak olarak başladı, şu anda müdür. hayatı hep para üzerine kurgulamayın. hayatın zorluklarını görmemiş bir insan eline geçen imkanların kıymetini bilmez. şimdinin ebeveynleri çocuklarını çalıştırmıyor. bu çok büyük bir hatadır. 30 yaşına gelmiş hala evde oturup hiç bir iş yapmayan baba parası yiyen insanlar var. bu nedir yani? çalışmayan insan, insan kıymeti bilmez. aman evladım çile çekmesin, aman yavrum ezilmesin. lan bırak çeksin ezilsin ki insan olsun insan kıymeti bilsin. evde kedi mi besliyorsun, insan o, insan içine karışmadan nasıl öğrenecek hayatı? ..
babamın atölyesinde çalışmaya başladığımda 10 yaşındaydım. 14 yaşımda elimde otuzluk kapalı askı bütün sanayiye çay dağıtıyordum. en az 10-15 sokak nerden baksan 150-200 dükkan. 5 dk oturmak yok. öğlen sadece yemek molası 15 dk. sabah 08.00 akşam 18.00
Oradan atıp tutmak çok kolay değil mi.
insanlar bu tür marketlerde torpili olmadığı için amcası, dayısı olmadığı için atanamadığı için alnın teriyle para kazanmak için... çalışıyorlar.
Kimseyi bu yüzden yargılamayın. Geçim sıkıntısı, parasızlık çok zor bu şahlanan(!) Ülkemizde.
henüz mebe atanmadım, çift branşım var iki ayrı lisans mezunuyum ve hâlâ asgari ücretin üzerini göremedim ve rahatsız edici şekilde de yoruluyorum okulda. üstelik on iki saat çalışıyorum, ruhende bedenen de tükeniyorum. inanın bim market çalışanları daha şanslı orda çalışmak daha mantıklı.
