çakallar. son bir ayda girdiğim tüm bimlerde edindiğim izlenim şu; herifler coca-cola, lipton ice tea gibi rakiplerine takla attıran içecekleri dolaba koymayıp dolabı kendi ürünleri ile dolduruyorlar. siz de " ulan amaç serinlemek değil mi zaten " diye bir an düşünüp komposto tadında içecekler alıyorsunuz.
(bkz: bim in insanliga kazandirdiklari) başlığından anlaşılacağı üzere çoğu sözlük yazarının alışverişini yaptığı yer.*sözlük bu yönüyle ekşi ile karsılastırıldığında üzerine zamk edilen ''sokak'' sıfatını hakettiğini iyice göstermiştir ayrıcana.
nedense süpermarketten çok süpermarkete gönderilecek malların depolandığı yer gibi görünen, sıkıcı, basık, içinde ilk kez göreceğiniz markaların bulunduğu dolayısıyla normalden ucuz ürünlerin alınabileceği, isminin açılımının efsanesi ile kıllandıran marketler zinciri. ancak nüfusunun yaklaşık %15'inin açlık sınırında yaşadığı türkiye gibi ülkelerde bu hızla büyüyebilecek yerlerdendir.
2 litre schweppes mandarin 1.80 YTL, hemen yanında 1.5 litre le mandy 0.90 YTL.
yanında 2.5 lt coca cola 2.25 ytl, 2.5 litre le cola 1.30 ytl.
hemen yanında coca cola light 1 lt 1.25 ytl, coca cola zero 1.30 ytl, le cola light 0.52 ytl!
nasıl kazıklanıyorsunuz mesajı vermeye çalışıyorlar sanırım.
son zamanlarda iyiden iyiye zihnimi ele geçiren, ürünlerinin kalitesi hakkında en ufak eleştiriye * arkamı dönerek, mağrur bir sesle karşılık verdiğim mağazadır.
elemanları parayı alırken yırtarcasına çeken,ürün sepetlerini birbirine çarparak toplayan, para üstünü ve fişi fırlatarak veren, kalın motor becerileri son derece gelişmiş elemanlara sahip mağazalar zinciri.
bu markette satılan ürünlerinin fiyatlarının oldukça düşük olması, bu ürünlerin kalitesiz olduğu anlamına gelmez.
fiyatların düşük olması, "yok efendim biz raf bile kullanmıyoz masraf olmasın da fiyat farkı olarak sizlere sokmayalım" gibi bir gerekçeyle de açıklanamaz.
ürünlerin bu kadar ucuz olmasının nedeni, bu ürünlerin hiç birinin reklam ve pazarlama masrafının olmamasıdır. bim, kamyonlarıyla, tırlarıyla fabrikalara gider, bu ürünleri alır, bölgesel depolara gönderir, buradan da 1700 küsür mağazasına dağıtır ve satar.
yeşillikler içinden gelen sermayesiyle türkiye'ye göz kırpan bu mağazalar zincirini herkes sever. gerek le cola olsun gerek dost yoğurt olsun böylesi ucuz ve güzel şeyleri görünce üstadım, insan alışveriş yapıyor bim'den.
casey kek'iyle, le cola'sıyla, dost süt'üyle, vip kahvesi'yle bir efsane olan, öğrenci için her şeyiyle ideal olan, ucuz ve kaliteli olan market zinciri.
1995 yılında faaliyete başlayan bim, asgari maliyet, ekonomik lojistik yöntemleri ve düşük maliyetli stok sistemini uygulayarak hızla gelişti. maliyetleri düşürmek için diğer markalara göre yüzde 15 ila 45 oranında daha ucuza ürünler imal ettirildi. bim mağazalarında bu yolla ürettirilen yaklaşık 600 çeşit ürün bulunuyor. ayrıca sınırlı sayıda da olsa gıda dışı ürünlerde de çok cazip fiyatlarla spot ürünler satılıyor. bu kapsamda geçen yıl 10 bin televizyon, 7 bin 500 dizüstü bilgisayar satıldı. şirket, 2007'de 281 yeni mağaza açtı. hemen her gün artan mağaza sayısı günlük olarak internet sitesinden duyuruluyor. mağazaları her gün 1 milyondan fazla kişi ziyaret ediyor.
bin yediyüz küsür mağazaya ulaşarak yakında mağazaların toplam alanları bazında carrefouru geride bırakma ihtimali yüksek saçma sapan ama yatırımcılarına çok büyük paralar kazandıran kurnaz bakkal.
Halk tarafından hala Zapsu ailesine ait olduğu sanılan fakat esasen 1999'da şirket hisselerinin yarısı halka arz edilmiş, yarısı da özel sermayeye devredilmiş olan şirket.
Asıl açılımı "(B)(i)rleşik (M)ağazalar" dır.
Şuan itibarıyla 1717 mağaza sahip olan, hard discount sistemi uygulanan perakende devi şirket.
insanın içinde alışveriş yaparken aradığı hiç birşeyi bulamamaktan bıktığı her markadan sadece bir çeşit bulunan,ucuz olmasının insanın içine kurt düşürdüğü ve kendi kendine çeşitli sorular sormasına neden olan ama paranın sıcak yüzünün insanı bu sorulardan uzaklaştırdığı birleşik mağazalar zinciri.
bill markasıyla, artık deterjan da satılıyor. bir de, bugün tetkik ettim; tatlı da satıyorlar canpârelerim. ekmek kadayıfı alacaktım ama param yoktu anasını satayım.
tasarruflarına, sadeliklerine, ucuzluklarına gerçekten hâyran olduğum kurum.