girdiğin anda ha deyince içinden çıkılamaması. adamlar öyle bir kapı sistemi yapmışlar ki market labirent gibi. bir ekmek almaya gidiyorum o kasaya ulaşana kadar victoria secret mankeni gibiyim. tüm mağazayı dolaşmadan bırakmıyor çakallar.
bodrum ya da giriş kat, basık, havasız, koli kokulu bir adet mağaza; mahalle halkıyla can ciğer olmuş kasiyer kadınlar; orta boylu, zayıf erkek çalışanlar, kısa boylu ve geneli türbanlı kadın çalışanlar; kötü koku; girilmez yazılı bir depo.
benim arkadaşımın ön kesici dişleridir. güldüğü zaman ön dişleri aynı bim tabelasındaki bim yazısı gibi oluyor. bi de centro göfret, aknaz beyaz peynir, le cola, patitodur.
(bkz: profiterol)
en azından öyleydi. artık satılmıyormuş. saçmalığa bak en çok tutulan tatlısını satmayı bırakmış.
sütlaç, kazandibi yine iyi ama profiterol ve supangle bambaşkaydı. ikisi de devrini kapatmış bulunmakta.
(bkz: ton balık) ise diğer akla gelen. bunu inşallah bitirmezler. diğer yerler 10-15 lira arası gidiyorken burada "5.25"
Bir öğrencinin kendini zengin hissetmesini sağlayan kuruluş. içerideki her şeye sahip olabileceğini gören kişi kendini iyi hisseder yani bim insanları mutlu eder.