hayatta iç burkan detaylar sıralamasında üst sıraları zorlayacak hadise.
migros olsa carrefour olsa neyse..
bim den kazık yedi bu bünye. gelmeyin lan üstüme, anlatıyorum..
ben çiğköfte sevmem amk. zaten bi sürü bağırsak problemi yapıyo. neyse öğrenci evi yemek falan yok zaten. arada komşuların yardımı olmasa açlıktan gidecek bu körpe öğrenciler. hani bir fıkra var ya bir aileye durmadan patates yiyormuş, bir gün kapı çalmış kim gelmiş, gına gemiş diye. -bilmece miydi yoksa- neyse önemli değil orası. işte bize de tavuk döner yemekten,çiğköfte yemekten gına gelmişti. hatta gına geldiğinde bile çiğköfte yiyorduk ona da ikram etmedik, hepsini biz yedik zira çok açtık.
işte böyle açlıktan ölecek gibi olduğumuz bir durumda elektrikli ızgara fikrini almayı ortaya attı ali adlı arkadaşım.
-:ali, +callof, *: mehmet
- olum açlıktan ölmeden önce ızgara yapıp yiyelim.
+ oo zekiye bak. olum bu zekayla odtü tıpa bile sokmazlar seni.
- niye lan ne oldu
+ nerden alacaksın olum söyle bakim.
- bim den tabi ki..
+ hasi.tir. doğru ya başka nerden alabilirz ki.
* ali kanka tebrikler, mükemmel fikir.
- mehmet olum rengin solmuş senin.
* açlıktandır.
- ağzın da leş kokuyo
* o da açlıktandır.
- dişlerin de sararmış bayağı.
* açlıktan diş macunu yiyordum, diş macunu kalmadı amk.
+ beyler yapalım bu işi. hadi elleri göreyim.
- birrr.
* ikiiii
+ üççç
-,*,+: bimmmmm..
böyle bi mallıktan sonra çıktık dışarı. bim e gitmeden önce dışardan epey lüks duran bir beyaz eşya mağazasına girdik.
çok lüks duran raftaki yine çok lüks duran ızgara yı hayranlıkla seyrettik. altındaki fiyat etiketinde 170 lirayı görnünce sözleşmiş gibi aynı anda;
-, *, + : haasiktirr..
görevli geldi yanımıza, allah tan duymamıştı yoksa orada güvenlikçi abilere şikayet edebilir ve bu da bize koyabilirdi.
* abi ne kadar şu ızgara.- amk sanki 170 lirayı görmedik.-
> 170 lira.
- bildiğimiz 170 milyon değil mi abi.
> evet.
yine sözleşmiş gibi aynı anda
+,-,*: haasiktirrr.
adam bizi yaka paça dışarı attı. biz de zaten beğenmedik lan derken kendimizi sokakta bulduk. bim hemen ilerideydi. koşar adımlarla öğrenci milletinin sevgilisi olan bim e koştuk. aslında o kadar öğrencinin sevgilisi olan bim bir orospu olabilir miydi? olsundu amk.
girdik bim e. aldı bizi kollarına kevaşe. gittik yeni ürünlerin geldiği reyona. geçerken tuvalet kağıdı aldım, verdim mehmet e. o taşısındı ben rezil olmayayım.
tam 40 liraya chef marka elektrikli ızgara satın aldık. yine bim den aldığımız tavukları yine bimden aldığımız tavuk harcıyla yapıp yine bim den kiraladığımız evimizde bir güzel ızgara yapmaya koyulduk.
bayramlıklarını giymiş çocuklar gibiydik. o gece tıka basa doyduk. ve bayramlıklarımızla uyuduk.
bir hafta sonra yine okul dönüşü bim e saptık. çünkü mehmet gece uykusunda topi tanem diye sayıklıyordu. biz de mehmet e sürpriz olsun diye gittik topi tanem almaya.
topi tanem i aldık hem de 3 tane. sonrasında elektrikli ızgara nın önünden geçtik ki ali;
- abiiii?
+ noldu olum ödümü s.ktin.
- abi kazık yedik.
+ ne kazığı olum top tanem in fiyatı aynıydı.
- abi ızgara 23 lira 90 kuruş a düşmüş.
+,- : haasiktirrrr.
iki arkadaş bim im ortasında yere yıkıldık. tek gerçek sevgilimiz bim de kazık atmıştı bize.
gözlerimize dolan yaşlarla blume 8 li tuvalet kağıtlarına bakakalmıştık..
benzerleri birçok kez yaşanmış durumu anlatan başlıktır.
bim ve a101 bazen on numara beş yıldız ürünler getiriyor ki geldiği gün sömürüyoruz amk halk olarak. misal 5 liraya 400 gr toblerone.
ama bazı ürünler var ki orda sepette durup döküyor. (bkz: durup dökmek)
gelen geçen sağını solunu inceleyip siktiret diyip bırakıp gidiyor. sonra sen beğeniyorsun onu. alıyorsun. ama geride o aldığın şeyden birsürü var daha. bir kaç gün sonra geldiğinde yine bir kaç tane var o üründen. neyse sonraki 10 günlük dönem geliyor, yeni aktüel ürünler sergiye çıkıyor. ama o aldığın ürün halen orda. bir bakmışsın ki fiyatı nerdeyse yarıya indirmişler. o an kasiyere "daşşak mı geçiyonuz lan benle" demek geçiyor işte içinden.