bilmiyorum ne olacak, bakabilsem yarına
karanlık geldi her yol bana
her liman bana
düşmüşüm bir de üstelik hayat kavgasına
düşmüşüm bir de üstelik hayat dalgasına
ah anam benim garip anam, gene al beni kollarına
ah anam benim garip anam, gene düşmüşüm aşk yollarına
bir dokun bin ah dinle, döner dünya dert içinde
ademoglu nisyan ile, biz isyan ile
ah, bir aşka yandım ki,
yelkeni yok, rüzgarı yok, derdi çok, dermanı yok
gemileri yola çıkmış, küregi yok kaptanı yok
gemileri çoktan yakmış, ateşi yok dumanı yok
ah anam benim garip anam, gene al beni kollarına
ah anam benim garip anam, gene düşmüşüm aşk yollarına...
bilmiyorum seninle sonumuz ne olacak ?
belki bu aşk ölümsüz , belki yarım kalacak
.
.
.
seninle başım dertte
ne yapsam bilmiyorum
canmdan bir parçasın
söküp atamıyorum.
yirmili yaşların ortasında dinlenince daha bir anlamlı olmaya başladı. belki otuzlu yıllarda daha çok anlam kazanacak ama kırklı yaşlarda da değerini kaybedecek. bilinmez...
hayat koşuşturması başlarken ufaktan, kavganın tam ortasında bulursun kendini birden. sığınacak liman yok oradan oraya savrulursun. sığındıklarından zaten hayır yok.
bir de bakmışsın geriye aşk dediğin şey yok. derdi var hala ama arta kalan sadece bu. başka bir şey yok...
ve bu duyguları, sözleri, yazılanları ama aslında daha çok yazılamayanları özetleyen bu parça, gecenin bir yarısı yine bir sigara eşliğinde halet-i ruhiyeni allak bullak eder.