bilmek

entry44 galeri1
    42.
  1. tecrübe ve bilgi den kaynaklanır.
    1 ...
  2. 41.
  3. - üstü kırmızı olan her masa renklidir.

    - a harfi, b harfinden üstünse, b harfi de c harfinden üstünse, a harfi c harfinden de üstündür.
    1 ...
  4. 40.
  5. insan öğrendikçe mutsuzlaşıyor.
    1 ...
  6. 39.
  7. 38.
  8. Öğrenmek ile başlayan kelime.
    1 ...
  9. 34.
  10. Bilmek:uygulamak demektir . Öğrenmekle karıştırılır ekseriya.en büyük kavram karmaşalarından birine sebep olur.
    Örnek: hırsızlığın kötü bir şey olduğunu söylediği halde hala hırsızlık yapan biri: henüz hırsızlığın kötü bir şey olduğunu bilmiyordur .
    Bilmek: uygulamak
    O yüzden kafayı bir çok öğretiyle doldurmak bilgelik değil zihin kalabalığıdır ancak.
    1 ...
  11. 33.
  12. Duyguların spontane olmasını engeller. Hayata yön verir. Bilincalti her zaman bilmek için arzular. Bunu kendinize merak diye tanitirsiniz. Malesef merak kadar küçük bir kavram değil. Bilmek niyettir. Bilmek meyletmektir. En kötüyü bilseniz bile, bilmeyi arzuladığınız zamanlardaki kadar acı çekmezsiniz.
    1 ...
  13. 32.
  14. asla ne bilmediğini bilemeyeceğin için her daim çok biliyormuşsun gibi gelen hal.
    oysa ne güzel demiş düşünür ''tek bildiğim şey hiçbir şey bilmediğimdir'' .
    1 ...
  15. 31.
  16. bilmek çoğu zaman insanı mutsuz eder. en güzeli çok sormayın, sorgulamayın.
    1 ...
  17. 30.
  18. bazen ciddi anlamda insana kendi nefesini dar eden bir şey bilmek. ki nefret ederdim bilmemekten. gerçeklerden kaçmak falan..

    ne zaman ki kendini bana tanıttığı haliyle sevdiğim, değer verdiğim, dost sayıp duygu dünyama aldığım kişi ya da kişilerin aslında hiç de öyle olmadıklarını anlamaya başladım, işte o nokta benim sıçış noktam oldu. yıllar yılı ya hep ya hiç şiarıyla hareket eden ben; ortayolcu, nabza şerbet, göz göre göre rol yapmak gibi ömrüm boyunca tiksindiğim kavramları kendi üzerimde yakalar oldum. hayır elbette ki kimsenin kendisini anlattığı kadar iyi olamayacağını falan biliyordum. ufacık şeylerden olmayacak çıkarımlar yaparak ''paranoyaksın ama elin de boş dönmüyorsun'' gibi cümleler duyacak kadar zekâm da vardı allah'a bin şükür. ama bu eziyet olmaya başladı. yakın çevremle ilgili abuk sabuk birsürü detayı bilip de karşımda rol yapmalarına müsade etmek, daha da fenası ''bilmiyormuş'' gibi yapmak bana dozundan çok daha fazla riyakârca geliyor. işin fenası bunu becerebiliyorum. korkutan tarafı da bu. ben de mi onlar gibi oluyorum?

    duygu düşüncelerim karışıyor. insanların gözlerinin içine bakarak aklımda tüm olan biteni gezdirirken normal normal konuşmaya çalışmak batıyor bana. bir sohbet esnasında bile yüzlerine bakarken düşündüklerim önüne geçmeye çalışıyor her şeyin. hiçbir şey yokmuş gibi cevaplamaya çalışmak beni öldürüyor. bir de yargılanıyorsam olur olmadık bu insanlar tarafından.. vallahi onurum inciniyor sözlük. sonra vay efendim neden çatık kaşlarım..
    1 ...
  19. 30.
  20. Bir adım önde olmayı sağlar. Bazen de gizemin yitmesine sebep olur.
    1 ...
  21. 29.
  22. kimi zaman olanların altında ezilmektir. olduğunu bildiğin ve yanından geçerken hiçbir şey yapamadıklarının.
    1 ...
  23. 28.
  24. Öğrenmek, kavramak, edinmek gibi kelimelerden farklıdır. Bilmek öznenin nesneyi kavraması olarak anlaşılırsa, kavramayı ne ile açıklayacağız? Bilmek, Ne bazı filozofların (ismini vererek incitmek istemiyorum) söylediği gibi öznenin kendisini aşarak nesneyi kavramasıdır -eğer böyle olursa öznenin kendisini aşmasını neyle temellendirecekler- ne de natüralistlerinki gibi basit ve bir o kadar müphem özne-nesne bağ kurmasıdır; bilmek, öznenin o şeyde var olmasıdır ama bu ne kendisini aşarak var olmasıdır ne de kendisini terk etmesidir.
    1 ...
  25. 27.
  26. Bilmek... artık başımın belası bilsem de çoğu zaman bilmiyormuş gibi yapıyorum bilmemek değilde bilip susmak daha zormuş. söylesen kaçarlar doğruyu, sussan cahil sanarlar...
    1 ...
  27. 26.
  28. ''Tüm insanlar, doğaları gereği bilmeyi arzular.''

    (bkz: aristoteles)
    1 ...
  29. 25.
  30. en acı gerçeğin verdiği karamsarlık onu biliyor olmanın verdiği hazdan daha fazlası değildir.
    1 ...
  31. 24.
  32. Kendini bilen Rabbini bilir.
    Hep bunu bilmediğimizden geliyor başımıza ne geliyorsa.
    1 ...
  33. 23.
  34. Bir şeyi bilmek, o şeyi hiçbir anlamı olmayan süslü sözcüklerle entelektüel düzeyde anlamak değildir. Bir şeyin nasıl düşündüğünü daima yaydığı frekanstan anlarsınız, bu frekansa duygu denir. Bir şeyi bilmek istiyorsanız, yapacağınız tek şey onu hissetmektir, hissettikleriniz daima doğru olacaktır.Düşünce hayat deneyimlerinizi ve hayatınızdaki olayları nasıl yaratır? Epifiz “bilgiyi uygulama” merkezidir. Bilmenize izin verdiğiniz her şey önce bedeninizde gerçekleşecektir, çünkü epifiz bir duygu olarak kayda geçmesi için düşünceyi elektriksel akım olarak bedene göndermekten sorumludur.

    Düşünceler sınırsızlaştıkça bedeninize daha çok frekans yayılır, bu yüzden kendinizi daha hafif ve coşkulu hissedersiniz. Bu duygu, frekansına uygun olarak ruhunuzda kayda geçer ve depolanır. Ruhta kayda geçen her düşüncenin duygusu auraya bir beklenti olarak yansır, bu beklenti ışık alanınızın elektromanyetik kısmını harekete geçirir ve kolektif eğilim bir mıknatıs gibi düşüncenize uygun şeyi size çeker.

    Tüm düşünceleriniz ürettiği duygulara benzeyen olayları, nesneleri ve varlıkları size çekecektir. Niçin? Düşüncelerinizi üç boyutlu realitede deneyimleyebilmeniz için. işte buna bilgelik deniyor. Bilgelik sadece düşünülen ve hissedilen bir şey değildir, ancak düşünme, hissetme ve yaşama yoluyla kazanılır.

    Arzularınız nasıl gerçekleşir? Arzu, bir nesnede, bir varlıkta ya da deneyimde aradığınız doyum düşüncesinden başka bir şey değildir. Herhangi bir doyumun düşüncesini hissettiğiniz zaman, bu his bedeninizin elektromanyetik alanından çıkarak bilinç nehrine gider ve arzunun yarattığı duyguyu verebilecek olanı size çeker.

    Güçlü şekilde arzulanan şey güçlü şekilde gerçekleşir. Bir arzunun gerçekleşeceğini kesinlik ve içtenlikle bildiğiniz zaman gerçekleşme süreci hızlanacaktır, çünkü en ufak bir kuşku olmadan bilmek yüksek frekanslı bir düşüncedir. Bu, aura alanınızdaki beklentinin gücünü artırır, böylece arzularınızı gerçekleştirme gücünüz de artar...

    RAMTHA
    1 ...
  35. 22.
  36. Önemli olan bilmek değil; neyi,nasıl ve ne kadar bilmektir.
    Binaenaleyh bilgi, doğrulandığı, genişletildiği veya daraltıldığı (eski tabirle arız ve amik) için üzerinde münakaşa ve münazara yapılabilinir.
    Yarım bilinen şey ise hem bilgiye hem de öğrenmeye mani olur.
    1 ...
  37. 21.
  38. bilmemek kadar korkunç değildir..
    1 ...
  39. 20.
  40. insanların derinine girdikçe göründüklerinden o kadar farklı olduğunu anlıyorsunuz ki, o yüzden bütün ön yargılar boşuna. Sınıflandırmaya zorlasa da içimizden ve dışımızdan gelen bazı etkenler, görmeyi değil de bakmayı bilmek lazım. Ama yargılamadan. Sonrasında anlamak ve o insanı bilmek kendiliğinden oluşacaktır. Dünya üzerinde bir insanı bilmek kadar güzel bir şey yok. Aşkın, dostluğun, kardeşliğin en güzel yanı, bilmek.
    1 ...
  41. 19.
  42. Bilmek ölümcül olabilir. Belirsizliktir insanı büyüleyen. Sis her şeyi güzelleştirir.

    (bkz: Oscar Wilde)
    1 ...
  43. 21.
  44. "her zaman yapabilmek değildir; ama yapabilmek her zaman bilmek demektir."
    2 ...
  45. 20.
  46. Bilmek; yanında acıyı getirir.
    2 ...
  47. 19.
  48. rüyamda bana “bekle” derken o güzel yüzlü kadınla dans ediyor olduğunu bilmem gerekirdi. senin de ufacık bir bakışın benim bin yıllık lanet umudum oluyor diye yüzüne bakamadığımı bilmen gerekiyor.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük