stephen daldry'den bir ada filmi. t rex'ten, clash'den, the jam'den kült müzikler, başta jamie bell, gary lewis ve julie walters olmak üzere süper oyunculuk performansları, çok iyi bir senaryo ve orijinal bir hikaye. bütün film boyunca işitilen ingiliz aksanıyla kulakların pası atılır.
bana anne sendromu (annem sağ) yaşatması bir yana, dönemsel konumu ve samimiyeti güzel film. sonunun küttedek olması haricinde her açıdan önereceğim samimi ve etkileyici bir film. sınıf olaylarına değinmekle beraber derinlemesine incelememiş ama o dönem ingiltere'sinden bir kesit sunmakta. O şekil.
ailesinin karşı çıkmasına rağmen içindeki dans ateşini ortaya koymaya çalışan billy'nin naif öyküsü. Toplum tarafından ''kırık'' ''yumuşak'' diye yaftalanma riskini göze alıp içindeki tutkuyu yaşamak adına mücadele veren billy film sırasında izleyenlere duygusal dakikalar yaşatıyor.
sevimsiz olmasına rağmen, çok sıcak bir gülümsemesi var billy elliot ın. film başlarda tat vermiyor, lakin ilerledikçe çok hoş insanlar olduğunu düşünüyorsun ingilizlerin.
billy elliot isimli çocuğun ilginç bir şekilde baleyle tanışmasını, hiç hesapta yokken yeteneğinin keşfedilmesini ve ailesiyle balet olma konusunda, ailesinin ve çevresinin önyargılı olması sebebiyle yaşadığı zorlukları, arkadaşlığı, kaybetmeyi, kazanmayı, hüznü, sevinci, çocukluktan ergenliğe geçişi anlatan film.
izlemesi zevkli, değişik konulu, gerçekten iyi.