Bazı insanların ölmesi bana hepten tuhaf geliyor, bu kadın da öyle biri gibiydi. Yattığı yerde huzur bulur umarım.
Alma verme dengesi ve güçlü olduğunu sanmaktan bahsettiği bir konuşmasını dinledim az evvel. içim acıdı. insan cidden yaşarken yaşadığı şeyin dünyanın en önemli durumu olduğu yanılsaması ile yaşıyor. Hep bir savaş halinde, kendiyle, çevresiyle, geçmişiyle ve hatta geleceği ile.
Hep şunu düşündüm hayatta, birine ya da bir şeye tesadüf ettiysem, o tesadüf değildir, olması gereken olmuştur, sebeplidir olan. Eminim bu konuşmaya bugün rastlamam da rastlantı değildir.
Bağdat caddesinde kaç kez karşılaştık sayısını unuttum. Hep güler yüzlü ve neşeli bir insandı. Hastalığında bile öyleydi. Allah gani gani rahmet eylesin.
emel müftüoğlu'nun deli et beni klibinde boy göstermiş ve parlamıştı, ağzında altın kaşıkla doğmuş serveti aile ilişkileri çevresini kullanmadan hayat mücadelesini zevk almak üzerine inşa eden yetişmiş kültürlü osmanlı torunu (harbiden ailesi soy kütüğüne bakarsanız osmanlı aristokratı burjuvası) biriydi.
bagdat caddesinde transparan pantolonu ve tangasıyla görüdüğüm bir zattır kendileri. lakin türkiye için böyle insanların olması iyidir kanımca. elmaxta yaklasık bir saat süren bir söyleşi programı yayınlanmaktadır. pek bilgi birikimine sahip olmasa da zekası, genel kültürü ve tatlı muhabbetiyle programı izlenebilir kılmaktadır.