bugün

özellikle havalar çok sıcakken evden çıkmaya üşenip tercih edilen, bilinçli olduğu kadar geçici de olan asosyallik hali.
icinde bulundugum durum. ne konusasın gelir ne de birseyler yapasin.
Çoğunlukla bu kişiler narsist olur. Kendilerini dışlarlar uygun ortam ve koşullara sahip olmadıklarını düşünürler .
Terim çıkarmayın efendim.

insanları sevmem, sosyal değilim. Ama gerektiğinde sesimi çok iyi duyururum. Asosyallik budur zaten gerisi sosyal fobi.
şu an içinde bulunduğum durumdur.

insanların dönemsel bilinçli asosyallik yaşayan her kişiyi ezik görmesi götle gülünecek kadar komiktir. işten ve kız arkadaşından yeni ayrılmış biri olarak bir süre evde kalıp yaza bomba gibi girmek için güç topluyorum. evden spora, spordan eve. mutluyum.
Kafa dinlenilen dönemdir.
Ygs ve lys ye hazırlanırken geçirdiğim bi dönem.
Ilyn carving hadi bi sinema yapalım
-yok ya siz gidin. (2 saat film izleyeceğime gider 180 soru çözerim daha iyi sunun surasinda xxxx gün kaldı sınava diye düşüncelere dalmak..)
(bkz: antisosyal)
ne kadar salaksınız, şunları gördükçe daha da nefret ediyorum sizden. benim evde oturmamdan sana ne? sen git, samimiyetsiz, cıvık muhabbetler yap arkadaşlarınla, pıtırcık bir dünyan olsun, bana gelince, kitaplar, müzikler varken hangi insan bunlardan daha sevilesi olabilir? nefret ediyorum. insanlardan nefret ediyorum. mizantropum, asosyalim. evet, yüzünüzü görmeye bile dayanamıyorum.

isteyerek seçtim bunu. yalnızken mutlu olmasam da, mutsuz değilim en azından.
Olabilecek durumdur.
Misal benim üniversitemin büyük çoğunluğunun derdi mağazalardaki indirimler, konser,seks,dedikodu vs.. hepsi değil ama tanıdığım kesim öyle. Olmuyor arkadaş bu insanlarla anlaşılamıyor. Bir fikir yok, tartışma yok ulan üniversite burası eğitimin son noktası. Burada tabu yıkmak gerekirken tersine işliyor. Gerçi düşününce profesörlerimiz de kendi kitaplarından yazdırıp maaş alan tipler oldukça öğrenciler ne yapsın.
olduğunuz yerde rahatınız iyiyse, aşırı üşengecseniz ve o dönem için kafanız kimseyi götürmüyorsa mümkün olabilecek bi soyutlanmadır.
hatta en iyisidir. açın filminizi kitabinizi evde yatin kardesim.
Bir şeyler yazmak amacıyla -ki bu tez olabilir, roman olabilir ya da büyükçe bir ödev olabilir- evde yalnız kalması gereken bireyin isteyerek maruz kaldığı olumsuz durum.
bal gibi de olandır sonunuzun şer olduğunu hapsi yada daha beterini boylayacağınızı adınız gibi biliyorsanız.
uçurumun kenarından dönmektir bazen.
üniversitede uyguladığıım şey. Ne yapayım lise ortamım harika idi. Ve genelde de zaten kendimden büyük insanlarla takılırdım tamam makara kukara eksik olmazdi ama bir olgunluk vardı. Neyse üniversitede tam tersi ortaokula gelmiş gibiyim. Ve bölümün benim seviyenden düşük olduğunu düşünüyorum zaten. Siz siz olun kardeşlerim çalışın böyle salak insanlarla boş zaman geçirmis olmayın.
Ayda bir kez yaptığım asosyalleşme biçimidir. Terapi gibi bir şey.
etrafta bu kadar bayağı,bu kadar zevksiz,bencil,kötü ve akıl olarak vasat insan varken yapılması işten bile olmayan durum.gereklidir.
(bkz: anti sosyallik)
sadece kendi tercihidir. gerekmedikçe sosyalleşmez, kendi sakin dünyasında yaşamayı tercih eder.
Çevrede insan diye tabir edilen, dıştan insan ama içte göründüğünden çok farklı olanların olduğu bir ortam da kişiliksiz, karaktersiz, kendini bilmez şahıslarla en sonunda bitecek/bitmesi gereken gereksiz arkadaşlıklar kurmak yerine yalnız kalmayı tercih eden kişinin bulunduğu durum.
Bilinçli olarak alınmış yerinde bir karardır.Bu süreçte kafa iznine çıkmış gibi rahatlarlar ve kendilerine ayırabilecekleri bir sürü boş vakitleri olur.
Ayrıca herkesin yapabileceği birşey değildir kendini yalnız bırakmak. çünkü çoğu insan özgüveni düşük olduğu için ne olursa olsun yalnız kalmaktan korkar.
çevreye dönük yaşam tarzından kendine dönük yaşam tarzına geçme girişimidir. mücadeleci bir kişilik yapısına sahip olmayan ya da mücadeleden bezmiş insanlardan farklı olarak çoğu kez, mücadele etmeyi gereksiz bulan kişilerin tercihidir.

- yaşamın bir gereği olarak çevreleriyle girmek zorunda kaldıkları ilişkilerinde, diğer insanları hakir gören, 'ben' merkezli, kibirli bir insan portresi çizmedikleri sürece sorun yaratmazlar fakat gelin görün ki! kazın ayağı pek de öyle değildir.
Vakit kaybettiren kalabalığı kaliteli bir yalnızlığa tercih edip mutlu olmaktır.
iyidir iyi o kadar insan o kadar gürültü nereye kadar çekilir arkadaş?Bir türlü bitmek bilmeyen hep aynı muhabbetlerin döndüğü kısır döngüler!Hayır insanları sosyalleştirme çabası ne?Sosyal olunca bir basamak mı atlıyorsun?Gereksizliğin dibi.
Yok bir de yalnız değilsin,kendini yalnız hissetme gibi popüler sözcükler kullanıp insanı çileden çıkartırlar."Doğanın her köşesinde gruplaşmanın olduğu yerde rekabet başlar rekabetin başladığı yerde reaksiyon olur reaksiyon sonrasında yaşam alanı değişir.Ki burada orman kanunu geçerli olur büyük olan küçük olanı yer."
Tek başımıza tek başımıza hep tek tabanca!
http://www.youtube.com/watch?v=bI-HC2XYJaA
(bkz: asosyallik ve antisosyallik arasındaki fark)
Antisosyalliktir. Sosyal ortamalara ve insanlara karsi bir tiksinme beslemektir. Sosyallesme imkani varken bile Yalniz kalmanin yollarini arar. Kiz arkadasi da vardir yeterli dostu da ama o bunlarla vakit gecirmek yerine yalnizligi secer.
şimdi bu arkadaşlarda yalnızlık öyle bir boyuttadır ki bi süre sonra farklı hissederler. Sanırlar ki aydınlandılar, asosyal olmayı kendileri seçtiler; zannettiler ki toplum basit kendileri karmaşık, herşey bayağı ....Yani boktan hallerine kılıf bulmada ustadırlar.
futbol muhabbeti,
dizi muhabbeti,
erkeklerin kız muhabbeti,
kızların erkek muhabbeti,
makyaj malzemesi, elbise, avm, kilo muhabbeti,
teyzelerin sürekli övünmeleri,
dedikoducu insanların ağzınızdan laf alma merakı,
kompleksli insanların sizi aşağı çekme çabası,
yapmacık canım cicimler,
çıkarcı ilişkiler,
bağımlı ilişkiler,
sürekli karşıdakini sömürenler,
çok ve boş konuşanlar sonucu zaman zaman varılan noktadır. sonrası sessizlik... sessizliğin yarattığı huzur... bu tip insanları atmanın verdiği hafifleme...