benim harçlığımı çıkarmak için yaptığım iş. zaten tercümanlık okuyorum aynı zamanda. fakat harbi zor iş ya. mental olarak çok yoruyor beni. relative clause ile geçer saatler. ben her zaman ing > Türkçe olanı tercih ederim, zira Türkçe > ingilizce beni daha çok zorluyor terminoloji açısından. Gerçekten iyi yapabilmek için çok tecrübe gerektiriyor ama parası da güzeldir diğer tercüme türüne kıyasla
sürekli yeni terminolojiye ayak uydurmaya çalışarak geçecek zamanların habercisidir.
mezun olduğumda hiiiiç yeltenmeyeceğim. gerçi parası da çok. neyse bilemedim.
sözlükler arasında kaybolmak, "ulan ben roman çevireyim, kahvemi sigaramı içeyim diyordum?" düşünceleri içinde acayip kelimeleri aramak, çevirmeye çalışmak, çalışmak ve yine çalışmaktır.
mühendislik çevirilerinin gramersiz yapıları ve saçma sapan dilbilgisinin yaninda bentley'e atlayip 5 şeritli otobanda seyretmek gibidir. zihin kağıdın üstünde yağ gibi kayar ve metni okuduğunuz anda çevirirsiniz. tabii bu durum türklerin ve uzakdoğuluların yazdığı ingilizce makaleler için geçerli değildir. zira onları önce ingilizceye, ardından türkçeye çevirmeniz gerekecektir.
öğrencilere çektirilen sağlam bir işkencedir. ingilizce'ye çeviri yapıyorsanız kısa cümle kurmanız istenmez. türkçe'ye çevirmeniz isteniyorsa da beşer satırlık cümleler arasında boğulursunuz.
