Bilimsel konularda söylenecek şeylerin azlığından kaynaklanır. 3-5 anlamdan öte gidilemez, dalga ile de uzatmak bazen zordur...
geri kalan 5-7 entry tekrardan ibaret... *
her gün amına koyduğumun onlarca bilimsel dersini görürken sözlük kö$esinde rahat rahat sürtmek varken sikik bir konuda odaklanmak istemeyen yazar davranı$i.
hep bu yüzden kaybediyorum dedirten durumdur işte. kıymeti bilinse bilimsel yazılarımın şu an birinciydim, ben kazanmıştım. ama işte hem bilimsel, entellektüel yazılarımın kıymeti bilinmiyor hem de komşu komşuya oy veriyor, stratejik şeyler falan dönüyor.o sebeple
kurtuluşun bilimde olduğunu hala idrak edemeyen insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede şaşırılmaması gereken durumdur..
kanser,diyabet,kalp hastalıkları gibi çağımızın büyük belalarına sorun bulmak için çaba sarfeden bilimadamlarına kim sahip çıkıyor ? kim onlara destek veriyor ? bilim dünyası birkaç ilaç şirketinin insafına bırakılmış vaziyette..bu ilaç şirketleri de ''belki bize para kazandıracak bir ilaç geliştirilir'' diye keyfinin istediği bilimsel çalışmaya fon ayırıyor..rant için çaba sarfediyor yani insanlık için değil..
insanlar bilimsel konuları sıkıcı buluyorlar..ebediyete denk genç ve sağlıklı kalacaklarını sanıyorlar galiba..
ancak günün birinde kanser yada başka bir mortal hastalık kapılarını çalınca bilimin ve teknolojinin yaşamsal önemini idrak edebiliyorlar..
yahu asırlardır insanlık,bilim dışındaki herşeyle vakit öldürdü..bir arpa boyu kadar ilerleyemedik..sadece 150 sene bilime önem verdiler sonuç ortada..artık apandisitten insanlar ölmüyor..yada basit bir enfeksiyon sonucu ölen insanlar için ''kaderi buymuş,içine kötü ruhlar girdi vb'' cümleler sarfedilmiyor..
yani bilim 150 senelik kısa bir zamanda ırkçılığın,dinciliğin ve vahşi kapitalizmin tüm olumsuzluklarına rağmen bu başarıyı elde etti..kimbilir şartlar bilimin lehine olsa,bilim neler başarır ?
sözlük tipi mutsuzluk hallerinden biridir. o entrylerin de -genelde okumaya bile zahmet etmeyen- densiz birileri tarafından eksilenmesi de işin cabasıdır maalesef.
