bak şimdi kucuk zenci, sabahtan beri nhka'ya, yazar x'e veya seni eleştiren diğer yazarlara orangutan diyen, çomar diyen, lafı götünüzden anlıyorsunuz diyen, kudurmuş köpek diyen sensin. şimdi şahsıma saldırıyorlar diye ağlama.
bilimsel argümanlara cevap veremediğimiz için bir tarafına takmayacakmışmış. lan zaten sabahtan lafı kıvırıp dolandıran konuyu kurana getiren oradan ayarı yiyince de kuantuma sardıran kişi sensin. bu yüzden adamlar seni muhatap almayı bıraktı.
yaradan sana akıl vermiş. yaradana inanmıyorsan bile verdiği aklı kullan. adam ol adam.
diyalektik sadece tez-antitez değildir. iki farklı gerçekten bir hakikat çıkarmakta diyalektikle olur.
senin o vikipedi'den öğrendiğin diyalektiğin sokratik altyapısı vardır yani... doğurtma falan hani, bildin mi?
bik bik ötüyor herkes burada, ne de olsa yazdıklarını okuyanların %90'ı anlamıyor ya, sonunda neyi sentez olarak ortaya koyarsan onu mantıklı ve kesin doğru kabul etmeliler değil mi? tamam, dinler çürüdü, evrim karşısında bütün hakikat yıkıldı... yürü amk liselisi...
" Deki; kulumuza indirdiğimiz kitabın bir benzerini ortaya koymak üzere bütün insanlar ve cinler bir araya gelseler ve bu konuda birbirine yardım da etseler yine de onun benzerini ortaya koyamazlardı"
Bi kere deneylere veya gözlemlere dayanan teorilerle veya kurallarla, hiççç bir temele dayanmayan, tamamen inanıp inanmamak kişiye bağlı olan bi olguyu karşılaştırmak saçmayken üstüne bi de kitapta bu yazıyor bak gerçekten de bu doğru diyerek bişeyleri kanıtlamaya çalışırken yine kendini bilim insanlarının kollarına bırakan insanlar, kitaplarında olmayan bir bilimsel yorum gördüklerinde çılgına dönerek ne kadar menfaatçi olduklarını kanıtlarlar.
evet arkadaşlar görüyorsunuz bir yobazın dinine eleştiri geldiğinde nasıl kudurmuş köpeğe döndüğünü, hakaretler gırla gidiyor açın okuyun adamın acizliğini. köşeye sıkışmış kuduz köpek gibi ağzından salyalar akıtarak saldırdığını:
ha yine de göt edeyim dur:
1-link verdğin adamın sitesinde:
''ingilizce “Halocline” diye adlandırılan bir deniz sistemi keşfedildi. Bu sistem denizin farklı tuz oranları sebebiyle suların karışmamasını sağlar.'' diyor.
''Tuzlu su altta kalır ve tatlı su üstte yüzer. Halocline sistemi böylelikle suların birbirine girmemesini engeller.''
halocline'ın yakın doğu teknik üniversitesi sitesindeki tanımı ise:
deniz suyunda farklı iki tuzluluk tabakası arasındaki tuzluluğun hızlı değiştiği bölge. tuzluluğun ani değiştiği kuşak.
görüldüğü gibi verdiğin linkin ne holocline ile, ne kuran'daki suların karışmaması ile hiçbir alakası yok. kendi kendine çalıp söylüyorsun.
2-bu yazıda bahsedilen denizlerin karışmaması olayı, senin sandığın gibi denizin yüzeyinde görülen bir olay değil. bu yazıda denizin altındaki halocline tabakası'nın denizi ortadan tatlı ve tuzlu olarak ikiye böldüğü anlatılıyor.
koçum bunu kendin diyorsun ama ben bunun izahını zaten yaptım. denizlerin karışmaması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını, bunu savunmanın fiziğe de kimyaya da tecavüz manasına geldiğini söyledim. al en basitinden kendi verdiğin linke bak:
sen zaten kendi kendini çürütmüşsün. verdiğin linkte zaten bir akıntıdan bahsediyor hahahaha.
3-ve şimdi son olarak da diyorsun ki;
''sikerim cebelitarık'ı hani ben nerde cebelitarık'tan bahsetmişim. açık açık yazdım al götüne sok nerde cebelitarık''
diye alıntılamışsın.
benim burada öyle demiş olmamın amacı, senin benim denizlerin suyunun karışmaması savıma karşılık konuyu cebelitarık üzerinden hedef saptırmandı. evet bir yerde dedim.
peki neden olayı sadece cebelitarık üzerinden algılamışım ve sadece onun üzerinden konuşup sakız gibi gevelemişim gibi olayı şu siktimin cebelitarık'ına getirdin? evet dedim ama bir yerde dedim. konu cebelitarık değildi orda zaten. neden sadece onun üzerinden konuşmuşum gibi yalan söylüyorsun ve hedef saptırıyorsun? yalan senin dinine göre günah değil mi? sen utanmıyor musun?
4-sen zamanında darwin'in evrim teorisini ortaya atması yüzünden muhammedi olmakla suçlandığını da bilmiyorsun. hoş, senin evrim teorisinde de haberin yok. sen evrim teorisinin doğalcı yorumunu savunan basit bir piyonsun, o kadar. evrim, 8. ve 15. yy. arasında cahız, biruni, tufeyl, kınalızade ali efendi gibi çok sayıda müslüman tarafından zaten savunulan bir teoridir.
küfür etmek istemiyorum ama sen ya salaksın ya da salak taklidi yapıyorsun. evrim teorisini bilimsel anlamda yürürlüğe koyan ve adını ilk zikreden charles darwin'dir. evet ondan öncede bu fikri ucundan kıyısından savunan vardı (siksen müslüman coğrafyası değil ama) fakat bilimsel temele oturtan ilk darwin olmuştur. al oku cahil herif:
''insan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini öne sürmüş ve o günün şartlarına göre bu teoriyi destekleyen pek çok kanıt sunmuştur.[1] Darwin'in fikirleri üzerine inşa edilen modern evrim teorisi, bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici ögesidir''
evrim teorisi zaten başlı başına din olgusuna ters bir şeydir. senin dediğin 8, 15. yüzyıllardaki islam bilimcileri o tarihlerde bunu demiş olsalardı derisini diri diri yüzerlerdi. çünkü kitapta adem ve havva diyor. teoride ise evrim, doğal seleksiyon ve maymundan gelme var diyor. bunu o tarihte islam coğrafyasında birisi demiş olsaydı götünden kan alırlardı kan. burada da yalan söylediğin belli oluyor.
5-bunda anlamayacak bir şey yok. şu an kafanı pencereden dışarı çıkardığında göreceğin ilk dağ, çivi gibi yeryüzüne çakılı bir durumdadır. ama sabit, sarsılmaz gördüğün dağlar aslında dünya ile beraber döndüğü gibi, aynı zamanda bağlı oldukları kıta parçasıyla beraber de hareket halindedir.
o zaman bana bir sabit duruyor deyip, bir de bulut gibi hareket halinde demeyecek. kıvır yavrucuğum kıvır. dolar takayım iyi kıvırırsın hahahah.
6-sonra da art arda insanın yaratılmasıyla ilgili çeşitli ayetler cımbızlayıp yapıştırmışsın. hiçbirinin konu ile yine alakası yok. mhp'lilerin sürekli yanlış adamı dövmesi gibi, bir türlü vermen gereken cevabı veremiyorsun. bebeğin cinsiyetin erkeğin belirlediği gerçeğini bildiren ayete karşı iddia ettiğin o çok güzel cevaplar nerede?
gayet de alakası var. hepsi kuran'ın kendi içindeki tutarsızlığı gösteriyor.
ayrıca bebeğin cinsiyetinin erkeğin belirlediğini bilmek için 7. yüzyılı beklemeye gerek yok. zaten soyun babadan geçtiği antik çağlarda bile yani ataerkil toplum anlayışının egemen olduğu zamanlardan beri toplumsal bazda öyle kabul görülüyordu.
ayrıca bebeğin cinsiyetini sadece erkek belirlediği de bilimsel olarak hatalı bir sav.
''Cinsiyetin oluşmasında spermatozoaların taşıdığı X ve Y kromozomları belirleyicidir.''
burada da küsküyü yedin.
7-göğüsteki kaburga kemikleri arasında bulunan ve en önemlisi karaciğer olan bazı organlar var. işte bu organlar sperm oluşumunda kullanılan önemli molekül ve maddelerin üretimini sağlıyorlar. kısaca, sperm, işte bu organların ürettiği maddelerden oluşuyor
bu kadar aptallık olmaz pes. sen götünden bilim uyduruyorsun belli.
''Beyinden salgılanan hormonların etkisi ile ( FSH, LH ) testis uyarımı olur.''
görüyorsun, ne kaburgayla, ne karaciğerle, ne kuranda yazdığı gibi bel ile kaburga arasıyla hiçbir alakası yok sperm üretiminin. hormon diyor, beyin diyor. sanırım yine küsküyü yedin.
8-ahkaf/15 ayetiyle ilgili iddia ettiğin çelişkinin aslında çelişki olmadığını gösterdim. ama senin yukarıda bahsettiğin şey apayrı bir konu, hemen konudan sapıyorsun. zaten, embriyoloji hakkında asırlardır ortaya atılan binlerce iddia var. daha 18 yy'da bile ortaya atılmış birbirinden komik iddialar var. bugün bilim onların hepsini yalanladı. fakat, kur'an'da kendi döneminin hiçbir yanlış inancı geçmez. kur'an'daki embriyoloji tanımıyla bugün bilimin ortaya koyduğu tanım, aynıdır. ama konumuz bu değildi. korkaksın.
kuran'daki embriyolojinin eski yunan bilginlerinin eserlerinden arak olduğunu söylemiştim. buna şunu da ekleyebilirim. o dönemki kısıtlı bilim anlayışında, anne karnındaki bebeğin gelişim evreleri kuranda yanlış yazdığını da söylemeliyim (eski yunanlar evreleri yanlış belirtmişlerdi çünkü) şurada bir güzel izah etmiş ayrıntılı ben tekrar yazmaya üşendim:
sen gerçekten aptalsın. ben zaten sabahtan beri bu ayetin, sonradan evrenin genişlediği bilimsel olarak anlaşılınca sırf bilime uyması için ''genişleticileriz'' şeklinde çevrildiğini zaten söyledim. neden bana hala modern çevirileri atıyorsun. benim dediğimi mi doğruluyorsun?
10-bu cümle ile kalitesizliğini, cahilliğini belgelemiş oldun. ad hominem nedir, nasıl yapılır dersi veriyorsun. ışid'i islam sanan, ensar gibi tasavvuf vakıflarını islam sanan, felsefeden haberi olmayan, sünnilik dini ile büyümüş, klasik bir ateist yobazsın. ahlakın felsefi olarak nasıl temellenebileceği ile ilgili hiçbir fikrin ve bilgin de yok.
sen hiç ateizm adına kafa kesen gördün mü?
hiç ateizm derneklerinde küçük çocuklara tecavüz edildiğini gördün mü?
ateizm adı altında insanların sömürüldüğünü gördün mü?
herhangi bir ateistin 9 yaşındaki küçük bir kız çocuğuyla evlendiğini gördün mü?
bir ateistin elinde silahla cami çıkışı ''siz müslümansınız'' diye insan taradığını gördün mü?
ben bunların aksini senin o ahlak(!) kitabın kuran-ı kerim'i örnek alan çok kişi de gördüm. bir sorgula bakayım burada terslik nerede? hiç işin içinden ''bunlar gerçek islam değil'' diye sıyrılma. gerçek islam boru gibi bu kardeşim.
acizsin. tek yaptığın şey köşeye sıkışmış kuduz köpek gibi ağzından salyalar akıtarak hakaret etmek. bu senin ne kadar aciz bir mahluk olduğunu gösteriyor. aslında buna cevap yazmayacaktım ama argüman üretemediğim sanılmasın diye yazmak mecburiyetinde kaldım. yoksa şu üslupla sike takılacak insan değilsin gerçekten. bu şekilde hakaretlere devam etiğin sürece siklemeyeceğim haberin olsun.