inanç özgürlüğünün temel insan haklarından olduğu göz önünde bulundurulduğunda, çok hoş olmayan bir söylem.
bilim ve din farklı kulvarlarda kavramlardır. bilimi reddetmek inanç meselesi olamaz; dindar ve bilime güvenen insanlar da vardır.
toplumu böyle konularla kutuplaştırmak, bilime güvenmenin inançsızlığa neden olduğu, ya da dindar olanların bilimsel düşünemediği şeklinde hastalıklı, radikal, kutuplara itici fikirlerin gelişmesine neden olur.
din, vicdan meselesidir. insanın iç dünyasında huzur bulması için yerine getireceği ritüellerdir. kabullenmek doğasında vardır ve diğer insanların özgürlüklerini doğrudan ya da dolaylı kısıtlamadığı sürece insan hakkıdır.
ister dindar olsun, ister olmasın, çağdaş her insanın yapması gerekendir bilime güvenmek ve mümkün olduğunca bilimsel düşünmek.
dincilikle kirletilmeyen dindarlık ve herhangi bir inanca olduğu kadar inançsızlığa da saygı duyulan bir dünya dileğiyle...
bir fikri savunabilmek için önce hakkında fikir sahibi olabilmek gerektiğini bilmeyenleri sürekli olarak rahatsız etmeye de devam edecek başlıktır elbette.
Zaten çoğu kişinin bu cümleyi bilmeden yaptığı eylemdir. durmaksızın yapmaya da devam ederler. Bir tane kitabın bilgisini milyonlarca kitabın bilgisine üstün sayan kişilerin bilgi kapasite örnekleri :
Domatesin sebze olduğunu sanmak - Meyvedir.
insanların maymunlardan evrimleştiğini sanmak - Primatlardan evrimleşildi.
Kedilerin süt sevdiğini sanmak - Sevmezler ayrıca sistemlerine büyük zarar verir.
'Çoban yıldızı' nın yıldız olduğunu sanmak - Yıldız değil venüs gezegenidir.
Ispanakta yüksek demir olduğunu sanmak - Yoktur, diğer yeşillerden daha bile azdır.
canını yediğimin dünyası. * çük beyinlerinizle atesitçilik oynamaya çalışırsanız olacağı bu. kısa devre yapıyorsunuz.* avrupa da yıllarca ruhun beynin bir köşesinde var olduğu söylenirdi. beyin ameliyatları yapılmaya başlandığında beyinde bulamadılar. aa dediler ki biz yanılmışız ruh aslında yokmuş. bilimselliğinize tüküreyim diyeceğim yara iyileştirici etkisi var olmayacak. ulan yirmi yıl sonra şimdiki biliselliğinizle dalga geçecek meslek lisesi öğrencileri bile. siz hala allahın karşısına bilimi çıkarmaya çalışıyorsunuz.
bilimadamı tabiri caizse 1 yeni şey keşfettikçe keşfedilecek başka 10 tane kavram ortaya çıkmaktadır. din genel bir felsefe sunmakta, bilinen bilinmeyen herşeyi kucaklamaktadır. çoğu din bilimi insanlara zararı dokunmamak kaydıyla desteklemektedir. bu bağlamda din cahillerin bilimidir şeklinde bir genelleme yapmak ne kadar doğrudur? bilime destek çıkarken dogmatik ve ironik paradokslara yol açmak da bilime aykırıdır ve bu da kendikendine kısır bir paradokstur.
''dinle bilimin birbirini tamamlayan iki kavram olduğunu anlayamayacak kadar aptalsanız, buyrun kazık, buyrun göt.'' diyerek cevaplanması gereken slogan.