kuran'da dünyanın altı günde yaratıldığı bildirilmesine rağmen, "efendim zaman görecelidir" gibi bahaneler ileri sürerek, dinin bilimle çelişmediğini iddia eden kesimdir.
kanıt olarak tanrı katındaki bir günün insanların bin yılına tekabül ettiğini bildiren ayetleri gösterirler. söz konusu ayetlerin beraberlerinde bir çok ek sorun getirmesi (#25671019) bir yana, 6 x 1000 yıl = 6000 yıl hesabının da kurtarmadığı açık olduğu için, bu sefer de "efendim mecazdır" diye kıvırırlar.
yahu bir düşünün: allah'ın amacı ne ola ki insanların kafasını karıştıran, bilimle uyuşmayan böyle ayetler indirsin? hadi bir sebepten ötürü, 7. yüzyıl insanlarına evrenin nasıl oluştuğunu güzelce ve bugünkü bilimsel bulgulara uygun olarak anlatmayı gerekli veya uygun görmemiş olsun, peki "altı gün" diye bilimle taban tabana zıt bir zaman diliminden bahsetmesi şart mıydı? yani illa süre belirtmek zorunda mıydı?
tabi diyeceklerdir ki "işte bunlar allah'ın senin gibi ateistleri yoldan çıkarmak için kurduğu tuzaklardır". iyi ama kutsal kitap indirmekten maksat, insanları yoldan çıkarmak mıdır, yola getirmek midir? allah insanlardan gerçeklerle hiç bir şekilde uyuşmayan dini anlatımlara inanmasını neden beklemektedir? bunlara inananlar neden sonsuz cenneti, inanmayanlar neden sonsuz cehennemi hak etsin? bir diğerinde bulunmayan hangi vasıflarından ötürü? söz konusu vasıf, körü körüne inanma, itaat etme kabiliyeti midir? öyleyse bu pek insafsız bir beklenti değil midir?
benim inancım bana senin inancın sana diyen kesimdir. bu kadar inat neye ben onu anlamıyorum bırak be insanoğlu, insan evladı bunlar manevi şeyler. ben bütün kalbimle inanıyorum bir yaratıcının varlığına, dua ediyorum, ibadet ediyorum. bütün kalbimle rabbimi seviyorum ve varlığını hissediyorum. sen inanmıyorsun diye neden benim kutsalıma hakaret ediyorsun yok sayıyorsun ve beni aşağılıyorsun.
herşeyi zamanla kabul ettiler ve bir tek evrim teorisi kaldı kabul etmedikleri, yakında bunu da kabul etmeleriyle birlikte doğru yolu bulmuş olacak kesimdir. genelde akp ye oy verir bunlar. sanat ı sevmezler ve heykele ucube derler. maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini bilmeseler de o hiyerarşiye göre ilk 2 sıradaki gereksinimlerini karşılarlar sadece (bkz: maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi) . çok yobaz olanları genelde öbür dünya da cennete gitmek için bu dünyayı herkes için bir cehenneme çevirirler. bazı basma kalıp kelimeleri vardır kendi inançlarını savunmak için ve sürekli bu kelimeleri kullanır kendilerini geliştirmezler. inançlarına saygı beklerler bazı yobaz olanları müslüman olmayanları öldürürken. ayrıca dalga geçilince kızarlar ama nuhun gemisinden tutta, ezan sesinin uzayda duyulduğu gibi hikayelere inanarak. ayrıca ateistleri hep zengin zübbe veya beyaz türk gibi görürler halbu ki bizler ssk emeklisi babaları olan, göbeğinden pamuk toplatan babalara sahipiz, bizde kestaneyi sobanın üzerinde kızartıp patatesi külün içinde közledik. bizde toplu taşıma aracı kullandık. ama yinede dindarlar tarafından uzaydan inmiş toplumun gerçeklerini bilmeyen insanlar olarak görüldük. bu kesim aynı zamanda nedense hep avrupayı suçlu görmekte ve aşağılık olduğunu düşünmekte ısrar eder. onlarında insanlar öldürdüğünü ve soykırımlar yaptığı ve sömürü yaptığı söyler -ki yapıyorlar da ama din için değil. din için kafa kesmiyorlar. karanlık çağlarında bilim adamlarını kestiler sonra hatalarından geri döndüler. velhasıl kelam bu kesim çok kısa sürede ateistlerin inandığı her şeyin aynısına inanmaya başlayacak. arada ki tek fark müslüman ara sıra cumaya, her yıl bayram namazlarına gidiyor ama ateist bunları yapmıyor olacak. *