Bilinmezliklere yelken açma fikri, ortalama ibişlikteki her insan evladının ruhunda mevcuttur. Sweatshirt, bandana, capri falan giyen bir grup arkadaşla, mahallenin en ücra köşesindeki perili eve keşif gezisi yapmak, veya 50 yıldır içerisine girenin kaybolduğu, bir daha geri dönemediği karanlık bir mağaraya, sırf cesaret toplamak için 70 lik rakı içmek suretiyle bir yandanda bilimsel düşünüp, "-Aga içeride zehirli gaz olmalı" diyerek, 25m lik bahçe hortumuyla dalmak gibi.. Fakat sonuç her zaman kaşifin lehine olmayabilir.. Hatta genelde olmaz. Marie Curie gibi mesela. ~https://thescienceclassro...35110/Marie_curie_pic.jpg ~
Sen radyum, Polonyum gibi elementleri bul, radyasyondan kanser olup öl..! Hatunun defterlerini bugün bile radyoaktif koruma altında inceliyolarmış..
Bilime hizmet etmek hani bi noktada mantıklı gibi görünüyo. En azından kalın ansiklopedilerde kuşe kağıda fotografların basılıyo falan. Torununun torunları bile kolukomşuya gösterip, sanki dünyayı beraber çözmüşsünüz gibi büyük büyük babasının, şanlı ilim irfan maceralarını %40 kıçtan sallayarak anlatıyor.
Asıl problem, devletten yardım almadan, Bilinmezliklere toplum ve bilim adına bir son vermek ayağına, özünde sırf action olsun diye atlayan, kunduralı ve oduncu gömlekli abilerimiz... Ne mi yapar bu adamlar? Abuk coğrafi keşiflerden, şizofrenik icatlara kadar birçok şey.. Mutfak tüpü takviyeli uzay mekiği, Sidik bileşimli yangın söndürücü, Tırnak makasından yumurta kıtırdatıcı, Eski belediye binası bodrumu ücra köşeler keşifi, Bataklıktan koşarak geçme denemesi, Kibrit barutu ve çakmak contasından sigara patlatıcısı, Meşrubat pipetinden sigara ağızlığı.. Ve bunun gibi birçok şey. Birbirinden gereksiz ve tehlikeli.. Ama bir o kadar da sıcak ve içten.. Tıpkı Basamakta durana çarpmayan kapı veya sigara cepli çorap gibi.
