California Universitesi'nden matematik profesörü ve çok satan kitapların yazarı Amir Aczel'in yazmış olduğu bu eserde ; bilimsel yöntemlerle tanrı'nın olmadığının kanıtlanamayacağını anlatıyor.
yazara göre ;Tanrı'nın ne olduğunu bilmediğimizden ve O'nunla ilişkilendirilen sonsuz güç, sonsuz uzay, sonsuz zaman, sonsuz bilgelik, sonsuz sevgi vb. Tanrı ile ilişkilendirebileceğimiz derin kavramları tam manasıyla algılamamızın bir yolu yoktur
özellikle bilim tanrının olmadığını kanıtlıyor yeaa diyen ergen kitlenin okuması gereken bir kitap.
edemez, zira kabul bile ediyor bilim dünyasının yarısı. keşfettikçe hayatı, evreni bilim insanları; tanrının varlığına biraz daha yaklaşıyor, bir yaratıcının varlığına biraz daha inanıyor. lakin tanrının varlığına bu evrenden, kainattan en küçük yapı taşına kadar bir sürü somut ve soyut delil varken hiçbiri kabul edilemez zira bilim tanrının varlığına delil sunamaz. önemli olan tanrıyı içinde bulmaktır. şüphesiz, o sana şah damarından daha yakındır.
Bilim ile dini harmanlamak yapilan en büyük felsefi hatadir. Bilim verilere dayali yapilir. Deneyler ve gözlemlerle sonuca ulasilir. Adi üstünde bilim, bilmekten türemistir. Tanrinin varligi yada yokluguyla ilgilenmez. Sorulara cevap arar. Topluma ve cereye katki saglamaya calisir.
Din ise inanctir. Inanmaktan gelir. Inanmanin bir diger anlami da sanmaktir ve inanlar da kisiseldir. sosyal hayatimiza olan etkisi ise kültürelliginden gelir, yani örf ve adetlerinin olmasindan.
ateizm ve deizmin cakismis olduklari nokta ise; iki tarafinda bilincsizligindendir. Ateizm bilimi temel alarak, tanrinin olmadigini ispat etme yoluna basvurur. Deistler de inanci yani duygusal benimsemeyi temel alarak cevrede olan bitenleri örnek gösterme yoluna basvurur. Din bilimi daha cok felsefe ve tarih ile yapilir. Bunu yapmak icin de iyi bir analiz kabiliyeti gereklidir ve yapilan analizler kus bakisi perspektivi ile ve kisisellestirilmeden yapilir.
bu yapilan yanlislar yüzünden de bu tür tartismalar hic bir zaman bitmez.
dine bakışım çocukluk masallarından öteye değildir.
ayrıca bir şeyin yokluğunu ispatlamak diye bir şeyin bilimde yeri olmadığını da söylemek lazım.
iddiayı ortaya atan kanıtlamakla mükelleftir mantıklı bir tartışma bunu gerektirir, eğer gerektirmezse, ben 9 başlı bir ayağı götüne girmiş bir tanrıya inanıyorum ve bu sonsuz güçte ve zamandan mekandan bağımsız, hadi tüm din ve bilim insanlarını toplayın bana dokuz başlı bir ayağı götüne girmiş tanrı olamayacağını kanıtlayın.
tanrı tezi de aynen ayağı götüne girmiş dokuz başlı tanrı modelimle aynıdır. görünüşü farklı olabilir onu biz bilemeyiz.
aksine bilim her elementin allah tarafından yaratıldığını kanıtlar. bitkiler, canlılar, evren, yıldızlar çok hassas şekilde yaratılmış olup görevlerini aksatmadan sürdürürler.
Asıl sorun tanrının bilimle ilgisi olmadığını düşünülmesi. Bu yüzden bilim ilerledikçe inanç zayıflıyor.
Oysa ne saçma şey. Elbette tanrı evreni bir düzen içinde yarattı. Biz insanlar bu düzen ve kuralları farklı bölümlere ayırarak bilim dedik.
insanlar basit bir saati icat ettiğinde onu elleriyle saniye saniye ilerletmediler, bir sistem oluşturdular ve sürdü gitti. Oysa bir çok insan tanrının elini görmek istiyor. Bu metaforla devam edecek olursak; saati ilk kez görmüş bi insanın zamanla adım adım saatin mekanizmasını çözdüğünü ve her adımda "tamam işte bu dişliler sayesinde oluyor bu, demek bunu yaratan yok" demesi kadar saçmadır bilim ilerledikçe tanrıyı inkar etmek.
benim düşüncem bu tip sorular hakkında kesin yargıya varılmasının yanlış bir düşünce biçimi olduğudur. bilimsel olarak kesin olmayan bir şeyi bireysel olarak kesinmiş gibi inanarak temel alıp o inancı tüm dünyaya kanıtlama düşüncesi üzerinden gitmek konu eğer tanrı ise doğru olmaz. yalnızca ve yalnızca araştırıp keşfetmek bilimin esas görevi ve tanrı konusunda da olması gereken yaklaşım biçimidir.
zayıf agnostisizm ve benzeri fikirler dışında hemen her akım net ve keskin düşünceleri savunma üzerine kuruludur. tanrı ve evren gibi konular hakkında günümüzde bu kadar emin olabilen insanlar beni açıkçası düşündürüyor. insanoğlu kendinden fazlasıyla emin olmayı rahatlatıcı buluyor olsa gerek.
ayrıca bir şeyi inkar edebilmek için o şeyin var olması gerekir. olup olmadığı belli olmayan bir kavramı inkar etmek diye bir şey olamaz.
son olarak bilim inkar etmez, kanıtlar. sadece bu cümle bile başlıktaki garip yaklaşımı bertaraf ediyor.