Şu an bu makamda Nihat Ergün oturmaktadır ve gerçekten de bu hükümet döneminde neler yapacağını en çok merak ettiğim isimdir kendileri. Bilimden koştura koştura uzaklaştığımız şu günlerde bilim ve teknolojinin adına bakanlık kurulması pek bir manidar gerçekten.
2 hafta önce bu bakanımızın neler yapacağını merak ettiğimde (?) şeklinde mesaj gönderenler olmuştu. Bilimden koştura koştura uzaklaşıyoruz demiştim ama meğersem arabaya falan binmişiz.
Tüba diye bir kurumdan haberiniz var mı? Türkiye Bilimler Akademisi olur bu kurumumuz. 1993 yılında Erdal inönü'nün yönlendirmesiyle kurulmuştur. Bu ve buna benzer kurumlar Avrupa'da ingiltere ve Fransa öncülüğünde 1660'lı yıllarda kurulmuş olup zaten bu devletler de ondan sonra uçup gitmiştir. Biz, matbaayı 300 yıl sonra Osmanlı'ya getirdiğimizi söylerken böyle bir akademiyi ise 335 yıl sonra açarak kendi rekorumuzu egale etmişiz. Modern sanatın, heykelin ve resmin gelişi de aynı şekilde...
2011 yılında sanatın durumu ortada. Heykeller kırılıyor, anıtlar sökülüyor. Belediye başkanları sanatın içine tükürüyor.
iktidarımız da Türkiye Bilimler Akademisi'ni etkileyecek şu yasayı çıkarıyor: "Öncelikle akademideki üye sayısını 300'e çıkartıyor. 100'ünü siyasi iktidar olarak hükümet, 100'ünü birokratları (YÖK) ve en nihayet 100'ünü de siz atayabilirsiniz. Ne olacak, bunda ne var ki? diyorsanız aferin size ve yolunuz açık olsun. Hazır bu hale gelmişken Başbakan ya da cumhurbaşkanı da Türkiye Bilimler Akademisi'nin başkanı yapalım olsun bitsin. Benzer bir uygulama iran'da var.... iran cumhurbaşkanı aynı zamanda iran Bilimler Akademisi'nin direktörü.
Başlık muhattabı Nihat Ergün diyor ki "Akademi üyeleri kendilerinin seçtiği belli nitelikteki üyeleri getirsin, hükümet de kendi seçtiği belli nitelikteki üyeleri atayacak, Yök de kendi seçtiği belli nitelikteki üyeleri seçecek..."
Uygun nitelik ne demektir. Buraya girecek insanların alanlarında akademik ünvan almış kişiler arasından seçilmesi gerekmiyor mu? iktidarımıza göre gerekmiyor. Sokarım biliminize de, akademinize de demeye getiriyor. Hem uzay mekiği mi icat ettiniz şu ana kadar keratalar diyor...
Şimdi saçmalık şurada... Akademinin atayacağı üyeleri de zaten iktidarın oraya atayacağı isimler seçeceği ve YÖK'te "Biz akademiye üye seçme kriterlerine sahip değiliz" diye bu görevi reddetmeyeceği için aslında 300 kişilik bir iktidar olacağını söyleyebiliriz.
En önemli soru şu: Neden? Neden hükümet böyle bir hak edinmek isteyerek böyle bir yasa çıkarmaya hazırlanıyor...
Amaaaaaan, salla diyorsunuz belki de ama salladığımız ve elimizden bilinçsizliğimiz yüzünden alınan değerlerimiz karşısında dünya "sallaaaaa" demiyor... Science dergisi son sayısında Tüba'nın özerkliğini kaldırdığını duyurdu bile... Pek çok ülkenin akademisinin ortak kuruluşu olan "Human Rights Network of Academies and Scholarly Societies", Tüba'nın yeniden özerkliğine kavuşturulması için başbakan'a mektup yazdı.
Hükümet akademinin çalışmalarını yetersiz bulmuş olabilir. Ama bu yöntem yerine kendi bulacağı 100 isimle ek bir akademi kurulabilirdi. Bu sayede her iki kurum da kendi varlıklarının meşruluğunu ispat etmek için rekabete girecektir. Bu rekabette sadece ülkemiz kazanır. Ama siz akademiye göstermelik 2-3 bilim adamının arkasından ulema sınıfından insanlar atarsanız bunda da kaybeden sadece ülkemiz kaybeder...
izlemeye devam ediyoruz.
(Orhan Bursalı'nın 8 eylül 2011 tarihli cumhuriyet gazetesi'nde bilim ve siyaset başlığı taşıyan köşesinden alıntılar içermektedir.)
