allah'ın taşa bastığı zaman ayağının şeklini verebilecek bir peygamber daha göndermemiş olmasından ileri gelen durumdur. neyse ki insanlık, üzerinde bastığında ayağının şeklini alan birçok element bulmakta gecikmemiştir. -ki bariz bir oyma işçiliği olan bu ize gerçekten ayak izi denebiliyorsa- geriye denizlerin ikiye yarılması saçmalığı kalmıştır. inanınca da daha bir tatlı oluyor şu müslümanlar...
mucize diye bir şeye inanan her insan istisnasız bir şekilde zekadan yoksundur. bilim dünyasının yüzde 97 si evrim teorisini kabul etmiş ve din safsatalarının tamamen uydurmaca olduğu konusunda birleşmişlerdir. bu yüzden sürekli sözlükte, facebookta, msn gibi sosyal gerileştiren, sosyal medyada takılmayıp biraz kitap okuyup birazda gerçek anlamda gözlem yaparsanız ilerleyebiliriz. yoksa bok çukuruna doğru gidiyoruz. dramatik bir durumdayız. kendinize gelin artık.
Kişinin mucize diye tanımladığı olay ile kaç kez karşılaştığı ile ilgili bir sorun olmasına karşın; hayatında hiç mucize görmemiş bir insanın bu yüksek makam tecellisini sorgulamaya çalışması abes, bir o kadar da aptallık olacaktır.
-en büyük mucizelerinden birisi hepimize müthiş saf ve temiz bi kalple birlikte zehir gibi işleyen bir beyin vermiş ancak bazılarımız için geriye ne temiz bi kalp ne de işlek bi beyin * kalmış. bilimde zaten bunların dışında ilerliyormuş gibi saçma salak düşünceler..
