(bkz: bilim insanı)
(bkz: Marie Curie)
(bkz: Ada Lovelace)
(bkz: irene Curie)
(bkz: Sophie Germain)
(bkz: Rosalind Franklin)
Olağanüstü bilgileri ve üstün becerilerine rağmen birçok bilim kadını, erkek meslektaşlarının gölgesinde kalmıştır. Marie Curie gibi bazı istisnalar dışına bu başarılı kadınlar pek tanınmazlar.Diğer birçok alanda olduğu gibi bilim dünyasında da geçmişte hep erkekler egemen olmuştur. Einstein, Newton veya da Vinci isimlerini eminiz hepiniz biliyorsunuzdur. Peki ya Ada Lovelace? Ya da irene Curie veya Sophie Germain size hiç tanıdık geliyor mu? Ünlü fizikçi Marie Curie gibi istisna bilim kadınları dışında birçokları hep gizli kalmıştır.
Kadın araştırmacılar, genelde erkek meslektaşlarının kıskançlığı ve çekememezliği yüzünden yeteneklerini topluma açıklama olanağını bulamamıştır. Kadınlar erkekler tarafından, akıl ve bilim dünyası için yetersiz ve histerik bulunuyordu. Bilim alanında başarılı olan kadınların erkek meslektaşları tarafından engellenmesi olağan durumlardı. Erkeklerin kendilerini üstün görme alışkanlıkları ne yazık ki günümüzde bile sürmekte.
Ülkemizde kadınlar ilk kez Cumhuriyet döneminde Atatürk sayesinde bilim dünyasına adım atabildiler. Çünkü daha önce kadınların üniversiteye gitme şansları yoktu. ilk bilim kadınlarımızın birçoğu da cumhuriyetten önce eğitimlerini yurtdışında sürdürmüşlerdir.
ilk kadın kimyageri Remziye Hisar, Fransada Sorbonne Üniversitesinde Marie Curienin ders verdiği dönemlerde okudu ve kendi alanında Türkçe ve Fransızca kitaplar yayımladı. ilk Türk kadın doktor Safiye Ali ise eğitimini 1921 yılında Almanyada tamamlamıştır. Güzide Lütfü 1928 yılında istanbul Barosuna 1127 sicil numarasıyla kayıt olan ilk kadın avukat idi. Ve hepinizin bildiği gibi Sabiha Gökçen hem Türkiyenin hem de dünyanın ilk kadın savaş pilotuydu.
bilimle uğraşan insan... bilimle uğraşan kadınlar bile yeri geldiğinde "bilim adamı" deyimini anlamından hiç de rahatsız olmadan kullanır. Bu masum görünüşlü söyleyişin altında bilim dünyasının, politika ve sanat dünyasının "erkeklerin dünyası" olarak kabul edildiği gerçeği bulunmaktadır. Kadınların bu alanlarda yer almaları için ne yetenekleri eksik, ne de başaramaz durumda değillerdi... kadının kendini geliştirmesi, meslek sahibi olması, hatta mesleklerin en üst basamaklarına çıkmaları, toplumda yetki sahibi olması gibi, önemli aşamalar bile bir kadının "eş ve anne" olması kadar prestij sağlamadığının gerçekleri...
neden? sorusuna cevap verdigi sanirken, aslinda hep bos islerle ugrasan insan. ha, para kazandiriyor olmasi bir isi bos is olmaktan kurtariyorsa, gene de pek saygin bir meslek degildir.
Kendisine futbol bilim adamı diyen ve tamamıyla Fb li olduğu bariz belli olan ayrıca saatlerce oturup boş boş pozisyon inceleyen ve bunu televizyonlarda yayın halinde yapan bir arkadaşın haricinde atom enerjisini araştıran insan metabolizmasını araştıran değerli insanlara verilen adın 1.tekil şahıs hali.
bilim adamı sözü ilk kez 1830 larda fizikçi ve bilim tarihçisi william whewell tarafından kullanılmıştır. ondan önce bilim adamlarına doğa filozofları olarak bakılıyordu..