bilgisayarımda pokemonun gameboy oyunu bulunduran biri olarak saygılarımı ilettiğim geçmişin güzel oyunlarına bağlı kişidir.
biraz nostalji, biraz anılar canlanır.
doksanlı yılların çocuklarını atariye mahkum eden, saatlerce oynayıp bir türlü geçilemeyen turları olan oyunu kısa sürede bitirerek artık büyüdüğünü anlayan insandır.
(şu ateşli çubukların döndüğü tur beni çok zorlardı.)
özleyip indirip oynama hamlesi yapmışlığım vardır. ama yok arkadaş bilgisayarda tat vermiyor; alacaksın joysticki eline zıplaya, hoplaya oynayacaksın.*
oyunu bitirememi$tir belki, hep yarım kalmı$tır.. karde$ler aralarında ilk ben oynayacam, sıra bende sende derken, olaya anne müdahale edip daha tadına varılmadan kaldırılmı$tır o ateri. sonra rüyamda görürdüm ben hep kazanıyorum falan, mario zıplıyor i$te, oyunda atlayamadığım yerlerden bile atlayabiliyorum.. sonra sabah aynı heyecanla kalkılıyor, sabahlar birbirini kovalıyor. derken bir gün o kadar kullanılmaktan harap olup pes ediyor ateri.. o günden sonra uzak bi hatıra olarak kalıyor sevgili mario.. ta ki, bilgisayara yükleyene kadar..*
evet o benim! atarinin tadı başka olsa bile her oynadığımda aynı heyecanla oynadığım, prensesi alamadığımda çocuk gibi çığlık attığım, balıklara ve ahtapotlara karşı aşırı nefretimin olduğu oyun. oynanmaz mı ya? candır, can.