aoe2 de black forest haritasında hardest rakip seçip sadece bir köylüsünü bırakmak onun da etrafında duvar yaparak hapsetmek sonra kendine ait tüm askerleri öldürerek sadece köylü basmak ve haritadaki tüm ağaçları kesmek daha sonra da bu ağaçlarla tarla yapıp hepsini yemeğe çevirmek. (2002'de adsl in olmadığı dönemde o zamanın teknolojisine göre dahi külüstür sayılan celeron 600 bilgisayarımla oynayabilecek tek oyun aoe2 idi.) *
gta 4'te spor bir arabaya binip maximum hıza ulaştıktan sonra kafada feci bir kaza senaryosu yazıp araba hareket halindeyken araçtan atlamak. Sonrasında binbir takla atmak sağa sola çarpmak arabanın paramparça olması ortalığın birbirine girmesi.sadece bunu yapmak için bile gta 4 oynayabilirim.
need for speed'in bütün serileri olsun farketmez. yarış başladıktan sonra, ters istikamete doğru son sürat yol almak. 2 dakika sonra karşıdan gelen yarışçılar ile bodoslama kafa kafaya girmek.
fm de takım seçmeden girip 2030 a kadar tatile gitmek.ve sonra 2030 da kimin yıldızı parlamış kim nerde oynuyo onlara bakmak.sonra yeni oyunda o oyuncuları kullanmak.
(bkz: assassin's creed)
bir maganda gibi, hedefin olduğu bölgeye elini kollunu salla sallaya girip mekanda bir katliam çıkardıysan, bu oyunun amacına çıkmışsındır demektir.
gta serilerinde oyunun amacını unutacak kadar, yapılan şey.
gta 3 çıktığı zaman küçüktüm, bilgisayardan çok anlamadığım zamanlardı yani. ingilizce de bilmiyoruz. ben oyunlarda görev vb. şeylerin olduğunu ortaokula başladığımda öğrenmiştim.*
formula 1 yarışında yaptığım olay dünya şampiyonasında, sondan bir önceki yarış,rakibim iyi bir yarış çıkarıyordu ben ise piste bir türlü alışamadığımdan birde dönemeç çok olduğundan o duvar senin bu duvar benim tosluyordum.
baktım olacak gibi değil,yarışın ters yönüne doğru gitmeye başladım ve rakibime çarparak onu yarış dışına atarak şampiyon olmasını engelledim.
gerçi sonra anlamadığım bir kararla diskalifiye edildim filan ama olsun o şerefsizede o yarışı yar etmedim.*