hele ki bu isyan sadece türk gençliği için yapılıyorsa daha bi' şeker.
gençliğin çoğu ingilizce bilmemenin yanı sıra, doğru-düzgün oyun indirmekte, çalıştırmakta (orijinallerinin pahalı olması, yüksek sistem ihtiyaçları vs) zorlanıyorlar. (tabi bu engel değil.)
bir japon, alman, abd gençliği kadar oyun düşkünlüğü yok bizde. daha oyunları anlamadan oynuyorlar lan. onu da geçtim, piyasaya x oyunu çıkıyorsa sadece senin memleketine çıkmıyor ya, dünyaya çıkıyor.
oyun oynayanı da var, kitap okuyanı da var, bilimle sanatla uğraşanı da.
herkes bilinçli bir hayat yaşayacak değil ya. bırak da bazıları oyun oynayarak öldürsün zamanlarını. sokağa çıkıp itlik - serserilik yapmasından iyidir.
europa universalis, hearts of iron, crusader kings de birer bilgisayar oyunudur. bunları sabahtan akşama kadar oynayanlar ciddi tarih bilgisine kavuşur. oyun oynamaktan ziyade ne oynadığına bağlıdır.
ayrıca, çok büyük adamlar tanıyorum bilgisayar oyunlarına aşık. uyumakla uyanmakla pek ilgisi yok.
türkiye'nin acı bir gerçeğidir. gençlerin telefon, bilgisayar , televizyon gibi araçlarla yararsız ,boş şeylere ilgisi çekilerek , başka şeyleri düşünmesi engellemeye çalışılıyor. ülkenin durumu, kendi geleceği , dünyanın gidişatı gibi konular . tabii bu konularda düşünmeyle iş bitmiyor ama en azından bir şeyler üretmek, kafa yormak o konuyu önemsediğini gösterir. sonuç , daha yararlı yerlere ve daha lüzumlu şeyler yapmaya gençleri yönlendirmeli , teşvik etmeliyiz.
ne oynadıklarına göre değişir efendim.dengeli oynanırsa bilgisayar oyunları iyidir de.Orta Çağ tarihini konu alan oyunlar sayesinde pek çok şey öğrenilebilir.gencin kanında merak varsa ingilizcesini her yönden ne kadar geliştirebileceğini düşününüz.
fazla karamsar bakılan yarı uyku halindeki gençlikten daha kötüdür. keza direk uyutulan gençlik bizim değildir. diğer milletlerin gençliği bu konuda elimize su dökemez durumdadır. özellikle bu oyunların anavatanı japonya&kore&tayvan gibi ülkelerin gençliği artık şuursuzluk boyutunda salya-sümük halde oyun bağımlısıdır.
gençleri etkileyen bir sürü dış etken olduğunun kanıtıdır.
bu etkenler:
bilgisayar oyunları, televizyon, diziler, futbol* vb.
fakat gençlerin, çocukların kendilerini geliştirmemelerindeki en büyük suç kendilerinde değil, eğitim sistemi ve biraz da olsa ailelerdeki bilinçsizliktir.
eğitim sistemimizde, öğrencinin yeteneğini keşfetme, keşfettikten sonra ona göre tercih yapmasını sağlama gibi pek bir durum söz konusu değildir. öğrencinin tek sorumluluğu dersleri ve ödevleridir mantığıyla bu malesef böyledir. aileler ise bir çocuk gitar istese, resim kursuna gitmek istese vb. ilk önce derslerinin iyi olmasını isterler ya da öğrenci zaten bir kursa gidiyorsa, dersleri kötüye gidince onu o kurstan alırlar.
bu durumda öğrenci bir yeteneğini keşfetse bile bu yaş muhtemelen üniversitede başka bir branş okurken ya da lise sonda dersanede çürürken olacaktır ki bu artık çok geçtir. hayatı boyunca sevmediği işleri yapacaktır. çok yazıktır.
bilgisayar oyunlarının gençleri uyuttuğu, emperyalist propaganda aracı haline gelmiş durumdadır. bir cok fps oyunları abd ile sosyalist ülkeleri veya müslüman ülkeler arasında gerçekleşmektedir. genlikte bu oyuna bu kıyıma malzeme olmuş durumdadır.
bir kaç örnek verecek olursak; homefront anti- kuzey kore propagandası
call of duty black ops anti- sovyet propagandası
medal of honor anti- afganistan propagandasına
biz gençler ise bu propagandanın maşası haline gelmiş durumundayız.
zira bu bütün dünyada sorun haline gelebilen bir eğlence sektörüdür. ve ciddi zaman kayıplarına yol açabilmektedir. burda kişiye düşen, oyun başında kalacağı saat dilimini iyi ayarlaması ve abartmamasıdır.