bitiren herkesin bilgisayar hakkında herseyi bildigine inanılan ama bunun imkansız oldugunun anlaşılamadığı bölüm
-oğlumuz ne iş yapıyo
-bilgisayar mühendisi
-ooo bizim bilgisayarın kahve tutacağı bozuldu ona bi bakıver evladım.
-tamam teyze bakarız.
-masallah masallah.
Merhabalar,
Öncelikle bu meslek hakkında konuşmadan önce kendimden bahsederek başalayayım ki "sen kimsin ki bu meslek hakkında konuşuyorsun?!" konusuna açıklık getirmiş olalım.
Şu an falanca üniversitede (adının önemi yok) 4. sınıf bilgisayar mühendisliği öğrecisiyim. Haziran ayından itibaren bir yazılım firmasında bilgisayar mühendisi olarak part-time çalışmaya başladım.
5 yıl önce (hazırlık da okudum) bu başlığa bakma gafletinde bulunup çocukluğumdan beri hayal ettiğim mesleğe dair yazılanları görünce yüreğim burkulmuştu. Ve ciddi anlamda korkmuştum, "harbi böyle mi ya durum?" diyerek...
Bu yüzden önce başlık altındaki hatalı sorulara yanıt verip, sonra durumu kendimce size özetleyeceğim.
-Her önüne gelenin yazılımcı olduğu ve kendine engineer dediği ülkede şans biraz düşüyor, şimdiki aklım olsa öğretmen olurdum.
Arkadaş kesinlikle haklı kendine göre. Ona göre herkes bilgisayar mühendisi çünkü bilgi her an güncellenirken kendisi buna yetişemediği için çözümü birşeyler ezberlemek olarak bildiği için afallayıp kalmış. Haliyle bir kere öğrenip, ardından sürekli aktarmak olan öğretmenliği tercih edeceğini yazmış. Bilgisayar mühendisliği diğer bazı sektörlere göre çok daha zıttır iş bakımından. Sürekli öğrenmeyi gerektirir, üsttelik bu gün çok iyi öğrendiğin bir sistem yarın demode olup, yeni bir şey popülerlik kazanabilir, bu nedenle sürekli kendini geliştirmek zorundasındır. Çalıştığınd saatten ziyade yaptığın iş önemlidir ayrıca. Bilgisayar ve programlama mimarisini hızlıca çözmen ve her yeni sisteme kendini çabucak adapte edebilme becerin ve -azmin- olması gerekir. Aksi halde sektörde tutunman neredeyse imkansızdır. Birazcık açıp dökümantasyon okuyan ve ingilizce bilen herkes bizlerin işini yapabilir bu da doğrudur, çünkü bilgisayar mühendisliğinin anahtarı döküman okumaktan geçer. Eğer yeterince -azmin- varsa teknoloji ile herşeyi yapabilirsin.
-üniversite farkı sıfır diyenler gerçekten bir odtü görmemiş insanlardır. cahil cahil konuşmaktadırlar. ulan sen kötü üniversitede okumuş olabilirsin. para kazanmak kıstas değil. işte iyi üniversitede okusaydın bu farkı anlardın.
Bu sektöre adım atarsanız, üstteki karakterlerden çok olduğunu öğrenim hayatınız süresince görürsünüz. Bu adamlar meslek hayatı başlayınca bir anda kayboluverirler. Çünkü üniversitelerine o kadar güvenirler ki birşeyler öğrenmek bazılarında 2. hatta 3. planda kalır. Haliyle (son zamanlarda "falanca üniversite mezunu tercih sebebidir..." yazanlar bile bu arkadaşlar yüzünden hayli azalmış durumda ama) sektöre girdiklerinde birşey yapamazlar ve onları sektörde pek az görürüz. Ama konu övünmek olunca en birinci onlardır. Bunun sebebi onların çok iyi eğitim görmelerinden ziyade o üniversitelerin yapılanları duyurabilme imkanıdır. örnek olarak ben filanca üniversitede yeni bir dağıtım geliştirsem bu duyulmazken, bu üniversitelerde dağıtımın kopyasını "ben yaptım" diye yazsam hemen olay olur ve prestij ekibi bunu pompalar. Haliyle bu arkadaşlar da o pohpohlamanın etkisinden kimi zaman hiç çıkamazken kimi zaman son senelerde ayılırlar. Yine de kafası çalışan adam ODTU gibi Bahçeşehir gibi yerlerde daha fazla imkan bulacağından elbette aynı eforla daha iyi yerlere gelecektir. Ama bunun üniversiteden ziyade kişinin -azmiyle- alakası olduğu açıktır.
-Yabancı dil olmazsa olmazdır.
Belkide bu başlık altındaki en doğru cümle bu üsttekidir. Programlama dili öğrenmeden önce ingilizce öğrenin. Hocaların kapısında yatın, ingilizlerle kanka olun, yabancı diziler takip edin, roman okuyun, ne halt ederseniz edin, bu mesleğin altın anahtarlarından 2.si ingilizcedir. Türkçe dökümanla ancak giriş yaparsanız, eninde sonunda ingilizce öğrenmeniz gerekecek, en başta öğrenin ki rahat edesiniz.
-hiç okumayın, herhangi 2-3 programlama dilini 4 sene boyunca hayvan gibi çalışarak öğrenin daha çok para kazanırsınız.
iş hayatında "alaylı" kesim denilen bu kesimden arada görebilirsiniz. Söylendiği gibi 1-2 dil bilirler ama egoları Richard Stallman'da yoktur. Yanlarında bu işin mektebine gitmiş adamlar bu kişilerin egolarını bildiklerinden durumu iplemezler, bu arkadaşlarsa eğitimini almadan biryerlere gelebilmenin verdikleri gururla esip gürlerler, zamanla bu karakterleri analiz edip, bu bölümü okuyanla okumayanın farkını çok daha net ayırt edersiniz. Konu paraysa aklınız varsa en geç 2.sınıfta para kazanabilir kıvama gelirsiniz, -azimle- öğreneceğiniz birkaç popüler teknoloji size para getirecektir.
-Para Mevzusu
Üstteki soruları cevapladığıma göre -bana göre- bu mesleğin altın kurallarını anlatarak burayı okuyup tercih yapacak ya da yapmış arkadaşlara birkaç öğüt vermek istiyorum.
Bu meslek hiçbir zaman sabah 8 akşam 5 bir meslek olmadı. Olmayacakta. Bu mesleğin olayı "esnek çalışma saatleri"dir. Yani saatlerce aynı şeye çalışmanız gerekir, gece-gündüz uğraşmanız icap eder çoğu zaman, o nedenle bu bölümü seçecekseniz kendinize sormanız gereken ilk soru "Saatlerce bilgisayar başında döküman okumaktan sıkılır mıyım?" olmalıdır. Eğer bu sizin için problem değilse gerisi hallolur.
Farkettiyseniz cevapladığım soruların hepsinde tek bir anahtar kelime vardı "azim". Eğer buna sahipseniz çok güzel paralarda kazanırsınız, çok mutluda olursunuz. Eğer hayalinizdeki iş "Sabah 8 de gideyim, akşam 5te çıkayım, param hesabıma yatsın, kalan vaktimi ailemle geçireceğim" ise bu mesleğe yaklaşmayın. Samimi olarak söylüyorum, -aç kalırsınız-.
Diğer mesleklerde [2X] çaba sarfetmek gerekiyorsa bu meslekte o [5X] tir. Çünkü bu meslekte şartlar sürekli değişir. Hep daha yenisi çıkar, hep daha iyisi olacaktır ve olmaya devam edecektir. Bu da demektir ki her daim öğrenmeye devam etmek gerekecektir. Dolayısıyla bu meslek hiçbir zaman kabına sığmayanlar için daha uygun bir meslektir. Standart bir düzeni yoktur. Yeri geldiğinde çileden çıkmayı gerektirir, bunun için de gerçekten sağlam azme sahip olmanız gerekmektedir.
Bilgisayar mühendisliğinde iş bulmakta zorlanan insan sayısı oldukça fazla, peki neden? Bu mesleğin okulunda size sadece her alandan bir kaşık tattırırlar, eğer o kaşıkların üstüne karnınızı doyuracağınız yemeği mezun olana kadar seçip karnınızı doyurmazsanız "diplomalı işsiz" olarak kalacaksınız demektir. Google'dan "bilgisayar mühendisliği iş ilanları" yazarsanız karşınıza doğru düzgün hiçbir sonuç gelmez, çünkü bu devirde kimse bilgisayar mühendisi aramıyor artık. Bu devirde "Android developer" aranıyor, "Java Testing Developer" aranıyor, "PHP Developer" aranıyor...
Sözün özü, bu meslekte okulda gördüklerinizin hepsi tadımlıktır, size alanınızı seçmeniz için üniversitenin stratejisine göre teknolojinin bazı kısımları tattırırlır, eğer tadımlıklarla kalırsanız, pek tabii aç kalırsınız...
4. sınıfa gelip format atmayı öğrenmeyen insanların olduğu bir bölümdür bilgisayar mühendisliği. Gelen insanların %70'ı puanları tuttuğu için bu bölümü seçmişlerdir ve bilgisayara dair hiçbir merakları yoktur. Dolayısıyla tek gayeleri "ders geçmek" olan insanlarla başbaşasınızdır. Haliyle mezun olunca geçtikleri derslerde işe giremeyeceklerinden bu ekip her zaman işsiz olmaya mahkum olacaktır.
Türkiye'de ciddi anlamda kalifiye bilgisayar mühendislerine ihtiyaç var, her zamanda olmaya devam edecek. Eğer bilgisayar başında saatlerce oturup "kantır, lol" oynamak yerine birşeyler araştırmayı seviyor, kendinizi geliştirebiliyorsanız bu bölüm size göredir. Eğer kitap okumayı seviyorsanız bu bölüm size göredir. Eğer bir şey yaparken o iş olmadan o işten vazgeçmiyorsanız bu bölüm size göredir. Eğer insanlar birşey hakkında "yapılamaz" dediğinde o şey hedefiniz haline geliyorsa bu bölüm size göredir. Eğer teknoloji denen muazzam yapıya baktığınızda hayran oluyorsanız, nasıl yapıldığını merak ediyorsanız bu meslek size göredir.
Buradan sonrasını bu bölümü seçen arkadaşlar okusunlar, diğer arkadaşlar için henüz bir anlam ifade etmeyecektir.
Bölüme ilk geldiğinizde göreceğiniz dersler mühendislik ağırlıklı olacaktır. Bu derslerden yüksek alma çabasına girmeyin, zaten muhtemelen alamayacaksınız. Bir an önce bu iş için hevesli hocaları bulun. O hocalarla sohbet edin, azimli insanları gördüğünde onlarda buna karşılık vereceklerdir. Bu hocalar ile beraber alan çizginizi oluşturursanız birçok hata yapmanızı önleyeceklerdir. Çünkü sizden önce yüzlerce insan o adamların tornasından geçti ve o adamlar hepsini gördü. Hocaların bir kısmı kurmalı muzik kutusu gibi her sene aynı şeyi anlatan moron insanlardır. Bu insanlardan ezberlediklerinden fazlasını beklemeyin, çünkü vermeyecekler. Gidip sorduğunuzda da sizi tersleyeceklerdir. Sormayın, gidin internette araştırın. Özellikle moron hocalarla aranızı iyi tutun ki derslerine çok kasmadan geçebilesiniz.
Yapacağınız ilk şeylerden google kullanmayı öğrenmek olsun. Sorunları google'dan araştırmayı öğrenin. Bilgisayarınıza nasıl GNU/linux kurulacağını araştırın, asla bir programın, bir programlama dilinin, bir işletim sisteminin fanı olmayın. Sizin buna hakkınız yok. Bunu size en iyi tattıracak işletim sistemi GNU/linux'tur. Bilgisayar yapısını öğrenmenize katkısı mutlaka olacaktır.
internetten teknoloji etkinliklerini takip edin, aratabileceğiniz örnek birkaç keyword(ingilizceyi öğrenin): "Açık akademi", "Özgür Yazılım Günleri", "Microsoft Geliştirici Seminerleri", "Linux Yaz Kampı", "PHP Seminerleri"...
Bu liste böyle uzayacaktır, zaten birkaçını araştırdıktan sonra etkinliklerin içinde kaybolacaksınız. Bir alan seçene kadar tüm dillere , tüm yapılara maymun iştahıyla yaklaşın, ne zaman bir dil için "bucu olucam ben" derseniz o andan itibaren ise tüm dilleri hayatınızdan uzaklaştırın. Hayatınızın merkezine o teknolojiyi koyun. O alanda delice araştırma yapın, github'ın ne olduğunu öğrenin, kullanın, programların kaynak kodlarını okuyun, inceleyin, sürekli okuyun, hep okuyun.
Umarım bu mesleği seçecek ya da bu mesleğin üniversitesine başlayacak olan arkadaşlara faydası dokunur yazdıklarımın. Bırakın insanlar konuşsun, bir atasözü var, bizim mesleğe uyan, hayat felsefesi edinebilirsiniz;
"Bir işi; bilen yapar, az bilen akıl verir, bilmeyen eleştirir, yapamayan çamur atar. "
4 yıllık eğitim sürecinde çesitli yazılım dilleri, yazılım tasarımı, yazılım donanımı ve matematik alanında dersler aldığınız bir bölümdür. Ancak esas olarak hesaplanabilirlik, algoritma, yapay zeka, bilgisayar mimarisi, bilgisayar arayüzleri ve işletim sistemleri gibi alanlarda bilgilendirilirsiniz ki bu sınırlı müfredat ile 4 yıllık eğitim bu bölüm için asla yeterli değildir kişinin sınırsız zaman dilimlerinde kendisini geliştirmesi şarttır. Yurtdışında bilgisayar mühendisliğinin eşleniği computer science olarak bilinir. çağımızda kendi içinde ihtisas alanlarına ayrılmıştır(yazılım, donanım, web tasarımı, network...).Bu bölümü okuyan 3 tip öğrenci vardır. Birincisi sadece fiyakalı bir isme sahip olduğu veya aile baskısı yüzünden okumaya gelenler ki bu öğrenciler 4 sene boyunca neredeyim ben? neden bu bölümü seçtim? diye kendine sık sık sorular sorarlar nefret ederek okurlar ama iş hayatına atıldıklarında mutlaka cok baba bir torpilleri vardir ve çok para kazanırlar, ikincisi bu bölümü okuduğu esnada kendisindeki algoritma zekasını keşfedip okuyanlar ki bunlar çok azdır ve özenilesi bir yaratıcılığa sahiptirler yaratırlar zevkle okurlar asla bölüm derslerine çalışmazlar fakat iş hayatında cok baba bir torpilleri olmağı için genelde ortalama paralar kazanırlar ve çok çalışırlar ancak kendilerine ayıracak vakitleri olmaz ve giderek asosyalleşip göt büyütüp göbeklenirler aynı zamanda hayatlarının sonuna kadar şişe dibi bir gözlükle nefes alırlar, üçüncü ve son tip öğrenci ise toplum arasında inek olarak tabir ettiğimiz öğrencilerdir yaratıcı değillerdir ve çakma bir algoritma zekasına sahip olduklarını zannederler ancak yüksek dozda hırsa sahiptirler iş hayatında iyi yerlere gelirler ancak hiçbir zaman mutlu olamazlar çünki ne sosyal hayatın farkına varırlar ne de hayatlarını adadıkları bu alan da gerçek bir yeteneğe sahiptirler. Her bilgisayar mühendisinin hayatı C den gecer ve bu bölümün ne demek olduğunu bilmeyenler tarafından -aaaa format atmayı biliyor musun? diye sorular sorulur üstüne birde -yoksa bilmiyor musun? ne biçim mühendissin sen diye yorumlar yapılır. Kısacası bu bölüm okumak isteyenler için hayata siyah bir konsoldan bakabilmek, tüm hayatınızı verip yazdığınız binlerce satırlık kodların 10 yaşında bir çocuk tarafından günün birinde kırılabileceği ihtimali ile yasayabilmektir. Toplum icinde ise herzaman bilgisayar tamircisisinizdir.
övünebileceği tek özelliği belindeki gamze olanların hakkında yalan yanlış bilgi verdiği bölüm.
yazılanların aksine işsiz kalmaları çok zor bir meslek grubudur kendileri. maden mühendislerinin yazdığı kodu bunlarla kıyaslayanlar gitsin abaküsle oynasın.
Bence mühendislik içindeki hem en kolay hem de en zor bölümdür.
Kolaydır çünkü, bir inşaat müh. Gibi şantiyeye gitmezsin yada makineci vb.. diğer müh. Gibi sanayide çalışmak zorunluluğu yok. Gidip plaza , holding veya ofislerde çalışabilirsin. Hatta home office olarak bile çalışırsın. Başka mühendislikte böyle bir durum var mı bilmiyorum.
Zordur çünkü, kendimi geliştirmeyi seven ve bilgiye aç biri olmalısın. Diğer bazı müh. Dallarında artık herşey stabillesmistir. Ekstra yeni bir durum ortaya çıkması az bir durumken bilgisayarda ise hep gelişim içindedir. Bundan 5 sene önce iot, bulut, siber güvenlik kavramları ne kadar konuşulurken şimdi ne kadar konuşuluyor vb..
O yüzden yazacak arkadaşlara tavsiyem eğer severek yapıyorsanız, kendinizi guncellemeyi ve öğrenmeyi seviyorsanız yazın. Yok ben bir kere öğrenirim sonra da pek bakmam diyorsanız (Bence) bilgisayar size uygun bir bölüm değil.
