'insan bilgiye hangi araçlarla ulaşır?' sorusuna yanıt arar. bu soruya verilen yanıtlar farklı felsefi sistemlerin doğmasına yol açar. bilginin kaynağı akıldır, çünkü duyu organlarının bilgisi zorunlu ve kesin değildir diyen rasyonalizme karşı empirizm, bilginin kaynağı deneydir, doğru ve kesin bilgiye duyu organları aracılığı ile yapılan deney ve gözlem ulaştırır görüşünü savunur. entüisyonizm (sezicilik) ise bilginin kaynağının sezgi olduğunu ileri sürer.
Rüyalar da aslında deneyimlerden kaynaklandığı için yazar kendini çürütmektedir. Kişi gündelik yaşamında karşılaştığı olayları veya çeşitli nedenlerden dolayı bilinçaltına ittiği deneyimleri rüyasında direkt ya da semboller aracılığıyla görür.
Bilginin tek bir kaynağı var demek yanlış olacaktır. Duyular ve diğer deneyimler bizi bilgiye ulaştırırken aslında doğuştan gelen birtakım yeteneklerimiz de vardır. Onlar da bilgiyi kavrayabilmemizi sağlar. Örneğin çok iyi eğitimle sıradan bir insanı iyi bir mühendis yapabilirsiniz ama yeteneğinin sınırı vardır. Bu sınır arttırılamaz. Fakat mühendislik için doğuştan yetenek Sahibi çocuk bilgiyi daha çabuk sindirecek
yetenekleriyle pekiştirecek ve diğerinden çok daha başarılı olacaktır. Aslında bunlar çok daha detaylı konuşulması gereken konular ama bir muhatap lazım. Monolog bu kadar.
Edit: bilginin kaynağı rüyalardır diğen yazar kaçmış.
rasyonalizme göre bilginin kaynağı akıldır. empirizme göre ise bilgi deney ve gözlem yoluyla gelir. sensualizme göre ise bilgi duyum yoluyla gelir. entüeyonalizme göre bilginin kaynağı sezgilerdir. son olarak eklektizme göre akıl+deney+duyum+sezgi yollarının toplamından gelir.
bana sorarsanız ben hiçbir görüşü ve akıı tam anlamıyla savunmam ve hepsinden belirli ölçülerde faydalanırım. bunlar arasında bana göre en mantıklı olan eklektizmdir. bana göre insan bir şeyi görür, duyar, sezer sonra üzerinde düşünür ve nihayetinde deneyler yapar ve bilgiye ulaşır. bilgi bana göre bir madendir ve insan madeni kazdıkça ganimete ulaşır. elma kafana düşebilir ama newton gibi neden düştüğünü sorgulamazsan kafanın acıdığı ile kalırsın.
Bilginin kaynağı kutsal kitabımız kurani kerimdir. Dun ve bugün ya da yarın olacak olan ne varsa onun içindedir. Evet biliyorum dostum dalga geçeceksin değil mi? Ben de senin gibi inancımı kaybettim. Sonra başka bir inanca bağlandım. Sonra yeniden ateist oldum. Dostum biliyorum materyalist bir dünya görüşün var. Belki az paran var ve adaletsizliğe karşı haykırmak istiyorsun. Tüm bunlardan bize ne. Biz bilginin kaynağının ne olduğunu tartışalım. Bilgi, önceleri yalnız adamın işiydi. Bilgi güçtür. Bu yüzden çobanlar güçlüydü. Sonra halka indi bilgi. inmedi mi yoksa. Hayır dostum bilgi deforme oldu. Sloganlara düştü bilgi ve bilgiyi çarpıtmak güç oldu artık. iki zıt kutup doğuyor. Cehaleti seçenler ve gerçeği arayanlar. Gerçeği ara şüphe et.
bilginin kaynağı göttür efendim. önce götten bir hipotez uydurulur. sonra bunu doğrulamak için çeşitli gözlemler, deneyler falan yapılır. bu esnada bir sürü farklı, alakalı alakasız bilgiler de edinilir. hipotez doğrulanır veya yalanlanır ama kaynak göttür efendim.
